Yeni yeni toprak ağaları mı yaratılıyor?

Mera kiralanması olayları karşısında hayli hassasım!
Malum, bu satırların yazarı olarak beldem Polat Kasabası’nda da mezarların üzerinden araba yolu açılarak kiralanan tarihi Kral Tepesi’nin öyküsünü yetkililere aktarmıştım.
Sonra bir başka “ahh” sesi gelmişti Polatderesi Köyümüzden...
Onlar da meralarının ellerinden alınmasına isyan ediyordu...
Tıpkı Ören Beldesi’nden yükselen feryat gibi...
Mera kiralanmasıyla ilgili olarak kısa bir gezinti yaptım... Valilik bünyesinde oluşturulan Mera komisyonu uygun gördüğü meraları kiraya verebiliyor...
Ancak “Hayvancılık” ya da “meyvecilik” ya da bir başka gerekçeyle kiralanan bu araziler ise bölgedeki insanlarımızın sıkıntılı çekmesine yol açıyor.
Tekrar ifade edeyim; Polat Beldesi’nde tarihi konusunda çok şey söyleyen ve de bir tarihi eser yatağı bile olduğu eski dönemlerde dillendirilen Kral Tepesi şimdilerde yöre insanında değil bir başkasının elinde kirada...
Yine Polat ile Polatderesi Köyü arasında kalan hatırı sayılı bir arazi de aynı konumda kiralanmış bulunuyor.
Görünen o ki; bu kiralanma modası Anadolu’da uygulanıp gidiyor. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince pazarlık usulü ile yapıldığı ifade edilen kiralanan bu araziler yüzünden yöre insanlarının hayvancılık yapmalarının önü de kesilmiş olunuyor.
Malum yörede her evin belli oranda büyükbaş hayvanı bulunuyor. Bunlar mevsimlik çobanlar tarafından yörenin meralarında otlağa çıkarılıyor. Şimdi bu kira modası yüzünden yöre halkı, hayvanlarını otlatacak yer bulamadıkları için feryat ediyor.
Açıklamalara bakacak olursak Ören Beldemizde de meralar 25 yıllığına kiraya verilmiş bulunuyor. Doğup büyüdüğüm Polat Kasabası gibi komşu Ören de bildiğim kadarıyla hayvancılıkla uğraşıyor. Görünen o ki, kiralanan meralar onların da canlarına tak demiş durumda.
Yerel bazda seslerini duyurmakta bile zorlanan bu insanların sesini bu köşe yazısıyla geç de olsa Türkiye’nin gündemine getirmemi çok görmeyin!
Bana göre “mera kiralanması olayı” Anadolu köylüsünün aleyhine gelişiyor!
Bunu da Ören Belediye Meclisi üyesi sayın Tacettin Yaşar’ın köylüler adına yaptığı yazılı açıklamadan anlamak mümkün.
İşte mera kiralanması hikâyesiyle ilgili yükselen feryat. Yetkililere duyurulur:
“AKP hükümeti de önceki hükümetler gibi kamu mallarını bir tarafta dolaylı olarak kendilerine diğer tarafta ise yandaşlarına peşkeş çekerek yok pahasına sattılar. Bu politikaların köyümüze yansıması ise kotalarla başlayarak pancar kantarının sökülmesi, tarım kredi kooperatifinin kısmen taşınması ile başlayan sürece ne yazık ki bu gün en başta meramıza sahip çıkması onu gözü gibi koruması gereken Belediye Başkanı tam aksine bir hareki ve hile ile yapılan tutanaklarla köyümüzdeki büyük ve küçükbaş hayvanlarımıza yetmeyen meralarımızı hayvanlarımız yokmuşçasına şirketlere satışını kolaylaştırmıştır. Meraların özelleştirmesi yarın tarımsal sulama birliklerinin ve barajların satışı ile devam edecektir. Bugün itibariyle meranın özelleştirmesi kimi üreticilerin hayvanlarını satmasına, kimilerinin ise ya ilaçlı bahçelerde otlatmasına ya da içerde beslenmek zorunda bırakmıştır.
Kendi koyduğu kanunları tanımayan bin bir hile ile meramızı satan AKP ve memurlarına cevabımız büyük olacaktır. Biz bu işin sorumlularına diyoruz ki işsizlere, yoksullara, açlar ordusuna, yeni yeni işsiz aç ve yoksul katarak kula kulluk yapmanın çığırını genişletmek değil de gözünü her gün sözünü ettiğiniz duble yollara çevirdiniz, AKP tüyü yetmemiş çocukların, dulların, yetimlerin, çobanların, bir bütün olarak köylülerin olması gereken meralarda bu çağda yeni yeni toprak ağaları yaratıp ağa maraba sistemi kurma planlarınızı yıkana kadar direneceğiz.”
Dedesi Yemen’de, babası Çanakkale’de şehit düşen 74 yaşındaki Hüseyin Korkmaz’ın şu sorusunun cevabını da bekleyelim:
“…Buradan sesleniyorum bu meralara göz dikenlerin bu vatan için bir tane kedisi öldü mü?”
Gerçekten de Türk insanı ne çektiyse toprak ağalarından yani ağalık düzeninden çekti, hala da çekiyor... Ama görünen o ki, bundan ders almayan yetkililer ise yeni yeni toprak ağalığı düzeni yaratmada bir sakınca görmüyor!
İşin bir farklı cephesine gelince... Malatya’daki yetkililer, kiralanan meralar sayesinde hayvancılıkta büyük sıçrama görüleceği konusunda hemfikir... Bu iyimserliğe ben de katılmak isterdim! Umarım henüz işin başında umutlanan sayın yetkililerimiz bunun sonunda hayal kırıklığı yaşamazlar.
Bu gün yöresel ama önemli bir konuyu yetkililere duyuralım istedim. Bir dahaki yazımızda tüylerimi diken diken eden Şemdinli dehşetinin analizini yapmaya çalışacağım.
Ve, 12 Eylül felaketini unutmamak adına da Yavuz Bülent Bakiler’in “12 Eylül’e Sitem” başlıklı şiirinden bir dörtlükle yazımızı noktalayalım:
…Türküm! dedim, Türk'ü sevdim
Öğünen bir koca devdim
Volkandım, alev-alevdim
Kor'dum... felaketim oldu...