AKP iktidarında TRT konusunda sert eleştirilerde bulunduğumun farkındayım. Eleştiriler yazdıklarımla sınırlı değil; muhalefet kanadından da sert rüzgarlar estiriliyor.
TRT"de çalışanların emekliye sevkedilip yerlerine malum yandaş medya kalemşörlerinin getirildiği bile ifade ediliyor. Herkeste aynı soru:
...Neden Hükümete yakın ve yandaş medyada görev alanlar TRT'ye transfer oluyor?
Gerçekten TRT geçmişte alışık olduğumuz statükocu haberlerinin yanı sıra zaman zaman kendini özel (!) sanıp derin haberlerde rakiplerine nal toplatmıyor da değil!
TRT"nin işine geldiğinde statükocu zırhına bürünüp iktidardaki partinin, AKP Hükümetinin basın bültenini okuyan özel kanala dönüşen durumunu da düşününce ana muhalefet partisi CHP"nin son dönem hatiplerinden Muharrem İnce"nin "TRT, AK P"nin borazanı değil, vuvuzelasıdır" eleştirisini hatırladım. Muhalefet ne yazık ki, TRT"yi şimdilerde yönlendirme ve manipülasyon kanalı olarak görüyor.
Konuştuğum meslektaşlarım ve siyasetçiler kadar vatandaşlar da, TRT"nin geçmişten bugüne hiç bu kadar yandaş olmadığı iddiasında... Yani İbrahim Şahin dönemi hiç mi hiç unutulmayacak! Siyasi iktidarların her devirde kalesi olagelen Anadolu Ajansı ve TRT"nin günümüzdeki durumu gerçekten kraldan çok kralcılığı hatırlatıyor.
Ama iktidar karşıtlarından böylesine sert eleştiriler alan TRT"ciler bu aralar moralleri bozuk! Muhalifler eleştirdikçe TRT işini iyi yapan bir kurum haline geldi" diyen TRT'nin bağlı bulunduğu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bombayı patlattı:
TRT"nin patronu Arınç, Gümüşhane'de TRT ekibinin kendisini takip etmediğini öğrenince ilginç bir benzetmede bulundu, ardından da gözdağı anlamına gelecek bir talimat verdi:
Yaz onu bir kenara. Yan gelip yatmasınlar
Arınç, hızını alamadı ve kendisine bağlı bir kurum olan TRT"nin karizmasını yerlere seren benzetmesini yaptı:
Onlar Milli Gazete gibidirler. İş bittikten sonra gelirler.
Buyurun karizmayı yenileyin beyler! Kolay gelsin!
Sen, Arınç Bey"in Torul"da evet-hayır şovunu izlettirmezsen sonun böyle olur işte!