Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Vatandaşımızın yanındayız!

06 Mayıs 2009 - 16:11 Yorum: 0

Mardin"de kurşunlar sıkıldı, Türkiye"de yürekler dağlandı. Çoluk çocuk, yaşlı genç insanlarımız kendi akrabaları tarafından kurşun yağmuruna tutuldu.

Bu büyük dehşet, hepimizi düşündürdü. Katliam, dünyada yankı buldu. Mezarlıkta şimdi feryatlar yükseliyor. Yetkililer peşpeşe açıklamalar yapıyor. Ama asıl önemlisi, komplo teorilerini üretenler...

Millet, devlet düşmanları bu acıyı bile sulandırdılar! Bölücü hainlere karşı “Koruculuk” sistemi hemen malum çevrelerce yargılanmaya başladı.

Malum basın da, başlıkları peş peşe sıraladı:

“-Kaldırın artık koruculuğu!”

“-Töre değil devlet silahıyla vahşet!”

“Devletin silahıyla katliam”

Yürekler yanarken, nemalanmak isteyenlere bakın hele!

Millet şok yaşarken yetkililerin açıklamaları da hayli ilginç.

Vali Bey ise buyuruyor ki; “Vatandaşımızın yanındayız!”

Sormak gerek, fatura 44 canın toprağa düşmesinden sonra mı?

Devletin haber ajansı Anadolu Ajansı"nın haberine göre bakın Vali Bey ne diyor:

“-Kavga, kan davası değil, husumet, menfaat ve kıskançlık kavgası. Bunu günlerce öncesinden hazırladıklarını düşünüyorum.”

“-Terör olayı olarak göstermek istediler. Ancak şahitler ve yaralılar olduğu için öyle olmadı.”

“Devlet olarak olaydan zarar gören başta çocuklar olmak üzere herkese sahip çıkıyoruz ve çıkacağız. Ölenlerin tüm defin işlerini Valilik olarak karşıladık. Taziyede yemeği biz veriyoruz. Gıda yardımı yapacağız. Vatandaşımızın yanındayız!”

“Hoşgörü diyarı”, “Medeniyetlerin başkenti” Mardin… ... Kürdü, Arabı, Türkü, Süryanisi ile tam bir hoşgörü kenti Mardin… Bir taraftan ezanın çan sesi ile harmanlaştığı, diğer taraftan farklı dinlerin ve dillerin Halil İbrahim"in sofrasını paylaştığı kent Mardin...

İşte böyle bir kent şimdi dünyanın dikkatle takip ettiği bir katliamın kapkara gölgesinde…

Katliam sanıklarından birisinin 14 yaşında olduğu bu vahşet, koruculuk sisteminin üzerine yıkılmak isteniyor ama ne yazıkki ölenlerden 2"si emekli 7"si de korucu... 70 bine ulaşan sayısı ile bebek katillerine karşı devletin yanında yer alan korucularımıza bu iftirayı atanları da kınıyorum.

Ama görünen o ki, bu vahşet derebeylik peşinde koşan, devlet tanımayanların eseri... Devletin varlığını hissettirememek de elbette işin en acı yönü...

Bakın, olay yerine giderek incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay"ın ajanslara yansıyan açıklaması da ilginç:

“-Mardin'deki silahlı saldırı kolay anlaşılır bir olay değil. Bizim toplumumuzun değerleriyle, geleneklerimizle ve medeniyetimizle bağdaşacak bir olay değil. Çok iyi analiz edilmesi gerekir.”

“-Olayın güvenlik boyutunu değerlendirdik. Küçük şeyler, kurnazlıklar da var burada. Rastgele bir eylem değil. Cinnet getirmekle açıklanacak bir olay değil, planlanmış bir olay…” 

Sonuç mu, yine katliamın ardından söylenen ifadeyle; “Uzun sürenin biriktirdiği haset ve kıskançlık!”

Hukuk bilenin de sosyoloji bilenin de yorumlamakta zorlandığı bir vahşet…

Yoksa gerçekten Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü tarafından acil olarak duyurulduğu kadar akıl sağlığımızda sorun mu var?

Milletimizin başı sağolsun.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI