Bir, gezi-yemek programı...
Lezzete yolculuk yapılıyor hiç kaçırılır mı? Ama ya hasret kaldığın Malatya anlatılacaksa ekran başından ayrılamazsınız değil mi?
Öyle ya, Malatya için yazılan, çizilen, söylenen her şey başucu eserimiz. Televizyonda yıllardır göremediğim yerlerin görüntülerini de izlemek keyif verir diye ekranın başına geçtim.
Malatya mutfağı tanıtılırken tarihi ve turistik yerlerden de kesitler izliyorum.
Elbette Malatya mutfağı denildiğinde benim aklıma Bulgur ve çeşitleri geliyor. Öyle ya, ne de olsa Polat Ovasında doğup büyüdük.
Ama bu kez öyle değil; Malatya"mızın yöresel lezzetlerinden kaburga dolması, kağıt kebabı, kiraz yaprağı sarması, incik kebabı, patlıcan tava ve kuzu tandırı tadımlık da olsa tanıtılıyor. Sunucu bu güzel yemeklerimizi tattıkça aç olmasa da mideciğimdeki salgılar alabildiğine isyanları oynuyor!
Malatya özlemini ekran başında gidermek tesellimiz oluyor ama mikrofon uzatılan ilgili kişilerin tutukluğu, konuşamaması içime kor gibi oturuyor. Ya Allah aşkına tam fırsatı değil mi, söyleyin söyleyeceğinizi! Malatya"yı bundan iyi nasıl tanıtacağınızı sanıyorsunuz ki?
Sevgili Belediye Başkanımız da, yöresel tatlarımızı tanıtmak için ekrana çıkan aşçılarımız da, dükkan sahiplerimiz de kesik kesik konuşunca tanıtım, bayan sunucunun laf kalabalığı arasında kaybolup gidiyor! Koca mutfakta hijyen kurallarına aykırı olarak saç açık mutfağa dalan mekan sahibi hemşehrim de programın tadını tuzunu kaçırıyor!
Kervansaray, cami ve türbe ziyaretleri, Mısır Çarşısı, Şire Pazarı derken artık programın sonlarına doğru yaklaşıyoruz ya benim Bulgur ve çeşitleri üzerine de birkaç kelime edileceği beklentim hayal kırıklığım ile sonuçlanıyor. Hayatını bulgur ve çeşitlerine bağlayan bir Malatyalı olarak analı-kızlının ya da meşhuuur Polat Köftesi pardon içli köftenin programda es geçilmesine gönlüm razı olmuyor ve bu yazı ile www.malatyaguncel.com okurları ile dertleşmeye karar veriyorum.
Aaa, o da ne? Bayan sunucu programa son noktayı koyarken sözü sayın Malatya Valisi"ne bırakıyor. Güzel bir park görüntüsü içinde sayın Valimizden artık tanıdığına inandığım Malatya"yı anlatmasını bekliyorum ama nafiye! Zaten bayan sunucu da istediği cümleleri alamayacağını anlamış olacak ki espiriyi patlatıyor:
Valimizin de sohbetine doyamadık!..
Televizyon karşısında çileden çıkıyorum! Böylesine bir tanıtım fırsatını yeterince değerlendiremeyen saygıdeğer yöneticilerimizin durumuna üzülüyorum. Tıpkı Ankara"da 12-13 Şubat günlerinde düzenlenen bir programdaki hayal kırıklığım gibi!
Malum, Doğanşehir 2010 Gündemi Forumuna katılan saygıdeğer yöneticimiz de kürsüdeki heyecanı yenemeyip ilçemize hasret kalan bizleri hayal kırıklığına uğratmıştı!
Tüm bu yaşananları Malatya"mızın son dönemlerdeki şanssızlığına bağlarsam kimse bana kırılmasın! Gereç bu!
* * *
Bu arada Malatya"mız Mişmiş Park Fuar Alanı'nda bir festival daha yaşıyor. Bu festivalde çok arzu etmeme rağmen yeni bir spor gazetesinin, TÜRKSPOR"un Genel Yayın Yönetmenliğine soyunmam sebebiyle bulunamadım. Öylesine arzuluyordum ki bu festivali Kıymetli Malatya Belediye Başkan Yardımcımız ve Polat Ovasının bir yiğit evladı sayın Ertan Mumcu Beyefendinin nazik davetine de inşallah demiştim. Ama nasip olmadı. İnşallah bir dahaki festivalde nezih topluluğa Polat içli köftesini de tattırma imkanımız doğar. Ne dersiniz Polatlı kardeşlerim?
Son söz; MALATYA GÜNCEL TELEVİZYONU"nu güzel kentimize kazandıran saygıdeğer Murat Çelik Kardeşimi kutluyorum ve bu televizyonumuzun memleketimize hayırlı olmasını diliyorum.