Milletlerin geleceklerine yön veren, fikirleri ve öncülükleriyle toplumun gönlünde taht kuran müstesna şahsiyetler vardır ki geçen zamana rağmen hafızalarda ve yüreklerde bıraktıkları izler her dem tazedir, daima minnetle yâd edilirler ve asla unutulmazlar.

Aziz Milletimiz, yetiştirdiği bu emsalsiz şahsiyetlerin fikir ve mücadeleleri sayesinde tarihe damga vuran müstesna milletlerden biri olmuştur. Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi devlet adamlarını; Ahmet Yesevi, Yunus Emre, Mevlana gibi ilim, irfan ve gönül erlerini ve daha nice büyük isimleri yetiştiren Türk Milleti, bu eşsiz şahsiyetlerin miras bıraktığı değerleri tüm insanlığa armağan etmiştir.

Şanlı tarihimizde milletçe yaşadığımız en zor dönemlerden biri olan Kurtuluş Mücadelesi yıllarında, memleketin dört bir köşesinde gerçekleştirdiği hitaplar, dile getirdiği mısraları ve fikirleriyle bağımsızlık düşüncesini ateşleyen Mehmet Akif; vatanın, bayrağın, mukaddesatın ve özgürlüğün sözcüsü olarak milletimizin gönlünde taht kurmuştur. Her daim ve her yerde fikir, şiir, vaaz ve söylemleriyle vatanın içinde bulunduğu vahim durumu haykırmış, topyekûn bir mücadele için milletimizin düşmana karşı kenetlenmesine eşsiz bir katkıda bulunmuştur.

İstiklal Marşımızın kaleme alındığı işgal yıllarında, vatanına ve istiklaline yönelmiş olan hayasızca akınlar karşısında göğsünü siper eden Aziz Milletimiz, Akif gibi vatan sevdalısı irfan pınarlarının gayretleri ile moral bulmuş ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi emsalsiz bir asker ve müstesna bir devlet adamının liderliğinde tüm dünya milletlerine örnek olacak bir bağımsızlık mücadelesiyle hür yaşama azmini ve kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921’de defalarca ayakta alkışlayarak Milli Marş olarak kabul ettiği, her mısraında milletimizin kahramanlığını ve mukaddes değerlere güçlü imanını, hürriyet ve bağımsızlık aşkını dile getiren, Milletin kader, kıvanç ve tasa birliğinin simgesi olan  İstiklal Marşı’nı; “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın’’ duası ile Türk Milletine armağan etmiştir.

İstiklal Marşımız, yüreği Vatan ve İstiklal sevgisiyle dolu bir Şairin, dizelerinde Milletinin ruhuna işleyen işgal acısına tercüman olması ve bedeli ne olursa olsun boyun eğdiğine tarihin tanık olmadığı Türk Milleti'nin işgal güçlerine karşı kutlu kıyamını kelimelerle resmetmesi  nedeniyle son derece kıymetlidir.

Merhum Akif'in "Asım'ın Nesli" diye nitelendirerek umut bağladığını ifade ettiği genç nesillerimizin, Kahraman Ecdadımızın verdiği şanlı mücadeleyi daima hatırında tutarak, İstiklal Marşımızda dile getirilen mukaddes değerleri yaşatma şuuru gelecekte de en büyük güvencemiz olacaktır. Genç nesillerimizin atalarımızın bizlere miras bıraktığı bu kutsal değerlere sahip çıkacağına olan inancımız ve itimadımız tamdır. 

Bu müstesna gün vesilesiyle; İstiklal Marşımızın Şairi Mehmet Akif ERSOY’u ve başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere Milli Mücadelemizin Şanlı Kahramanlarını, tarihin derinliklerinden günümüze kadar canlarını ve kanlarını Vatan toprağına hediye eden Aziz Şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden Şanlı Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor; Al Bayrağımızın göklerden, İstiklal Marşımızın dillerden ve yüreklerden eksik olmamasını diliyorum.