Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Unutturuyorlar beyler, unutturuyorlar!

16 Mayıs 2013 - 03:05 Yorum: 5

19 Mayıs, Türk’ün kaderini değiştirmekte kararlı olan Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının kutlu tarihi...

8 Mayıs’ta başlayan ve Türk milletinin kurtuluşuna giden yolculuğu, genç nesillerimize Atatürk gençliğine ne kadar anlatsak azdır.

Bu nedenle bazı uygulamalar vardı... Bunlardan biri de Mustafa Kemal Atatürk’e olan inancın ve sevginin bir göstergesi olan “Sevgi Bayrağı...”

“Sevgi Bayrağı” Samsun’dan başlayıp Anadolu’yu dolaştıktan sonra ebedi başkentimiz Ankara’da noktalanıyordu...

Samsun’da farklı bir heyecan dalgası esiyordu...

Tokat’ta yürekler kıpır kıpırdı...

Sivas'ta, kongreyle dünyaya Türk’ün daha ölmediğinin mesajının verildiği o kentte, o günlerin büyük coşkusu yaşanıyordu.

Erzincan, o günlerin gururunu hatırlıyordu.

Erzurum'da Dadaşlar, Atasını karşılıyordu her yıl...

Kayseri'de coşku görülmeye değerdi...

Nevşehir'de milli ruh diken dikendi...

Kırşehir'de emanetin Ankara'ya ulaşmasının seferberliği vardı.

Ve Gölbaşı’ndan Dikmen sırtlarına ulaşan yolculukta Atatürk sevgisi buram buram yaşanıyordu Ankara’mızda... Ama geçtiğimiz yıl bu güzel uygulama yürürlükten kaldırıldı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın dediği gibi ne kadar unutkanız değil mi? Unutturuyorlar beyler unutturuyorlar...

Samsun'dan doğan güneşin simgesi olarak Samsun'dan Ankara'ya yolculuğun anısına düzenlenen “Sevgi Bayrağı” yürüyüşünü bile...

Uyu Türkiye uyu!

Türk insanına milli heyecanını her gün yaşatmak gerekir diyor; Pazar günü kutlayacağımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızın aziz milletime ve onun pırıl pırıl gençliğine kutlu olmasını diliyorum.

Unutmayalım ki 19 Mayıs 1919, milli egemenliğin başlangıç günüdür.

Mustafa Kemal, Samsun ve Samsunluları gördüğünde Türk milletinin kurtuluşu için taşıdığı düşünce ve kararları uygulamaya geçireceğine inandığı için bu kentimiz benim için de Türk milleti için de önemlidir. İnşallah, o gün Yüce Atatürk’ün Türk milletinin gözlerinde gördüğü ümit, vatanseverlik ve fedakarlık hiçbir zaman bitmeyecektir diyor bir başka konuya kısaca girmek istiyorum.

Malumunuz, Türkiye IMF’ye borcunu kapattı; iktidar yandaşları allayıp süsleyip aktarmaya ve aldatmaya devam ediyor.

Unutmayalım ki, AKP iktidarı bu borcu üretim cenneti (!) yaptığı Türkiye’nin muhteşem gelirleri ile ödemedi. Yüce milletim asla unutmamalıdır ki, yandaşların çok öğündüğü o borçlar Türk milletinin varlığı satılarak ödendi. AKP’nin 10 yılında kamuya ait başta sanayi tesisleri olmak üzeri birçok kuruluş tartışmalara aldırmadan satılıverdi. Bu satışlardan gelen gelirler, üretim tesislerine yatırılmadı, Türkiye tüketim çılgını bir ülke oldu çıktı.

Son sözümüz yürekleri dağlayan Reyhanlı vahşeti üzerine... AKP iktidarının Suriye yönetimine ihale ettiği olayla ilgili olarak AKP’nin eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın şu tespitleri çok dikkat çekici... Türkiye’nin Ortadoğu’da en uzun süre görev yapan diplomatı olması nedeniyle dengeleri çok iyi bilen eski Bakan Yaşar Yakış, şu uyarılarda bulunuyor: “-“- Türkiye'yi savaşa çekme çabasının en ağır ihtimal olduğu, onun için de teşhiste acele edilmemesi gerektiği görüşündeyim. Çünkü bu işte çıkarı olan Suriye dışındaki ülkeler de çok... İran olabilir, Suriye'nin içindeki muhalefet kesimleri olabilir, Batılı ülkeler de olabilir. Çünkü Batılı ülkeler amiyane tabiriyle Türkiye'yi gaza getirmek suretiyle oraya bulaştırmaya çalışıyorlar. Askerlerinin hayatına mal olmasını istemedikleri için ‘Bu kirli işi Türkiye yapsın’ diye düşünen Batı ülkeleri de vardır.

Suriye’nin içinde savaşan 300 kadar ayrı fraksiyon var. Bunlar birbirinden bağımsızlar. O fraksiyonlar da Türkiye'nin bu işe bulaşmasından çok memnuniyet duyarlar. Onun için Türkiye’nin burada ‘İş Muhaberat’a dayanıyor, tek muhatabımız o olsun’ şeklinde kolaycı bir değerlendirme yapmayacağına inanıyorum.

Ben olsaydım, yalnız başına Muhaberat'a fatura çıkarmak yerine, bunun daha büyük bir komplo olabileceğini ve Muhaberat'ın da taşeron olarak kullanılmış olabileceği ihtimalini aklımda tutardım!”

En başta Başbakana ve AKP iktidarının sözcülerine duyurulur!

Hayırlı Cumalar dileklerimi ilettikten sonra Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli bir mesajıyla yazımıza nokta koyalım:

“- Rica ile merhamet dilenmekle bir millet ve devletin şeref ve istiklâli kurtarılmaz. Türk milleti, gelecek nesiller için bunu unutmamalıdır.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI