Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Ülkü Ocakları ve gündem...

12 Haziran 2013 - 14:44 Yorum: 3

Milli değerleri bağlı bir nesil...

Çalışkan ve fedâkar bir gençlik...

İşte Türk’ün geleceğinin garantisi gençliğim için hedefler... Elbette bu hedeflerin adresi de, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı.

Ülkü Ocaklarımız, kazanılan bilgi ve birikimle geleceğimizin Türkiye’sini inşa edecek nesilleri yetiştirme mücadelesinde. Bu mücadele, Genel Başkan Olcay Kılavuz Bey’in yönetiminde emin adımlarla yürüyor.

Türk gençliğinin “Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve faziletine sahip nesiller” olarak yetişmesi ve yetiştirilmesi elbette hepimizin olduğu gibi Ülkü Ocaklarımızın da tek gayesi.

Böylesine önemli bir görevi üstlenen bu kutsal ocağımızla ilgili olarak son dönemlerde oynanan oyunlar ise ortada… Ama çok şükür ki, Türk milliyetçileri bu oyunların farkında...

Malumunuz; “Gezi” ile gençlik bir kere daha hatırlandı. Ama boyalı bir gündem... Gazlı, düzmece...

Ülkü Ocakları’nın kutsal emanetini üzerine aldığından bu yana gecesine gündüzüne katan çok kıymetli Genel Başkan Olcay Kılavuz’un, gençliğin sıkıntılarıyla ilgili açıklamasını bir kere da bu sütunlardan duyurmak Türk vatanseverleri olarak elbette görevimiz...

Gerçekten de Türk gençliği günümüzde her zamankinden daha ağır bir sınavla karşı karşıya.

Usta(!) idi, şimdi böyyük de buyurmuşlar; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde eğitim sistemi, 4+4+4 dayatmasından kaynaklanan aksaklıklardan ötürü tıkandı.

Eğitimin şu manzarayı umumiyesine bir bakın...

Öğretmenleri atanamıyor.

Derslikleri eksik...

Öğrenim malzemeleri aksıyor...

Kitapları bütünlük arz etmiyor.

Elbette, bu eğitim sisteminin yetiştirmeyi hedeflediği nesiller de bugünden kayıp demektir.

Ya üniversite gençliğimiz; onlar çok daha büyük sıkıntıları göğüslemek mecburiyetinde bırakılmış durumda.

En başta, bir gecede apar topar çıkarılan yasalarla kurulan üniversiteler her anlamda eksik

Akademik kadrolar yetersiz...

Bilimsellikten uzak...

Binalar derme çatma...

Eğitim araç ve gereçleri yalnızca görüntüden ibaret.

Barınma imkanları kısıtlı...

Ve geleceğimin teminatı gençliğim bu yolla bir takım grupların ellerine terk edilmiş durumda.

Daha büyük acı da, kampüslerin eli kanlı terör örgütü ve sempatizanlarına bilinçli bir şekilde bırakılmış halde.

Olcay Kılavuz Bey; balık hafızalılara Hacettepe, ODTÜ, Ankara, Marmara, İstanbul, Dokuz Eylül, Muğla Sıtkı Koçman, Kars Kafkas, Karabük, Nevşehir, Mersin ve diğer pek çok üniversitede bu yıl içerisinde yaşanan olayları şöyle bir hatırlatıyor ki, iyi de ediyor.x

Olcay Kılavuz Bey’in acı feryadına dikkat buyurunuz:

Bir yanda Çanakkale şehitlerini anarak hatıralarını yükseltmek isteyen bir nesil...

Diğer yanda milletin gözü önünde bu gençlere saldıran bir grup...

Bir yanda eğitim hayatına bin bir zorlukla devam etmeye çalışan bu memleketin evlatları... Diğer yanda ipleri dışarıda etnik bölücülük kuklaları...

Üniversitelerde tarafsızlıklarını kaybetmiş kadrolar...

Gözleri açılım sürecinin mimarlarına dönenler...

Kulakları efendilerinin sözlerinden başka söz işitmeyenler...

Adli soruşturmalar devam ederken, cezasız bırakılan idari soruşturmalar...

Milletine layık olmaya çalışan mağdur nesille aynı kefeye konulan bölücü artıkları...

Evet, sadece bu durum bile AKP iktidarının aziz Türk milletini yalanla dolanla kandırdığının en açık ispatı.

Ülkü Ocakları Genel Başkanı sayın Olcay Kılavuz Bey’in çok önem arzeden soruları ile yazımı noktalıyorum:

“- Sözde çözüm süreciyle geldiği iddia edilen barış üniversitelere neden uğramamıştır? Dağlarda yıllardan beri bölücü faaliyetlerini sürdürdüğü bilinen, kışın kampüslerde yazın örgüt kamplarında barınan kişilere neden müdahale edilmemektedir? Yeri geldiğinde yakıp yıkan, yeri geldiğinde öğrenci arkadaşlarımıza saldıran, üniversite yönetimlerini tehdit eden, yıldıran ve sindiren bu zihniyete neden hiç bir şekilde müdahale edilmemektedir?

‘Kafası kıyak gençlik istemiyorum’ diyen başbakan, uyuşturucu ve keyif verici maddelerin kampüslere sokulmasına da aracılık eden bu gruplara neden göz yummaktadır?

Basın, yaşanan olaylara karşı neden bu kadar sessiz, ilgisiz ve umursamazdır? Olayların terör hadisesi olduğu bu kadar açıkken karşıt görüşlü öğrenci çatışması olarak haber yapmak hangi vicdanın ürünüdür?”

YAZARIN DİĞER YAZILARI