Türkiye, kritik bir dönemeçte Türkiye, Türk"e sevdalıların iktidarını özleye özleye bugünlere kadar geldi. Hayal peşinde koşanların iktidar sarhoşu olduğu Türkiye"de şimdi yeni bir karar verme günü yaklaşıyor.
29 Mart, Türkiye"nin kaderiyle eş değerinde bir seçimin yaşanacağı gün
Yıllardır aldığı oylarla iktidar sarhoşu olanlar, yine aynı şeyleri yapmak adına yılların kazandırdığı imkanlarla yüklendikçe yükleniyor. Siyaset akademilerinde yetiştirdikleri elemanlarla tüm yurdu baştan başa arşınlıyorlar. İktidarın Başbakanının cilalı Türkiye mektubunu 15 bin Ak Elçi kapı kapı dağıtıyor. Yani, tam bir profesyonel seçim kampanyası
Böyle bir ortamda seçim kampanyasında eşitlikten söz edilebilir mi? Elbette edilemez ama A-KA-PE iktidarının Başbakanı, çıktığı her kürsüde diğer siyasi partilerin genel başkanlarını seçmenin karşısına çıkmamaktan, dolayısıyla seçim meydanlarından kaçmakla suçlayabiliyor. Ama, kendisi iktidar ve harcayacak çook milyarları var. Devlet kendisi Uçağı çook, helikopteri bool Böyle bir seçim yarışında kimin avantajlı olduğu, bu görüntünün de adaletsizlikten başka bir şey olmadığını herkes biliyor, görüyor. Ama sadece birileri görmüyor ki, zaten işine de gelmiyor.
Böylesine bir seçim ortamında benim, aziz milletime birkaç söz etme ihtiyacı içinde bulunmam, lütfen bağışlansın.
29 Mart"ta yalnızca belediye başkanlarını seçmeyeceğiz
29 Mart"ta sadece, il genel meclis üyelerini, belediye meclis üyelerini de seçmeyeceğiz.
29 Mart"ta köy ve mahalle muhtarlarını da seçmeyeceğiz.
29 Mart"ta kendi geleceğimizi, aziz vatanımızın geleceğini de belirleyeceğiz. Umuyorum, bu kritik ortamda yapılacak seçim Türkiye"nin yükselişini bütün dünyaya müjdeler.
Milli Mücadeleyi gerçekleştiren ruha saygı gösterenler, Devletimizi kuran yüksek ahlâk, erdem, sevgi ve kucaklaşmadan yana olanların başarısı için duacıyım.
Evet, 29 Mart Pazar günü, mahalli yöneticilerimizi belirlemek için seçim sandığı karşımızda olacak.
Sandık başına gittiğimizde hür irademizle, temiz vicdanımızla, yüksek ahlakımızla baş başa kalacağız. Türkiye için yüreğimizi ortaya koyacağız.
Hiç bir ipoteğe kapılmadan, tehditlere aldırmadan, siyasi rüşvetleri elinin tersiyle iterek, istismarcılara Osmanlı tokadı indirerek ahlaksızlığa, yolsuzluğa, yoksulluğa 'yetti artık' diyerek oyumuzu vereceğiz.
Bu bir oyla yalnızca mahalli yönetimleri seçmeyeceğiz, aynı zamanda bölünmeye, ihanete, rezalete, alçaklığa 'dur' diyeceğiz.
Çaresizliğe, teslimiyete, çürümüşlüğe ve kokuşmaya son vereceğiz.
Yokluğa, istismara, yalana, talana ve yağmaya 'hayır' diyeceğiz.
Vereceğiniz oy, bölücüyü ininde boğacak. Vereceğin oy, milletimizin ufkunda bir güneş gibi doğacak ve işte o zaman soyguncular kaçacak delik arayacak, eş başkanların foyası ortaya çıkacak. İstismarlar, talanlar, yağmalar son bulacak.
Öyleyse gelin bu seçimi önemseyin, ciddiye alın ve aziz vatanımızın, güzel yurdumuzun geleceğine damganızı vurun.
Bu seçim ahlaksızlığa karşı erdemin seçimi olmalıdır.
Bu seçim vurguna ve yolsuzluğa karşı namusun seçimi olmalıdır.
Bu seçim yağma ve peşkeşe karşı, ahlakın istismarlığına iftiraya karşı şeref ve haysiyetin seçimi olmalıdır.
Bu seçim bölünmeye, kargaşaya ve düşmanlığa karşı mili birliğin ve kardeşliğin seçimi olmalıdır.
Bu seçim sömürülmeye, yabancılaşmaya karşı milliyetçiliğin ve milli duruşun seçimi olmalıdır. Türkiye senin, karar senin!
TANRI, TÜRK"Ü KORUSUN...