AKP eliyle Türküm demenin resmi olarak yasaklandığı günlere de tanık olduk!
Artık, Türk çocukları bile isteseler de okullarına koştuklarında Türküm, doğruyum, çalışkanım diyemeyecek!
Ortadaki gerçek şu...
Slogan milliyetçiliği hikayesiyle Türk’ün yüreğini sızlatma devam edecek Başbakan... Adana’daki açıklamalarıyla yine yüreklerimizi dağladı... Türk’e boynunu büktüren Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, Türk’e düşman kim varsa göbek attırdı!
Aynı saatlerde İstanbul’da Türk’e düşman kim varsa ayaklarının titrediği muhteşem buluşmada konuşan Milliyetçi Hareket’in Lideri Devlet Bahçeli Bey de yanan yüreklere su serpti...
Evet ne yazık ki, Devlet Bahçeli Bey’in ifadesiyle ; “Başbakan katillerin gönlünü hoş tutuyor...”
Yine Devlet Bey’in ifadesiyle işte bu zihniyet; “Rusya’da Avrasyacı, Vashington’da BOP’çu, Avrupa’da Medeniyetler İttifakçısı, Erivan’da diasporacı, Erbil’de peşmergeci, Filistin’de Hamascı, Afrika’da El Beşirci, Mısır’da İhvancı, Suriye’de El Nusracı, Afganistan’da Talibancı, Libya’da NATO’cu, Yunanistan’da Megali İdeacı, Türkiye’de 36 etnik kimlikçi ve bölücü fakat Başbakan bir türlü Türk’üm diyemiyor, Türk milletini kabullenemiyor.”
Ancak ortada bir gerçek var; açıklanan ve açıklanmaya devam edileceği ortada olan bu paketlerle milli devleti yıkma adımları atılıyor. Seçmene selam gönderen Başbakan, milli devlette eğitim dilinin tek olması gerektiğini unutuyor. Gidişin iki devletli federasyon ya da konfederasyon olduğu gerçeği de gizleniyor.
Dahası var; Andımızın kaldırılmasıyla genç beyinler Türklükten uzaklaştırılmak isteniyor. Başbakan, boşuna ırkçılıktan söz etme unutma ki, Yüce İslam Peygamberi “Vatan sevgisi imandandır” derken sizin zihniyetinizle ne demek istemiştir? Unutulmasın ki, paketleriniz çözüm değil çözülme paketleridir.
Ne desen boşuna... Türk Ocakları Ankara Şubesi Başkanı saygıdeğer Türkan Hacaloğlu’nin ifadesiyle paketlerini Türk milleti hazmetmeyecektir. Türk milleti asla kurbağa değildir; ısıtıp ısıtıp haşlanmayacaktır. Bu millet asla koyun değildir ve olmayacaktır.
Ben Başbakan’a laf kalabalığı yapıp vatandaşı aldatacağına Amanos’ta aldırdığı erzak için 700 dolar rüşvet veren bebek katillerinin hesabını görmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum!
Yeniden Andımıza, Türküm, doğruyum, çalışkanım demenin neden ırkçılık olduğunu iddia edenlere yerinde bir tepki veren Türk Ocakları Ankara Şubesi adına saygıdeğer Başkanım Türkan Hacaloğlu’na teşekkür ederken, yazılı açıklamadan bazı bölümleri sizlerle paylaşayım:
“...Yapılanlar; İmralı görüşmeleri sonucunda, bölücülere şimdilik verilen tavizlerle, hem tavizleri örtmek hem de yaklaşan seçimler için seçmene selâm göndermekten ibarettir. Bu paketle yapılmak istenen demokratikleşme değil, etnik unsurlardan milletler yaratma ve Türklüğü de etnik unsurlardan biri hâline getirme hamlelerinden biridir.”
“...Bu paketle; üniter yapının temellerine dinamit konmuş, bu suretle de millî devleti yıkma adımı atılmıştır.”
“...Gidiş bellidir. Cehenneme giden yol gibi iki milletli federasyona taş döşeniyor.”
“...Cumhuriyetin kurucu felsefesinde Türklük bir etnik unsur olarak yer almaz.”
“...Öğrenci andına itiraz etmenin sebebinin Türklük vurgusu olduğunda şüphe yoktur. Amaç, Türklüğü genç beyinlerden uzaklaştırmak, hafızalardan silmektir. Çünkü milli devleti ve üniter yapıyı başka türlü yıkamazsınız.”
“...Eğitim dilinin çeşitlendirilmesi, Türklük kavramının silinmesi ile amaçlanan çok uluslu bir yapıya doğru geçmek, buna dayalı olarak federal veya konfederal yapıya dönüşmektir.”
“...Türk’e duyulan nefreti ve kini anlamakta zorlanıyoruz. Bu millet, Türk yaratıldığı için Allah’tan af dileyen meczupları da gördü. Müstevlilerin siyasî emelleri ile şahsî ihtiraslarını birleştiren hükûmetleri de gördü. Damat Ferit hükûmetinin okullardan Türklük kavramını uzaklaştırmak için talimat verdiğini de biliyoruz. Ne farkınız kalır?”
“...Türk’üm demek, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ demek birilerini rahatsız ediyormuş; bizi de dememek rahatsız ediyor. Bizi saydınız mı? Türk’üm demekten rahatsız olanları, Türk dememek suretiyle tatmin edemezsiniz. Dahasını isteyecekler; verecek misiniz?”
“...Türk milleti kavramını silmek Türklüğe mensubiyet şuurunu taşıyanları üzer, ancak Türklüğe kinle bakanlara da çok pahalıya patlar.”
“...Türk milletini, Türklük şuurunu; Batının meccani ajanlarına, etnik bölücülere, siyasî ümmetçilere, azgın demokratların şahsi ihtiraslarına kurban edilmesine milletçe karşı koyacağız..”
“...Bu ülkeyi Bulgaristan hâline dönüştürmeye kimse izin vermez. Bulgaristan’ı Bulgar Türkleri kurdu, ancak bugün Türklükten eser kalmadı. Bu coğrafyaya Türkiye adını vermesini sağlayan Türk milleti, bir Türksüz Türkiye’nin yaratılmasına izin vereceğini mi sanıyorsunuz?”
Yazımı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir vecizesi ile noktalıyorum:
“- Türk esirlik kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır!”
Allahım, yüce Türk milletini korusun ve yüceltsin...
