Erken bir Cumhuriyet Bayramı yazısı olacak bu satırlar...
Zaten erken de tartışmaya başladık! Muhalefet partilerinin boykot ettiği resepsiyon herkesin dilinde.
Ankara’da Cumhuriyet ve Atatürk ile sembolleşen Çankaya Köşkü’nün yerine yayılan şatafatlı AKP’nin kaçak sarayı, Başkentte yaşayan herkeste ayrı bir yeri olan Atatürk Orman Çiftliği’nin yeşili yok edilerek yapılınca pek kabullenilemedi. Bazı zihni karışıkların dışında elbette ki...
Şimdi muhalefet partileri boykot etse de AKP iktidarı şatafatlı kaçak sarayda resepsiyonda buluşacak. Bunun için davetiyeler ulaştı bile... Yeni ve de kaçak sarayda yapılacak kutlamaya dikkatler çekiliyor ama asıl ayrıntı davetiyede...
Yüksek Seçim Kurulu’nun hazırladığı mazbatada da aynı şeylere dikkat çekmiştim. Türkiye Cumhurbaşkanı değil bana göre Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı asıl ifade olmalı...
Anayasamızın birinci maddesi ‘Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir’ diyor.
Yine Anayasamızın 4. maddesi ise ‘Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez’ şeklinde...
Şimdi Cumhurbaşkanlığı’ndan gönderilen Cumhuriyet Bayramı kabul töreni davetiyesindeki 'Türkiye Cumhurbaşkanı' ifadesi mi doğru yoksa 'Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı' mı?
Ben bunu bir kere daha tartışmaya açmak istiyorum!
Gitti Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, geldi Türkiye Cumhurbaşkanı...
Siz tartışadurun gelelim kaçak saraya...
Gerçekten yeni saray, 77 milyonun haline bakınca fazla lüks... İster istemez de Osmanlı’nın ‘hasta adam’ yıllarında yaptırdığı Dolmabahçe Sarayı aklımıza düşüyor!
Gündem Cumhuriyet Bayramı ve akabinde gerçekleştirilecek resepsiyon ve biz de devam edelim...
Cumhuriyette bile birleşemeyen bir Türkiye manzarası içimizi acıtıyor. Ama ne yazık ki, AKP iktidarlarının eliyle kamplaşmada sınır tanımıyoruz! Öyle ki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bile aziz milletimiz Yüksekova’da kalleşçe şehit edilen 3 yiğidine ağlarken twitter hesabından kaçak sarayın resmini yayınlamakla kalmıyor; düşmanlar çatmasın diyebiliyor ki pes...
Bu arada bir önemli not daha düşelim. Malumunuz, diğer bayramlarda Ankara’da resmi dairelerimizin ve başta da bakanlık binalarımızın çifte standardı dikkatimizi çekti. Bayramların sembolü ay yıldızlı bayrağımız ve Atatürk posterlerini birada görmemek içimizi buruklaştırıyor.
Bayram sabahını bekliyorum. Adım adım gezeceğim Başkent Ankara’yı... Cumhuriyet Bayramında yine çifte standart uygulayan kurum ve kuruluşları Türk milletine şikayet edeceğim
Atatürk posteri asmayıp bayramları ya bayraklarla ya da küçük posterlerle geçiştiren zevata Cumhuriyetin bedava kazanılmadığını anlatmamız gerekiyor.
91 yıl öncesinde yaşananları şüphesiz aziz Türk milleti hiçbir zaman unutmayacak ve Cumhuriyet sonsuza kadar yaşayacaktır.
“Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir” diyen Yüce Atatürk’ün şu önemli uyarılarıyla yazımıza nokta koyalım:
“- Gelecek nesillerin Türkiye’de Cumhuriyetin ilanı günü ona en merhametsizce hücum edenlerin başında cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocukları böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir.”
“- Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda tereddütsüz yürümeğe devam edecektir.”
Ne mutlu Türk’üm diyene...
Ne mutlu Cumhuriyet benim karakterimdir diyenlere...