Akil insanlar geçti…
Malatya geçtiğimiz hafta Akil İnsanları ağırladı.
Malatya’da yapılan ilk toplantıya katıldım, daha sonra yapılan toplantılarıda video kayıtlarından takip etme şansım oldu.
Amaç güzel, akil insanlar özenle seçilmiş, bağlı bulundukları kesimin sözcülüğünü, savunuculuğunu da çok güzel yaptılar.
Yeri geldi provoke edercesine giriş yapmaktan kaçınmadılar, yeri geldi susup, bir diğerine pas atmasını iyi becerdi Akil insanlar.
Akil insan olmak kolay değil meziyet ister onlarda bu meziyetlerini pekâlâ sergilediler.
Akil İnsan olmalarına rağmen çözüm sürecini gittikleri ortama göre şekillendirerek zaman, zaman “barış süreci” diye lanse etmiş olsalar bile amaç “terör” denen lanetin bitmesi olarak değerlendiriyorum.
Yalnız…
Çözüm sürecinde Malatya’ya gelen ve ‘Akil İnsan’ diye lanse edilenlerin samimiyetinden şüphe duymadım desem yalan olur.
Kimlerden mi?
En başta Zübeyde Teker Hanımefendinin “Kürdüm, aleviyim, kızılbaşım, sosyalistim” sözleri ile konuşmasına başlaması farkında olmazsa da ‘Kürt, alevi, kızılbaş, sosyalist olmayanları ötekileştirmekten, kompleksini açıkça ifşa etmesinden başka bir şey değildi…
Kürdüm, Aleviyim, kızılbaşım, sosyalistim sözlerine cevabım ‘anam Kürt, babam Laz ben Müslüman Türk Vatandaşıyım” oldu. Mimiklerinden okunuyordu Sayın Teker’in, rahatsızlığı.
Ben ve benim gibi düşünenler de rahatsız olmuştu, hatta Malatyalı Alevilerde aynı rahatsızlığı duymuştu.
Malatya’da yıllardır her ne kadar körüklenmek istenmişse de sadece deneme aşamasında kalmıştı alevi-sünni çatışması.
Malatya’mızda çok şükür ne alevi-sünni çatışması ne de Kürt-Türk çatışması yaşanmamıştır, başaramamışlardır nifak tohumu ekmeyi.
Zübeyde Teker Hanımefendinin samimiyetle bu süreçte yer almadığı düşüncesindeyim, Akil İnsanlar heyetinde yer alan diğer insanlar şehit ailesi ziyaretler yaparken Teker Hanımefendinin yüreği dayanamamış olsa gerek gitmedi.
Bir diğer samimiyetsizlik ise Malatya İnönü Üniversitesi’nde yapılan toplantıda Şehit eşi Emine Şamdancı’nın sorularına “Akil İnsanlar” apışıp kaldı, ne ikna edici cevap verebildiler ne de verdikleri cevaplarda samimiyet vardı, kaçamak cevaplarla, kötüleri örnek göstererek terörü ve teröristi aleni bir şekilde savunur cevap verdiler.
Heyecanla bekliyorum “çözüm süreci”nin sonucunu Malatya için neler yazdı ‘Akil İnsanlar’.
Akil İnsanlar, ilk toplantıda her ne kadar da biz sizleri dinlemeye geldik, deselerde istediklerini dinleyip istemediklerini susturmayı, hatta sustururken de nasıl tavır takındıkları kamera kayıtlarında ayan beyan, arşivimizde duruyor, belki ileride bizimde söz söyleme fırsatımız olur veya toplantıları yorumlama gibi girişimimiz olur.
Hala hafızalarımızda olan benzer çalıştaylar yapılmıştı birkaç yıl öncesi “Alevi Çalışyatı” diye adlandırılmıştı.
Sonuç neydi (?) hatırlayanınız vardır illa ki…
Benim hatırladığım kadarı ile “konuşulanlar rapor edildi, nihai bildirge yayınlandı” sonuç kocaman bir sıfır…
Ne konuşulanlar yerine getirildi ne öngörülenler değerlendirildi.
Şayet bu “Akil İnsanlar”ın yaptığı toplantılar ve sonunda hazırlayacağı raporlar masada kalacaksa kimse vaktini bu toplantılara ayırmasın.
Nasıl olsa, elinde gücü bulunduranların dedikleri dinleniyor, yaptıkları yanlarına kar kalıyor.
Çözüm sürecinde “akil insana ihtiyaç yok, insan olduğumuzu unutmayalım yeter, insan olursak Cenab-ı Allah her insana zaten akıl vermiş sadece eskiyecek diye korkmadan kullanalım, yeter”