Türkiye’de 2025 yılında yürürlüğe girmesi planlanan yeni stopaj düzenlemesi, e-ticaret sektöründe önemli değişimlerin habercisi olabilir. Şahıs işletmeleri için yüzde 25, limited ve anonim şirketler için ise yüzde 15 olarak belirlenmesi öngörülen stopaj kesintisi, sektörün mali yükünü daha da artırarak işletmeleri yeni çözümler aramaya itiyor.
MentorX kurucusu ve e-ihracat uzmanı Emre Koca, bu yeni düzenlemenin, işletmelerin global pazarlara yönelimi açısından bir dönüm noktası olacağını ifade etti. Koca, artan maliyetler karşısında e-ihracatın, işletmeler için hem bir çıkış yolu hem de sürdürülebilir büyüme için bir fırsat sunduğunu vurguladı.

“E-İhracat yerel maliyet baskılarından kurtulma fırsatı sunuyor”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Emre Koca, Türkiye’deki e-ticaret işletmelerinin hâlihazırda yüksek kargo ücretleri, pazar yeri komisyonları, vadeli ödemeler ve diğer mali yükümlülüklerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Koca, “Yeni stopaj düzenlemesiyle birlikte bu yükler daha da artacak. İşletmeler, hem bu maliyetleri yönetmek hem de daha geniş pazarlara ulaşarak kârlılıklarını artırmak için e-ihracata yönelmek zorunda kalacak. E-ihracat, artan yerel maliyet baskılarından kurtulma ve sürdürülebilir bir iş modeli oluşturma imkânı sunuyor. Gelecek artık globalde, ve bu dönüşüm bugün başlıyor” dedi.

"E-İhracat, KOBİ’ler için yeni kapılar açıyor"
KOBİ’lerin küresel pazarlara açılarak rekabet avantajı kazanabileceğini belirten Koca, MentorX olarak sundukları uçtan uca çözümlerle bu süreci kolaylaştırdıklarını söyledi. “Lojistik, pazar analizi ve dijital pazarlama gibi alanlarda işletmelere rehberlik ediyor, onların uluslararası pazarlarda başarılı olmasını sağlıyoruz” diye konuşan Koca, yeni düzenlemenin e-ihracatı artık bir tercih değil, zorunluluk haline getirdiğini ifade etti.

“Yeni Düzenleme Dönüşüm Sürecini Hızlandıracak”
Sektör temsilcileri, işletmelerin artan yerel maliyetler karşısında e-ihracat stratejilerini hızla geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Emre Koca, bu dönüşümün sadece ekonomik dalgalanmalardan korunmak için değil, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilir bir büyüme modeli geliştirebilmesi için kritik olduğunu belirtti.