Yürekler, Bingöl Karlıova’da şehit düşen 8 polisimiz için dağlanıyordu ki yine Bingöl dendi.
8 genç fidanımın kanı kurumadan ve sızısı dinmeden derin bir eyvah çektik milletçe... Türk milleti yine kedere boğuldu.
Sözüm ona Türk gazetecilerin “gerilla” dediği, Türkiye’den beslenen bir kısım malum yazılı ve görsel medyanın umursamadığı bebek katili PKK’lı tetikçiler bir kere daha sahneye çıktı.
Genç Mehmetçiklerim, kınalı kuzularım; ana baba hasretini dindirmiş, çocuklarını koklamış; eşi ya da yavuklusu ile helalleşmiş “Peygamber Ocağı” kışlasına dönüyordu.
Gaggoşlar kenti Elazığ’da buluşmuşlardı... Artık hareket etme zamanı idi… Muş’a, Van’a, Hakkari’ye doğru hareket edilirken konvoy Bingöl-Muş Karayolunda idi... Mevki, Kardeşler Köyü idi…
Genç fidanlar, Peygamber Ocağındaki kardeşleri ile sarmaş dolaş ama endişeli yol alıyorlardı...
Uzun namlulu silahlar ve roketatarlı hainler, kardeşlikten de, Kardeşler Köyü’nden de habersizdiler…
Kurşun yağıyordu dört bir yandan... Sonuç korkunçtu...
Bu hain eylemde 10 Mehmetçiğimiz şehit düştü, 70 Mehmetçiğimiz gazi oldu, hem de Gaziler Haftasını kutlarken...
Alçaklar, alçaklıkta sınır tanımamaya devam ediyorlar ne yazık ki...
Askeri konvoyumuzun geçiş güzergâhındaki kanlı pusu yüreğimizi dağlasa da bu devranın çığırtkanları televizyonlarında ve gazetelerinde yine bildiklerini okudular. Sanki onlar Türkiye’nin bir parçası değillerdi ki komedi filmlerini seyircilere dayattılar...
Çok yönlü ve derinlemesine tetkik ve tahkik gerektiren bu hain saldırının Mehmetçiklerimizin izin ve görev dönüşü silahsız ve savunmasız bir şekilde bulundukları sırada meydana gelmiş olması bilgi sızması endişelerini artırıyor. Elbette bunun netleştirilmesi yetkililerin boyunun borcu olsa gerek...
Eli kanlı terör örgütü PKK’nın canilerinin yol boyunda pusu kurması ve bir noktadan sonra askeri kafileyi ateş altına almış olmasının özenle değerlendirilmesi kaçınılmazdır.
Ne yazık ki bölücü vatan hainleri; sabır ve tahammül bırakmadı ama aciz AKP iktidarının ve yandaşlarının gaflet uykusu devam ediyor. Askerimiz, polisimiz, korucumuz ve vatandaşımız canlı hedef halinde.
İhanet çetelerinin ölüm mangaları her gün kurşun, mayın, roketatar ve bomba yağdırarak aziz Türk milletinin canlarını alıyor ve bağrını deliyor.
Milliyetçi Hareket’in Lideri Dr. Devlet Bahçeli Beyin ifadesi ile dur durak bilmeden cinayetlerini otomatiğe bağlayan şeref ve namus yoksunu bedbahtlar için artık söz ve bahaneler tükenmiştir.
Artık şu gerçek hemen ve ivedilikle görülmelidir. Bölücü terör yok edilemezse Türkiye Cumhuriyeti; devleti ve milletiyle önlenemez bir ayrışma karanlığının girdabına çekilecektir.
Bunun önüne geçmenin çözümü de sadece havadan değil karadan da sınır ötesi harekât düzenlenerek terör kampları ve terörist inleri imha edilmelidir.
Millet bunu beklerken iktidar sahipleri ne yazık ki, büyük bir acziyet içinde bebek katillerinden anlamsız adım ve karşılık bekliyor. Vallahi pes...
Ey iktidar sahipleri bu acziyetiniz en başta şehitlerimizin ruhunu sızlatmaktadır.
Evet; “...şehit ve gazilerimizin bayrak ve vatan uğruna gösterdikleri milli ruhu zedelemeden, lekeletmeden ve tartışmaya açılmasına fırsat vermeden sahip çıkılması şu günkü puslu ve sancılı ortamda herkesin en temel sorumluluğudur.”
Bebek katillerine gerilla diyen Mehmet Ali Birand’ın da...
Şehit evlerinde gözyaşları sel olurken ekranda komedi filmleri oynatan deletin teleizyonu da...
Elbette yandaş medyanın da...
Unutmayın; söz ve bahane artık bitti; hedef yanlış stratejik ortaklardan kurtulup Kandil hainlerin başlarına yıkılmalıdır.