Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Sımsıcak gündem arasında...

20 Eylül 2011 - 10:56 Yorum: 7

Bugün gençlere fırça atacaktım! “Annen yer veriyor, ya sen?” diye soracaktım! Ankara’da metroda “Beyaz koltuklarımız gazi, yaşlı, engelli ve hamile yolcularımız için ayrılmıştır” yazarken vurdumduymaz olanlara patlayacaktım!
Ama olmadı; şehitler peş peşe geliyor gündem havada uçuşuyor!
Önceliğim güzel memleketimin bir parçası olan Kürecik... “Füze kalkanı” pardon “Radar üssü” kurbanı bir avuç hemşehrimiz Ankara’da sesini duyurmak isterken Milletvekilimiz sayın Veli Ağbaba’nın feryadı çabuk ulaştı. Sayın Ağbaba, bomboş araçla Ankara’ya gelen bir avuç Kürecikli ile güzel memleketimin kâbusunu dile getirirken Malatya’nın sivil toplum kuruluşlarının sinmişliğine isyan ediyordu. Ne yapalım vekilim; işte AKP Türkiye’si...
* * *
İkinci gündemimiz; komşularımız ile sıfır sorun hikayesi... Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hala komşu ülkelerle sıfır sorundan söz etse de hangi cenahtakine baksan saatli bomba... açılımsız kalan Ermenistan, Suriye küskünü İran, PKK’nın yatağı Irak, kendi derdine düşen ve bir zamanlar dost bildiklerine diş bileyen Suriye... Kıbrıs’ta Rumlar ve krizle kavrulan uzatmalı dostumuz Yunanistan! Rumlar çıktı Akdeniz’e heronlar eşliğinde petrol arıyor. Hem de Ankara’nın restine rağmen... Sonra da yetkililer sıfır sorundan söz ediyor ki, pes… Uzatmıyorum bu kadarı yeter diyorum!
“Sıfır sorun”culuk efelendiğin İsrail’in güvenliği için radar sistemi kurdurmaksa fazla da diyeceğimiz sözümüz yok!
* * *
Asıl önemli gündemimiz yaşadığımız acılar... “Şerefli” ve “Şerefsiz” salvoları arasında bebek katilleri açılımcılardan aldığı cesaretle Mehmetçiğimin kanını dökmeye devam ediyor. Hain pusular, kalleş mayınlar peşpeşe... Bebek katilleri yol kesip adam öldürmeye ve kaçırmaya da ne yazık ki devam ediyor! Başbakan’ın memurları “Devlet” oluyor da anormal görüşmeler normale döndürülüyor!
* * *
Ve en önemli sancılı gündem Almanya’da patladı!
Bebek katillerinin uzantıları Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın yapacağı konuşmayı engelleme adına asılsız bomba ihbarı ile Almanları telaşa düşürdüler. Israrla toplantının iptalini isteyen Alman tarafına karşı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün iki saatlik bir gecikmeyle yaptığı toplantıdan akıllarda kalan şu sözlerdi:
“- Suç örgütü dersen terör örgütüne, yapacağı budur işte!”
Ne yaparsın, anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az
Söz Alamanlardan açılmışken devam edelim...
Geçenlerde yolculuk ettiğim metroda gözüme bir afiş takıldı... Alman bayrağını andıran renkleriyle büyük puntolarla “biz birlikteyiz” yazıyor hemen altında da ‘Türkiye-Almanya’ yazıyordu!
Yani atı alan Üsküdar’ı geçmiş Almanlar uyanmıştı!
Tarihe dayanan Türk-Alman dostluğunu ufalta ufalta bitirip Türk’e kin besleyenler sözüm ona harekete geçiyordu...
Varlığını bildiğimiz “biz birlikteyiz” projesini bir süredir Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği sürdürüyordu. Şimdi Ankara’da metrolara asılan afişlerde bu konuda web siteleri açıldığını ve facebookta sayfalar kurulduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz:
“Biz birlikteyiz!”
O an aklıma gelmişti şimdi de Alman dostlarımıza konumuza uygun Türk atasözünü hatırlatalım:
“-Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye!”
Neden mi geçti dostluk rüzgarı bakın anlatalım..
Sözüm ona “biz birlikteyiz” girişiminin amacı Türkiye ve Almanya arasındaki eşsiz (!) bağları gözler önüne sermek ve bu iki ülkenin – olumlu anlamda – birbirine ne çeşitli yönlerden sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermekmiş!
Günümüzde çoğunluğu Alman vatandaşı olan Türklerin, Almanya'nın yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olduklarını unuttular.
Almanlar, Türk işçilerin alın teriyle Almanya'yı, dünyanın en önemli ekonomik güçlerinden biri olmasına katkı sağladığını unuttular.
Doğrudan Anadolu'nun bir köyünden çıkarak, daha önce İstanbul, Ankara ya da İzmir'e bile gitmeden Münih ya da Frankfurt gibi kentlere giden ve bir kültür şoku yaşayan bu insanlarımıza bir yön verilmediği gibi hep ezildi.
Ve günümüzde Almanya’yı yönetenler iki ülke arasında sıkı bir bağ yokmuş gibi davranıyorlar. Bu da Almanya'da yaşayan Türklerin motivasyonunu neyazık ki kırıyor.
Evet, “Türkiye-Almanya İşgücü Anlaşması”nın imzalanmasının 50. yıl dönümünde gerçekleştirilmesi bakımından da önemli olan ziyarete gölge düşürülmüştür. Almanlar bir kere daha Türk’ün dostluğundan bihaber olduklarını göstermişlerdir.
Şimdi internette sayfalar açıp sosyal paylaşım sitelerinde hayal kuranlar, “Alaman Türk”lerin kıymetini bilememenin cezasını daha çok çekeceklerdir.
* * *
Geçen yazımda “Yeni yeni toprak ağaları mı yaratılıyor” diye sormuştum. “Cumhuriyet Sevdalısı” rumuzuyla bir okurumdan gelen önemli bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Buyurun birlikte okuyalım:
“-Osmanlı Devleti 19. Yüzyılda Doğu Anadolu’da güvenliği sağlamak ve vergi toplamak için Kır Serdarlığı oluşturmuştu. Sonra Ayanlığa dönüştü. Yani Toprak Ağalığına... Cumhuriyetle birlikte Türkmen kökenli ağalar rejime uyum sağlayarak, çekildiler. Ama Kürt kökenli ağalar bugün hala var. Bizim Malatya’dakiler pek fazla etkili değil ama diğer bölgedekiler etkin. Bunlar PKK’nın varlık ve yaşama nedeni. Çünkü; PKK ağalara karşı kurulmuştu, zamanla ağalarla bütünleşti. Bugün ülkemizin bir bölümü Ortaçağ derebeylik dönemini yaşıyor. Üretim yok, vergi ödeme yok, elektrik parası ödemezler, geçimlerini kaçakçılık ve uyuşturucuya bağlamışlar. Eski bir Ayan torunu olarak akrabalık ve kirvelik ilişkilerinden dolayı onları iyi tanıyorum. Bu uygulama ile yenileri eklenecek gibi görünüyor. Yine de yanılmayı umuyorum. Yoksa Malatyalılar olarak yeni bir felaketle karşı karşıyayız demektir...”

YAZARIN DİĞER YAZILARI