SAKARYA - Toyota Genel Müdürü ve CEO'su Orhan Özer, Corolla'nın dışında farklı projeler peşinde olduklarını belirterek, fabrikanın ebatını ve boyutunu tamamen değiştirecek, ikiyle çarpacak projeler peşinde olduklarını söyledi. Toyota Türkiye olarak Avrupa'dan, "İş Güvenliği Gelişme Ödülü" aldıklarını belirten Özer, yerli otomobil üretimi konusunda da açıklamalarda bulundu.
Toyota Genel Müdürü ve CEO'su Orhan Özer, Toyota Türkiye'nin üretim hacminin ikiye katlanması çalışmaları, Toyota Türkiye'nin diğer Toyota fabrikaları arasındaki konumu, Sakarya'nın gelişme potansiyeli ve yerli otomobil üretimi konularında açıklamalarda bulundu. Corolla'nın dışında farklı projeler peşinde olduklarını ifade eden Özer, "Buranın ebatını ve boyutunu tamamen yükseltecek, ikiyle çarpacak projeler peşindeyiz" dedi. Bu projeleri gerçekleştirdikleri taktirde Sakarya'daki yan sanayileri ile birlikte varlıklarının artarak, iki katına çıkacağını söyleyen Özer şöyle konuştu:
"Fabrikamızın daha da fazla üretim yapabileceğini, güçlü bir fabrika oluğumuzu gösterme konusunda çabalıyoruz ve bunun neticesinde daha fazla üretim hacmi almak için çaba gösteriyoruz. Ben bu konuda çok emek sarf ediyorum. Orada da oldukça umutluyum ama şuanda paylaşılacak bir şey yok." Ayrıca Sakarya'nın gelişme potansiyeli olan bir yer olduğunu ve gelişeceğine inandığını belirten Özer, "Sanayileşmenin gelişmesi İstanbul'dan başladı. İstanbul'dan Kocaeli'ye zıpladı, sonra Gebze, Tuzla olmak üzere arası dolduruldu. Artık İstanbul-Ankara arası belki Bolu'ya kadar olan bir bölge bir gelişme bölgesidir. Burada en gelişme potansiyeli olan yer Sakarya'dır ve ben Sakarya'nın daha da gelişeceğine inanıyorum. Bizim burada 13 tane yan sanayimiz var ve orada da bizden hariç yaklaşık 6 bin kişi çalışıyor" dedi.
Dünyada 77, Avrupa'da ise 7 ülkede 9 Toyota fabrikası olduğunu söyleyen Özer, Toyota Türkiye'nin, Avrupa'daki fabrikalar içerisinde iyi yönden farklı bir konumda olduğuna dikkat çekerek, artık hedeflerinin bu başarının global olarak, bütün dünyadaki bütün fabrikalar içinde de farklı bir konuma gelmek olduğunu söyledi. Dışarıdan gelen denetimlerde kalite yönünden bakıldığında genel olarak sıfır hatayla çıktıklarının vurgulandığına değinen Özer, sıfır hata neticesinin Toyota'nın Japonya'daki fabrikaları dışında çok nadir neticelerden bir tanesi olduğunu söyledi. Bu nadirliği sık sık yaşadıklarını belirten Özer, "Bu konuda hakikaten çok takdir görüyoruz" dedi.
Yakın zamanda Toyota Türkiye olarak Avrupa'dan, 'İş Güvenliği Gelişim Ödülü' aldıklarını belirten Özer, 'Toyota Üretim Sistemi'ni çok başarılı bir şekilde uyguladıklarını ifade ederek şunları söyledi:
"Biz buna ilaveten çok uygun bir şekilde, 'Toyota Üretim Sistemi' dediğimiz, dünyada da birçok yerde ciddi şekilde takip edilen, öğrenilmeye çalışılan sistemi burada başarılı bir şekilde uyguluyoruz. Sistem, Japonya'da oluşturulmasına rağmen bize ters gelmiyor. Türk insanı da o yapıya yatkın. 'Toyota Üretim Sistemi'ni çok başarılı bir şekilde uygulayabiliyoruz. Toyota'da bu yıl ilk defa yılın iş güvenliği ödülleri verilmeye başlandı. Farklı kategorilerde, yaklaşık 3-4 şirket ödül aldı. Biz ise Avrupa'dan, 'İş Güvenliği Gelişme Ödülü'ne layık görüldük. Bu da bizim için ayrıca insana saygı yönüyle de bir gurur vesilesi oldu." Öte yandan bu başarının Türk insanının başarısı olduğuna dikkat çeken Özer, "Bunları bizim insanımızın başarısıyla, en önemlisi işi sahiplenmesiyle, çalıştığı iş yerini benimseyip ve kendini işyerinin bir parçası olarak görmesiyle başarıyoruz. Zaten baktığımızda diğer markaların Türkiye'deki fabrikaları da çok başarılı. Yani başarının özü bizim kültürümüzde, bizim insanımızda aslında" diye konuştu.
Son dönemlerde sıkça konuşulan yerli otomobilin yapılabileceğine inandığını söyleyen Özer, Türkiye'nin gelecek 10 yılda da geçmiş 10 yıldaki gibi performans göstermesi halinde yerli otomobil yapılmaması için hiçbir neden olmadığını ifade etti. Şirket olarak bu konuyla ilgili bir çalışmalarının olmadığını belirten Özer şunları kaydetti:
"Ülke olarak 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefimiz var. Gelecek 10 yılda da geçtiğimiz 10 yıldaki gibi performans gösterirsek yerli otomobili yapmamak için hiçbir neden yok. Dünyadaki ilk 10 ekonomiye girmiş ölçekte bir ekonomi, bu kadar stratejik bir bölgede, merkezi olduğu bölgedeki çevre ülkelerle kültürel olarak da kısmen yakın olan bir ülke olarak çok büyük avantajlarımız var. Yerli otomobili de düzgün bir planla, düzgün bir pazarlama mantığıyla piyasaya sürülüp ihracatı da dikkate alınacak şekilde yapılırsa ben başarılı olacağından eminim. Daha çok işin teknik kısmı konuşuyor. Yerli otomobil yapar mıyız, yapamaz mıyız? Hiç tereddütsüz yaparız. O bilgi, beceri Türk sanayisinde, otomotiv sektöründe var. Zaten yüzde yüz yerli diye de bir şey yok. Yüz de yüz yerli üretim hiçbir ülkede yok. Japonya'daki fabrika yüzde yüz Japon mu? Hiç sanmıyorum. Önemli olan markanın ve sahibini yerli olması ve Türkiye'de yapılmasıdır. Ben genel olarak olumlu bakıyorum ama şirketimiz içinde bununla ilgili bir çalışma yok."