Ramazan Özel

Malatya İl Müftülüğü tarafından Ramazan'a ait hazırlanan bilgiler...

AYETİ KERİME


(Ey peygamber'in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah'a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü'minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.

(TAHRÎM SÛRESİ,4)



HADİSİ ŞERİF


Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor:

"Bir adam ölmüştü, diğer biri, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın işiteceği şekilde onun için şöyle söyledi: -"Cennet mübarek olsun!" Resülullah aleyhissalâtu vesselâm sordu:

-"Nereden biliyorsun? Belki de o mâlâyâni konuştu veya kendisini zengin kılmayacak bir miktarda cimrilik etti!" Tirmizi, Zühd 11, (2217).


FIKIHKÖŞESİ



SORU: Bayram Günü Oruç Tutulabilir mi?



CEVAP:Ramazan bayramının birinci gününde, kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Çünkü bu günler ziyafet, yeme, içme ve sevinç günleridir.


SORU: Cuma Günü Oruç Tutulabilir mi?

CEVAP:
Oruç tutulması mekruh olan Bayram günleri dışındaki günlerde oruç tutmak caizdir. Ancak sadece Cuma günleri nafile oruç tutmak tenzihen mekruh görülmüştür. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Kimse Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün önceden veya sonradan oruç tutuyorsa bu takdirde Cuma günü de oruç tutabilir” buyurmuştur (Ebû Davud, Savm, 50). Buna göre, Cuma günü kazaya kalan veya adak gibi vacip bir oruç tutmakta sakınca bulunmamaktadır. Cuma günü nafile oruç tutmak isteyenlerin, bir gün önce veya sonrasında da oruç tutması uygun olur.



HİKMET PINARI

5 yerde konuşmak mekruhtur :


Cenaze peşinde giderken

Kur'an-ı Kerim okunurken

Cuma hutbesi dinlenirken

Dini eserler okunup İslami meseleler müzakere edilirken

Nikahlısı ile cinsi münasebette bulunurken




KÖŞE YAZILARI

Mehmet SÖNMEZOĞLU

İL MÜFTÜSÜ

- ORUCUN FARZ OLUŞUNUN DELİLLERİ

Ramazan orucu İslâm'ın beş şartından bir farzdır. Dayandığı deliller Kur'an, Sünnet ve İcmâ'dır. Allahu Teâla şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, takvaya ermeniz için size de oruç farz kılındı.” “Kim Ramazan ayına yetişirse oruç tutsun ”

Sünnetten delil Hz. Peygamberin şu hadisidir : “İslam beş esas üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka bir ilâh bulunmadığına ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve elçisi bulunduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmak, gücü yetenler için Beytullâh'ı ziyaret etmek.” Talha b. Ubeydullah ( r.a )'ten rivâyet edildiğine göre ; “Saçı başı dağınık bir adam Hz. Peygamber'e gelerek: “Ya Resulellah! Allah'ın benim üzerime oruçtan neyi farz kıldığını haber ver. ” dedi. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Ramazan ayını farz kıldı.” Adam: “ Benim üzerimde bundan başka bir borç var mıdır? ” diye sorunca Hz Peygamber: “Hayır, ancak kendiliğinden nâfile yaparsan bu müstesna.” buyurdu. Bundan sonra sorularına devam ederek : “ Allah'ın bana farz kıldığı zekâttan haber ver? ” dedi. Hz. Peygamber ona zekâtı ve İslâm'ın diğer şartlarını anlattı. Bundan sonra adam şöyle dedi : “Sana ikramda bulunan Allah'a yemin olsun ki, bu söylenenlerden fazla bir şey de yapmam eksik de bırakmam.” Bunun üzerine Allah elçisi şöyle buyurdu: “Eğer doğru söylüyorsa bu adam kurtulmuştur, yahut cennete girecektir. ”

Ramazanda oruç tutmanın farz oluşu üzerinde müslümanlar görüş birliği içindedir.

D. ORUCUN ŞARTLARI

A- Orucun Farz Olmasının Şartları:

1- Müslüman Olmak:

Oruç Müslümana farzdır. Gayri müslimler İslâm'a ait, emir ve yasaklarla yükümlü bulunmazlar. Sonradan İslâm'a girince geçmiş yıllara ait namaz ve oruç gibi ibadetleri kaza etmeleri de gerekmez. Hanefîlere göre gayri müslimin âhiret azabı tek olup bu da temeldeki küfrün cezasıdır. Diğer mezhep imamları buna İslâmî yükümlülükleri terk etmenin cezasını da ilâve ederler. Ramazan'da İslâm'a giren kimse geride kalan günleri oruç tutar. Geçmişe ait günahları örtülür. Allah Teâla şöyle buyurmuştur: “Kâfir olan kimselere şöyle de: Eğer küfürlerine son verirlerse geçmiş günahları örtülür.”

2- Erginlik Çağında ve Akıllı Olmak:

Çocuğa, akıl hastasına, baygın kişiye veya sarhoşa oruç tutmak farz değildir. Bunlar oruca ehil olmadıkları için emrin muhatabı olmazlar. Hz. Peygamber ( s.a.s. ) şöyle buyurmuştur: “Üç kişiden kalem kaldırılmıştır: Erginlik çağına ulaşıncaya kadar çocuktan, aklı yerine gelinceye kadar akıl hastasından, uyanıncaya kadar uyuyandan. ”

Hanefî, Şâfîî ve Hanbelilere göre, yedi yaşına girmiş olup oruca gücü yetecek durumdaki mümeyyiz kız ve erkek çocuklarına velilerin orucu emretmesi gerekir. Bunların tutacakları oruç, namazda olduğu gibi sahihtir. Bunun amacı çocukları oruca alıştırmaktır. Ancak oruç tutmak zor bir ibadet olduğu için çocuğun buna güç yetirecek durumda bulunması gerekir. Malikîlere göre ise, oruç namazdan farklıdır. Çocuk ancak erginlik çağına ulaşınca bu ibadetle yükümlü tutulur.

Akıl hastalığı ve baygınlık kısa aralıklarla olursa orucun farz oluşuna ve kaza edilmesine engel teşkil etmez. Fakat Ramazan ayı boyunca devam eden akıl hastalığı o yılın oruç borcunu düşürür ve kaza gerekmez. Baygınlık ise ibadeti ve kaza yükümlülüğünü düşürmez. Çünkü bayılma halinin uzun süre devam etmesi nâdir olaylardandır. Sarhoşluk da bayılma gibidir.

Malikîlerin meşhur görüşüne göre akıl hastalığı prensip olarak kazayı gerektirir. Dayandıkları delil; “İyileşinceye kadar akıl hastasından kalem kaldırılmıştır ” hadisidir.

3– Oruç tutmaya gücü yetmek ve mukim olmak:

Hasta ve yolculara oruç tutmak farz değildir. Ancak oruç tutarlarsa, tuttukları oruç sahihtir. Eğer oruç tutmazlarsa tutamadıkları günleri kaza ederler. Kur'an-ı Kerim'de hastalık ve yolculukla ilgili şu hükümler yer alır : “Sayılı günlerde oruç tutunuz. Sizden her kim hasta olur veya seferde bulunursa diğer günlerden tutamadığı günler sayısınca oruç tutsun. Oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin bir yoksulu doyuracak fidye vermeleri gerekir. Kim gönül isteği ile bir hayır yaparsa o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.”

Yaşlılık sebebiyle gücü yetmeyenlere oruç tutmak farz olmadığı gibi hayız ve nifas halindeki kadınlara, yine kendisi veya çocuk zarar görecek durumdaki gebe veya emzikli kadınlara da farz olmaz. Yaşlılar oruç yerine fidye verir, diğerleri de kaza ederler. Yolcunun oruç tutmaması için gideceği mesafenin 90 km'nin üstünde yani namazları kısa kılmasını gerektirecek bir uzaklıkta olması gerekir. ”

Diğer yandan dâru'l-harpte İslâm'a giren kimsenin orucun farz olduğunu öğrenmiş olması gerekir. Burada bilmemek özür sayılır.

KISSADAN HİSSE

     SIĞINAK

Kış geldiğinde köpek soğuktan ezilir , büzülür , perişan bir hale gelir. 
 
- Kışa dayanamıyorum artık!.. Sağ olurda yaza erişirsem ; dişimle, tırnağımla çalışıp , çabalayacağım, taştan bir kulübe yapacağım der. 
 
Fakat yaz gelip te vücudu ısınıp, kellesi kemiği yerine geldiğinde, ilikleri kızışıp, derisi gerildiğinde kendini kos kocaman görürü de: 
 
- Ev yapayım yapmasına da... ben hangi eve sığarım ki?.. der. 
 
İrileşir, ayağını çeker, tembel tembel; karnı tok , sırtı pek , kendine güvenmiş bir halde gölgeye çekilir, aklı: 
 
- Bir ev yapmalısın!... dedikçe; 
 
- Söyle be yahu!... ben nasıl olur da bir eve sığabilirim , diye cevaplandırır kendi sorusunu. 
 
Sen de bir belaya , musibete düştüğünde büzülürsün, hırs kemiklerin bitişir, küçülür kalırsın da: 
 
- Tövbeden bir ev yapayım, kışın o evceğizde barınayım , dersin. Fakat dertten kurtuldun da, hırsın büyüdü mü; köpek gibi ev sevdası geçer gider.  
 
Nimete şükretmek; nimetten daha hoştur. Şükreden kişi, hiç şükretmeyi bırakır da nimet sevdasına düşer mi?... Şükür nimetin canıdır , nimet ise deriye benzer.  
Çünkü; seni sevgiliye kadar ulaştıran , şükürdür. Nimet insana gaflet verir, şükürse uyandırır. Padişahın şükür tuzağıyla, nimet avlamaya bak !...  
Şükür nimeti ; gözünü doyurur, seni bey yapar. Bu suretle de yoksullara yüzlerce nimet bağışlarsın. Hakk yemeğinden ye, doy ki; senden oburluk,tamah, ve şuna buna ihtiyacını arz etme illeti son bulsun!... 
 
Kaynak: Mesnevi:3.Cilt - Sayfa:234-235

Ramazan 2015 Haberleri