Ramazan orucu, Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Medine'ye hicretinden bir buçuk sene sonra Şaban ayının onuncu günü farz kılınmıştır. "Oruç, sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı." (Bakara, 2/183) ayet-i kerimesi bunu emretmektedir.
Oruca nasıl niyet etmek gerekir.
Herhangi bir oruca kalp ile niyet etmek yeterlidir. Oruç için sahura kalkmak da başlı başına bir niyettir. Bu niyetin dil ile ifade edilmesi daha güzel olur. Oruç tutmak isteyen bir insan, kuşluk vaktine kadar mutlaka niyet etmelidir. O vakte kadar oruca engel herhangi bir davranışta bulunmaması şarttır.
Ramazan'ın her günü için ayrıca bir niyet gereklidir. Çünkü araya geceler girmektedir. Ayrıca her günün orucu başlı başına bir ibadettir. Bunun içindir ki bir günün orucundaki bozukluk, diğer günün orucuna zarar vermez.
Bunlara dikkat edilirse oruç daha güzel olur
Oruç tutacak kimse sahura kalkmalı ve evinde Ramazan atmosferinin oluşmasına gayret göstermelidir.
Akşam ezanı okunur okunmaz oruç açılmalıdır. Akşam namazının ise oruç açıldıktan hemen sonra kılınması ve ardından yemeğe geçilmesi tavsiye edilen bir uygulamadır.
İftara mutlaka bir dua ile başlanmalıdır. "Allah'ım, Senin rızan için oruç tuttum, Sana iman ettim, Sana sığındım ve Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım. Ramazan ayının yarınki günü de oruç tutmaya niyet ettim.
Ne olur benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla." şeklinde olan Peygamberimiz'in iftar duası okunmalıdır.
Oruç mümkünse hurmayla açılmalıdır.
Mutlaka teravih namazı kılınmalı, mümkünse her akşam başka bir camiye gidilmelidir.
Orucu sadece midemize değil, başta dilimiz olmak üzere bütün bedenimize tutturmak gerekir. Kötü söz konuşmaktan, dinlemekten, kötü şeylere bakmaktan ve kötü işlerle meşgul olmaktan uzak durulmalıdır.