Çin'in el atmadığı bir futbol kalmıştı

Yeşil sahalarda ismini şike ve bahis skandallarıyla duyuran Çin, futbolda çok büyük hedefler belirledi. 2017’ye kadar 20 bin okul futbol okuluna dönüştürülecek. Hedef, dünya kupası şampiyonluğu.

Futbolun ‘beşiği’ İngiltere kabul edilmesine karşılık, tarihte ilk futbol oynayan milletin Çinliler olduğu ifade edilir. Fakat bu sporda başarılı oldukları söylenemez. Çin, futboldaki kara talihini yenmek için Şi Cinping’in devlet başkanı olmasıyla harekete geçti. Şimdi hedef, Dünya Kupası. Peki, tarihinde sadece bir kez Dünya Kupası’na katılan Çin’in bu hedefi ne kadar gerçekçi?

Kasım 2012’de Çin Devlet Başkanı olan Şi Cinping, fanatik futbol taraftarı. Cinping, göreve gelir gelmez futbolda ülkesi için 3 hedef koydu: Millî takım Dünya Kupası finallerine katılacak, Dünya Kupası’na ev sahipliği yapılacak ve Dünya Kupası havaya kaldırılacak.

Devlet başkanının futbola olan ‘sevgisi’ otomatik olarak tüm ülkeye yayıldı. Hükümetin oluşturduğu çalışma grubu, devlet başkanının verdiği hedefi gerçekleştirmek için derhâl çalışmaya başladı. İlk olarak 20 bin okulun 2017’den önce futbol okuluna dönüştürülmesine karar verildi. Bu sürede 100 bin yetenekli genç tespit edilecek. Futbola ilginin daha da artırılması için önümüzdeki yıllarda en az 35 millî yabancı oyuncunun Çin Ligi’nde oynaması sağlanacak. Hollanda, İspanya ve Almanya’ya teknik adamlar gönderilerek hem bu ülkelerin altyapıları incelenecek hem de tecrübe kazanılacak.

Kâğıt üzerinde bu hedefler güzel. Peki, ne kadar gerçekçi? Bunun için Çin futbolunun bugününe bakmak gerekiyor. ‘Çin’ ve ‘futbol’ kelimeleri yan yana geldiğinde akla ilk bahis (şike) geliyor. Bu konuda ünleri ülke sınırlarını çoktan aşmış durumda. Nerede bir bahis skandalı patlak verse, mutlaka bir Çin bağlantısı ortaya çıkıyor. Çin’de son 10 yılda şike ve bahis skandallarına karıştıkları için çok sayıda oyuncuya, federasyon yöneticisine, hakeme, kulübe para, hapis, küme düşürme ve şampiyonluğu geri alma gibi cezalar verildi.

Çin Ligi birkaç yıl öncesine kadar ‘emeklilik dönemi’ gelen yıldızları ağırladı. Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı Drogba ve Anelka Çin’de top koşturdu. Ancak her ikisi de ‘para’ için gittikleri Çin’de aradıkları kaliteyi bulamayınca kısa sürede geri döndü. Piyasa değeri 168 milyon Euro olan Çin Ligi’nin en kıymetli oyuncusu 11 milyon Euro’luk Brezilyalı Ricardo Goulart. Bursaspor’dan hatırladığımız Uruguaylı Pablo Batalla şu sıralar Beijing Guoan için ter döküyor. Çin Ligi’nde top koşturan yabancı oyuncular pek duyulmamış isimlerden oluşuyor.

Çin Millî Takımı, 2014 yılını FIFA sıralamasında 97. sırada bitirdi. Karayipler’in küçük ülkeleri Antigua ve Barbuda’nın bile gerisinde kalan Çin, 49 bin nüfuslu Fareo Adaları’nı ise geride bırakmayı başardı! Son FIFA sıralamasında 82. sırada yer alan Çin, tarihinde bir kez Dünya Kupası finallerinde mücadele etti. 2002’de Türkiye ile aynı grupta yer alan Çin, kupaya gol atamadan veda etti. Brezilya, Kosta Rika ve Türkiye’ye yenilen Çin, kalesinde toplam 9 gol gördü.

Çin’de her türlü gösteri yasak. Çin Millî Takımı yenildiğinde ise yasağa rağmen gösteriler yapılır. Çin’in 2013’te Tayland’a yenilmesiyle çıkan olaylarda 100 kişi yaralanmıştı. Her yenilgi sonrası değişmeyen ritüellerden biri de futbolcuların ve teknik heyetin halktan özür dilemesi.

Katı disiplinle bireysel sporlarda oldukça başarılı olan ve 2008 Pekin Olimpiyatları’nda altın madalya rekoru kıran Çin, bu yıl yapılan Asya Kupası’nda 3 maçını kazanıp adını çeyrek finale yazdırınca ülkede âdeta hayat durdu. Devlet haber ajansı Xinhua futboldaki bu başarıyı ‘rüya’ olarak verirken, oyuncular ‘kahraman’ ilan edildi. Komünist Parti’nin önde gelen isimleri başarıyı sahiplenmek için sahneye çıkarken, Şi Cinping başarıda aslan payını kendine çıkarıp “Uyguladığım politikanın sonucu.” dedi. Bakalım Asya Kupası’ndaki çeyrek finali büyük başarı sayan Çin, koyduğu hedeflere ulaşabilecek mi?

Dünya Haberleri

Japonya'daki depremde can kaybı 30'a yükseldi