Yozgat’ta 60 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Yaşar Kaymaz, 8 yıllık kesintisiz eğitimin ardından usta çırak ilişkisinin ortadan kalktığını ve birçok sektörün bitme noktasına geldiğini söyledi.
Yozgat’ta 8 yaşından beri babasından öğrendiği ayakkabı tamirciliği mesleğini sürdüren 68 yaşındaki Yaşar Kaymaz, meslekte çırak yetişmediğini belirtti. Kalfalık ve ustalık aşamalarını babasından öğrenen Kaymaz, günümüzde 8 yıllık kesintisiz eğitimin çırak yetişmesini engellediğini söyledi. Baba sanatını devam ettiren Kaymaz, “İlkokulu bitiren çocukları çırak alırdık, okumayan insana sanat öğretirdik. Şimdi gençler 17 yaşında okulu bitirdikten sonra bana gelecek, o yaşta birini çırak alsam eğitemem. Ağaç yaşken eğilir. O yaştaki birine sanat öğretemeyiz, iş gereği kızmamız gerekir. Yaptığı işi öğrenmesi için zorlanması gerekir. Gençler kendi halinde yaşamak istiyor. Zorlanmak istemiyorlar. Kendi halinde sanat öğrenilmez. Sanat yapa boza öğrenilir” dedi.

“Çıraklık eğitim merkezi bize destek olmalı”
Milli Eğitim’in çıraklık eğitim merkezleri vasıtasıyla ustalara sahip çıkması gerektiğini belirten Kaymaz, “Okulda bizim sektörlerimizde branş açılmalı. Bilgisayar, elektrik, elektronik gibi bölümlere zaten öğrenciler kayıt oluyor. Oturarak masa başındaki branşlara yöneliyorlar. Okul branş açmalı, bunu isteyen kişiler gelmeli. Ayakkabıcılık, berberlik, terzilik gibi sanatlara yönlendirilme olması lazım” ifadelerini kullandı.

“Esnaf kredilerinin de düşürülmesi lazım”
Yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Kaymaz “Esnafa düşük faizli krediler verilmeli. Esnaf makinesini alacak, üretim yapacak, para kazanacak ve ödemesini yapabilecek. Makine aldıktan sonra çalışıp kazanamadan ödeme süresi gelince esnafın makinesi de geri alınır. Burada düzenleme yapılmalı” ifadelerine yer verdi.
İş yerini ’Ayakkabı Hastanesi’ kendisini de ’Ayakkabı Doktoru’ olarak tanımlayan Kaymaz, “İnsanlar doğduktan sonra zarar gördüğünde nasıl doktorlar düzeltmeye çalışırsa biz de zarar görmüş ayakkabıları ilk haline getirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.