Yazmak gerekir bazen unutulan her anı hatırlamak adına. Siz değerli okuyucularıma bugün ki köşe yazımda; 24 Ocak 2001'de makam aracı ile Emniyet Müdürlüğü'nden, valilik binasına giderken 'Şehitlik' semtinde teröristler tarafından pusuya düşürülerek arkadaşları ile beraber şehit olan bir yiğitten bahsetmek istiyorum.
Diyarbakır Emniyet Müdürü "Ali Gaffar Okkan"
O öylesine bir yiğit ve kahramandı ki beş polis memuru arkadaşı " Mehmet Kamalı, Mehmet Sepetçi, Selahattin Baysoy, Sabri Kün ve Atilla Durmuş" ile hafızalarımızda şehâdetlerinin 22'nci yıl dönümünde hâlâ unutulmuyor.
Sakarya'nın Hendek ilçesinde her yıl 24 Ocak günü mezarı başında dualarla anılıyor.
Ali Gaffar Okkan 18 Kasım 1997 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürü olarak göreve başladığı günlerde Diyarbakır'da olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması hakimdi. Halk polislerden çekinir, evlerinden dışarı çıkmaya cesaret edemezdi.
Polisler sokağa inmez, halk ile hemhâl olmazdı.
Diyarbakır ili polislerin hafızasında terör olaylarının cereyan, ettiği bir ilimiz olarak yer edinmişti. Ali Gaffar Okkan Diyarbakır’a Emniyet Müdürü olarak atandığı ilk gün Emniyet Müdürlüğü’nün önündeki bütün barikatları kaldırmış halk ile polislerimizin bütünleşmesini sağlaması ile gönüllerde yer edinmişti.
Diyarbakır'a barikat değil gönül köprüsü yakışır demişti. Ekibi ile beraber boş zamanlarında kahveye gider halk ile sohbet ederdi.
Yaptıkları ile bölge halkının günden güne sevgisini kazanan Merhum Gaffar Okkan bu sebepten mütevellit terör örgütlerinin hedefi haline gelmişti. Zira terör örgütlerinin lügatinde; sevgi, barış, kardeşlik bulunmadığından Diyarbakır'da daima kan ve kaosun hakim kılınması isteniyordu.
Ali Gaffar Okkan bu tabuyu yıkmıştı. Yiğitliği, merhameti, yardımseverliği ile halkın sevdiği bir kahraman olmayı başarmıştı. Onun döneminde ilk defa kadın polisler sokakta görev aldı.
Bir zamanlar molotofların, taşların, silah seslerinin yankılandığı topraklarda artık huzur hakimdi. Sokaklar ilk defa çocukların gülüşlerine, kuşların sesine, polisler ile halkın sevgisine şahitlik ediyordu.
Devriye ekipleri engelli çocuklar, yürüyemeyen yaşlılar, yolunu kaybeden hastalar için sokakta görevinin başındaydı. Devriye gezen araçlarda ilk defa kadın polisler görülüyordu.
Devletin araçları 7-24 huzur, kardeşlik, sevgi, barış, hizmet iklimi için halkın emrine amade edilmişti.
3310 Ben Ali Gaffar Okkan; Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım! cümlesi ile
Diyarbakır halkı Ali Gaffar Okkan'ı tanımış Emniyet Müdürü olarak değil; bir abi olarak bağrına basmıştı.
Diyarbakır'ın abisi bu sevgiye karşılık Diyarbakırspor maçlarında en ön sırada yerini alıyordu.
Birgün Diyarbakır stadında maç izlediği esnada teröristlerin silahlı saldırısına maruz kalır.
Korumaları: Efendim! Güvenliğiniz için zırhlı araca binelim. Sizi bölgeden uzaklaştıralım.
Ali Gaffar Okkan: Biz bugün buradan gidersek korktuğumuzun resmidir. Hadi gittik diyelim peki bu halk ne yapacak?
Biz devlet değil miyiz? Devlet halkını koruduğu müddetçe devlettir. Birgün ölürsem "halkımın içinde ölürüm" diyerek; kendisine düzenlen suikaste, asla pirim vermemiştir. Diyarbakır halkını terör örgütlerinin kaderine terk etmemiştir. Diyarbakırspor taraftarları bir gün onun cenazesine katılıp bu sözleri üzerine Gaffar Okkan anısına bir de marş besteliyeceklerdi:
"24 Ocak gecesi öldürdüler hepimizi,
"Yeni doğan bebelere verdiler ismini,
"Caddelere, sokaklara, astılar resmini,
"Gaffar Okkan ölmedi, kalbimizde yaşıyor."
Diyarbakır'lıların 22 yıldır unutamadığı, o yiğit merhum Gaffar Okkan Hizbullah terör örgütü başta olmak üzere bütün terör örgütlerine ağır darbeler indiriyor, bütün operasyonlarda etkili oluyordu.
Gelen tehditlere ve suikastlere rağmen bir adım geri atmıyordu . Kısa sürede halkın sevgisini kazanan Gaffar Okkan'ın bir zaman sonra şehit edilmesi şehirde büyük bir üzüntü yaratmıştı. Okkan'ın cenazesinin memleketine uğurlanacağı gün, şehirde birçok esnaf kepenk kapatmış, sokaklarda binlerce insanın katıldığı protesto yürüyüşleri düzenlenmişti.
Diyarbakır'dan yüzlerce kişi son görevini yerine getirmek için Sakarya'nın Hendek ilçesine gitti, Merhum Gaffar Okkan'ın mezarının başında saf tuttu.
O yıl Diyarbakır'da doğan birçok bebeğe Ali Gaffar Okkan ismi konuldu.
Bu vesile ile Ali Gaffar Okkan'ı şehadetinin 22.yıldönümünde bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Değerli takipçilerime, güzel ülkeme, okurseverlerime selam olsun.