Beş... Sekiz... Dört…
Altı günde 26 şehit…
Her güne 5 kınalı kuzumun ocağından yükselen feryatlar...
15 Temmuz kâbusunun atlatılamayan şoku...
“Demokrasi” nöbetleri Türkiye sathında boydan boya…
Şehitlerimin yuvalarında feryatlar yükselirken geç saatlere kadar devam eden kornalı konvoylar…
Bu halde olan insan psikolojisinden beklentiniz ne olur?
Elbette kenetlenme...
Ama en acısını görmenin şokunu hala yaşıyorum. Ve bu yaşadıklarımı okurlarıma aktarmaz isem kendimi vebalde hissederim.
Cumada, Ankara Kocatepe Camii'ndeyiz...
Malum, bu aralar şehitlerimizin cenazeleri için adeta nöbetteyiz...
Ocaklara düşen kor... Anne, baba, eş, bacı, gardaş ve evlatların ruh hallerini gelin Kocatepe’de görün ey milletim!
Uzaklardan ahkâm kesmeden, oflayıp puflamadan gül kokmuşsa Kocatepe, koşun; durmayın!
Ankara’nın son şehidi Hamza Irmak’ın cenazesi öncesi Cuma namazımızı kıldık, duayı kendimizce ederek, çekeceğimiz birkaç kare fotoğraf için hareket halindeyiz.
Aman Allahım o da ne!
Bir yanda ay yıldızlı albayrağa sarılı şehidimiz...
Diğer yanda cami avlusundan çıkışa yönelen Ankaralılar...
Çok da aceleleri varmış gibi millet, tornistan!
Daha üç gün boş avlunun halini görüntüleyip isyanımı dillendirirken, alın bayrağınızı Kocatepe’ye şehitlerinizi uğurlamaya koşun diyen yetkililerin sesleri kulaklarımda yankılanırken, bir millet dönmüş sırtını şehidine kendi uyuşuk dünyasına gidiyor!
Bugün gelen şehitlerimizin Allah aşkına Çanakkale Şehitlerinden farkı ne?
Bebek katillerinin parçalamak için can attığı Türkiye’yi böldürmemek için katledilen kınalı kuzularımın İstiklal Harbinde şehit düşenlerden farkı ne?
Bakın eyyy şehidine sırtını dönen millet; ne diyor; İstiklalimizin Şairi Mehmet Akif:
“Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”
Devam ediyor Mehmet Akif:
“Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.”
Onlar şehit; ya o musallada yatan Allahın Aslanı Hamza Irmak nedir ey şehidinin cenazesine sırtını dönen millet?
Bedr’in arslanı değil mi sanıyorsunuz bugünkü şehitlerimizi…
Ne acıdır ki; işte Türkiye'yi el birliğiyle getirdiğimiz nokta...
Rabbim Türk milletine uyanış nasip eyle...
Allahım, bu millete uyanış nasip eyle...
Şehidim Hamza Irmak, hakkını helal eyle...
***
Olağanüstü şartlarda olağanüstü gelişmelerle uyanırken, gördüklerim karşısında
Necip Fazıl’ın yıllar önce ne söyledikleriyle yazıma nokta koyuyorum:
"Ortada kimse yoktu biz sökerken bayırı,
Açıldı şimdi sahte mürşitler panayırı…"