Ramazan ayı bu yılda yazın uzun günlerine denk geliyor. Oruç ibadetini yerine getirmek isteyen pek çok kişi ortalama 17 saat aç ve susuz kalacak. Tabii özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerin ramazan ayında daha dikkatli olmaları gerekiyor. Bu rahatsızlıklardan biri de sedef.
Bağışıklık sistemiyle doğrudan ilişkili olan sedef hastalığının tetikleyicilerinden biri de beslenme. Dr. Çetin Öngöre sedefin rehabilitasyonunda beslenme ve vücut nem dengesinin korunması gerektiğinin altını çizerek sedef hastalarına Ramazan ayına özel bir dizi öneride bulunuyor.
Sedef hastalığını kızarıklık şeklinde baş gösteren daha sonrasında kendini kabuğa çeviren bir deri hastalığı. Sebebi tek bir nedene bağlanamamakla birlikte beyaz kan hücrelerindeki anormallik sonucu geliştiği görülüyor. Genetik faktöre bağlı olarak da oluşan sedef, bulaşıcı bir hastalık değil. Öte yandan resmi rakamlara göre ülkemizde iki buçuk milyon kişiyi etkiliyor.
Sedef hastalığının bilinen en önemli tetikleyicisi stres diyen Dr. Çetin Öngöre, hastalıkta dikkat edilmesi gereken bir diğer noktanın ise kişinin beslenmesi olduğunu ifade ediyor. Bağışıklık sistemiyle doğrudan ilişkili olan sedefin, rehabilitasyon sürecinin önemli faktörlerinden birinin de beslenme olduğu belirten Öngöre, sedefi olanlara ramazana özel şu önerilerde bulunuyor;
“Glütenden sedef hastaları için risk olabilir
Günlük hayatta sıkça tükettiğimiz buğday içeren yiyeceklerde bulunan glüten, sedef hastalarının dikkatli tüketmesi gereken besinlerden biri. Ramazan haricindeki dönemlerde de glütensiz diyet uygulanan sedef hastalarında iyileşme gözlemlenmiştir. Ramazan boyunca da tüketilecek glütenli besinler oranına dikkat edilmelidir.
Mayalı Besinlere Dikkat
Bazı sedef hastalarında maya içeren salça, turşu, acı biber sosları, sirke ve pastane ürünleri gibi yiyecek ve içeceklerin, yaraların kötüleşmesini arttırdığı gözlemlenmiştir. Ramazan ayında da düzensiz beslenme olacağından mayalı besinlerin olumsuz etkilerini daha hızlı gösterme ihtimali bulunur. Bu yüzden mayalı besinlerin iftar ve sahur zamanlarında çok fazla tüketilmemesi önerilir.
Omega-3 Ramazan ayında en yakın dostunuz olsun
İnflamasyonu azaltmaya yardımcı olduğu bilinen omega-3 yağ asitlerini içeren ceviz, soya fasulyesi, keten tohumu gibi besinlerin tüketilmesi sedef hastalarının ramazanı kolayca geçirmesine neden olur.
A ve D vitamini alın
Antioksidan açısından zengin olan fındık, tam tahıllar, sebze ve meyve tüketimi oldukça önemlidir. Özellikle yemeklerde hamur işinden uzak durup rotayı antioksidan açısından zengin olan tam tahıllı gıdalara çevirip, sebzeyle desteklemek gerekir. İftarda yemeyi hafif tutup sonrasında yine A ve D vitaminleri açısından zengin olan havuç ve karpuz gibi meyvelerle tatlı ihtiyacını bastırmak fayda gösterir.
Siyah Çay ve Kahve Yerine Bitkisel Çaylar
Sedef hastaları iftardan sahura kadar olan saat diliminde siyah çay ve kahveyi tüketmekten kaçınmalı, onun yerine karabaşotu, yeşil çay, rezene, papatya gibi rahatlatma etkisi olan bitki çaylarının tüketilmesi rehabilitasyonun devamlılığına katkı sağlar.
İdame ürünlerde devamlılık önemli
Ramazan boyunca rehabilitasyonunuza ara vermenize gerek yok. Beslenmeniz kadar, vücut neminize dikkat etmeniz ve tedaviyi destekleyen ürün kullanımınızda devamlılığı yakalamanız önemli. Biz sedef rehabilitasyon bölümümüzde hastalarımıza devam bakımında ozon grubu ürünleri öneriyoruz. Belli değerlere sahip doğal zeytinyağına medikal ozon enjekte edilerek üretilen ozonlu bakım ürünler sedefin günlük dezenfektasyonuna, nemlendirilmesine ve güneş ışığından korunmasına katkı sağlamaktadır.