“Safları sıkı tutalım muhterem cemaat..” Bu cümle hemen her cuma namazında imamlar tarafından cami cemaatine uyarı niteliğinde söylenir.
“Bu söz nereden icap etti?” diye sorabilirsiniz.
İşim internet haberciliği olduğu için gün boyu, hatta günün anlam ve önemine göre bazen geceleri öncelikle haber siteleri ile resmi kurum sitelerini, daha sonra da sosyal paylaşım sitelerini gezerim.
Seçim sathına girdiğimiz şu günlerde çiçeği burnunda aday adaylarının sosyal paylaşım sitelerinde boy gösterme çabasında olduklarını gördüm. Hatta bazıları internet daha doğrusu bilgisayar kullanmayı bilmediği için para ile veya hatıra binaen yardımcı bulmuşlar ve kendilerine facebook veya twitter hesabı açtırıp reklam yapma peşindeler...
Başarılı olurlar mı göreceğiz.
Akşam saatlerinde Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ın Twitter hesabında okuduklarım "Safları sıkı tutalım muhterem cemaat.." sözünü aklıma getirdi (bu cümlenin devamını yazımın son sözü olarak paylaşacağım).
Malum yerel seçim öncesi iktidar partisi olan AK Parti'ye hiç olmadığı kadar aday adayı başvurusu yapıldı. Hal böyle iken başvuranlar arasında öne çıkıp kamuoyunda prim yapmak isteyenlerin hedefinde gerek Malatya Belediye Başkanı gerekse İlçe Belediye Başkanları var.
12 yılını dolduran AK Parti, 11 yıllık iktidar dönemini de geçtiğimiz günlerde geride bıraktı.
11 yıl tek başına iktidarda kalan bir partiden belediye başkanı seçilmek siyasetçi için büyük onurdur.
Peki seçim propagandasının teması onur mu olmalı? Tabi ki hayır!
AK Parti'den aday adayı olmak için başvuru sayısı rekor düzeyde. Buraya kadar normal. Ancak
aday adayları arasında başvuru yapanların kaçı 12 yıldır AK Parti'de? İki elin parmaklarını geçmez.
Ya diğerleri kim? “Merkez sağ partilerden iktidar partisine yanaşanlar” desem abartmış olmam.
Merkez sağ partilerde başarı elde edememiş siyasiler, AK Parti'nin şemsiyesi altına girip siyasi hayatını devam ettirmek isteyenler ve AK Parti'nin kanatları altına girmiş siyasi parti yöneticileri oldukları bilinen gerçeklerdir. İşte merkez sağ partilerden kopup gelenler AK Parti'de kara propagandalarla başkanlık koltuğuna oturma yarışına girdiler.
Başkan Çakır aleyhinde bazı kalemşörler vasıtası ile "kara propaganda" manşetlerin atılmasını sağlayarak siyasete, dolayısıyla AK Parti'ye kara çalma gayretine girdiler, Çakır ise sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "edep yahu" dercesine Twittler gönderdi, bizde bunu Malatya Güncel'de haber olarak değerlendirdik.
Aday adayı rekoru kıran AK Parti'ye bir de son dakikalarda başvuru yapan kamu kurum çalışanları var. Vali yardımcısı, daire müdürü gibi. Bu kişiler de “kazanamazsam dahi en azından AK Parti etiketim olur, kurumda yerim sağlamlaşır” düşüncesini taşıyor ki bunun adı da “rantiyecilik".
İşte Başkan Çakır'ın bu twitlerini okurken son dakikada AK Parti saflarına katılmak isteyen vali yardımcılarını ve daire müdürlerini düşünmeden edemedim.
Hemen her cuma namazı öncesi cami imamının "safları sıklaştıralım ey cemaat" derken cami cemaatinden biri yanındakine dönerek "sıklaştıralım ki aramıza şeytan girmesin diye mırıldanır. Hemen yanı başında ki "bırak kardeşim girsin belki aramızda alnı secdeye varır" der.
Bilmem anlatabildim mi?
Saygılarımla
