Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın ihanet dolu sözlerini birçoğunuz belki işitmişsinizdir. Duymayanlar için bir açıklama yapmak gerekirse Terör örgütü PKK’ya yakın bir kanala demeç veren Fincancı:
"TSK" Zap bölgesinde 17 PKK’lıyı kimyasal silah kullanarak öldürdü yalanını ortaya atmış. Devletimizin yetkili kurumları Fincancı'nın bu ihanet dolu sözleri üzerine gözaltı işlemi başlatmış. Rabbim devletimizden binlerce kez razı olsun. İçimiz bir nebze olsada soğumuştur.
Her bir polisimizin ellerine sağlık diyerekten; Fincan'cın evinde yapılan aramalar neticesinde birçok ruhsatsız silah, PKK ile ilgili yayınlar ve birçok dökümanlar ortaya çıkmış. Tabii geçmişte olduğu gibi bugünde utanmadan hâlâ kandan ve kaostan beslenen zihniyetler ve hainler Fincan'cıyı savunma ve aklama yolunu gitmiş.
Şaşırdık mı tabii ki hayır!
Zaten Olimpos'un çocuklarından başka bir atılım yapılması beklenemezdi. Fincancı'nın yanında olsanız ne yazar, olmasanız ne yazar. Topunuz gelseniz denizlerimizde cesetleriniz, topraklarımızda leşleriniz yatar.
Hangi toprakların çocukları olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyanların, ülkemizde yaptıkları hadsizlikler artık milletimizin sabrını taşırmıştır.
Yürüyen merdivene dahi ters binenlerin hainleri desteklediği bu topraklarda, kripto örgütlerin doğru bir açıklama yapmasını da zaten beklemiyoruz.
Dikkat ederseniz dostlar ülkemiz ve insanlık adına nerede güzel bir gelişme varsa tarihten bu yanı hep karşı çıkmışlar dır.
İnsanların mezhepleri ve ırkları üzerinden harekete geçerek, uyuyan hücrelerini uyandıran bu tür aşağılık zihniyetlerin tek derdi ülkemizde kaos yaratmak.
Her bir vatan evladımız nefes aldığı sürece bu vatan hainlerine fırsat vermeyecektir. Cennet vatanımıza, güzel ülkemize zarar vermelerine müsaade etmeyecektir.
Onlar Adalet yürüyüşü adı altında teröristlerle varsın kol kola yürüsünler.
İslam Dinimizin yasakladığı ve açıkça lanetlediği dernek adı altında örgütlenen "LGBT" oluşumlarına fahri başkan seçilsinler. Şehidimizin bacısına ağza alınmayacak hakaretler sarfetsinler. Hatta insanlıklarından çıkıp Polislerimizi uyuşturucu baronları ile aynı kefeye koysunlar. Ülkemizin seçimle başa gelmiş Cumhurbaşkanına diktatör desinler. Başörtüsünü yasaklamak için ellerinden geleni yapsınlar.
Lakin ne yaparlarsa yapsınlar asla başaramayacaklar!
Üstad Necip Fazıl'ın deyişi ile
Dedelerinin bile söndüremediği, İslam’ın nurunu Ebu Cehil'in torunları asla söndüremez.
Toplum olarak Devleti'mizin verdiği kararların yanında ve destekçisi olduğumuzu birkez daha hatırlatarak, verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı gayet mutluyuz.
Toplum olarak hep birlikte birkez daha haykırıyoruz.
Başaramayacaksınız!
Milletimizi bölemeyeceksiniz, Bayrağımızı indiremeyeceksiniz, Vatanımızı parçalayamayacaksınız, Devletimizi yıkamayacaksınız, Ezanlarımızı susturamayacaksınız,
Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz,
Bu halka boyunduruk vuramayacaksınız,
Sabrımızı sınamayın zararlı çıkarsınız.
Vatanımıza, askerimize, İslam dinimize dil uzatanlara;
Ya kuzgun leşe, ya devlet başa,
Bu memleket bizim, bu vatan bizim.