Resmi olarak salyangoz satılır.
Aylardır türlü yollarla Malatya ismi yine gündeme olumsuz olarak getirilmek isteniyor.
Tabi en başta Malatya’da yaşanan insanlık dışı vahşetle…
Bence tüm bunlara hiç gerek yok, ne Malatya’lı biri, nede insan olan biri bu tür vahşice katliamı yapabilir.
Tek bu nedenle Malatya’yı karıştırmayın Malatya üzerinden siyaset ve rant yapmaya çalışmayın.
Malatya’da hiçbir zaman dinlere karşı saldırı olmadığı gibi, Malatya mozaiğinde yaşayan her insana aynı muamele yapılır.
Aksini ispat etmek isteyen varsa buyurun hodri meydan.
Malatya’da meydana gelen vahşetten sonra, Hıristiyanlık adına resmen şovmenlik yapan vatandaşlar Müslüman Mahallesinde salyangoz satacaklarını iddia ederken “sorum şu olmuştu; “tabiî ki satarsınız yalnız illegal bir şekilde değil, satıcılarınız neden resmi prosedürleri yerine getirmiyor?”
Bu soruma sinirlenmiş hatta beni provokatörlükle suçlamışlardı.
Alınmadım, kırılmadım çünkü cahillerdi, yok bilinçli bir Hıristiyan ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmuş olsalardı. Türkiye Cumhuriyeti yasalarınca yaşar satmak istedikleri salyangozları vergilendirirlerdi.
Yine Hrant Dink, cinayeti ile Malatya’da işlenen cinayeti gündeme taşımak istiyorlar.
Ama hiç kimse Trabzon’da, İstanbul’da ve son olarak Hırıstıyanlara karşı işlenen cinayetlerin değerlendirmesini “Kiliseler arasında ki rant çekişmesi” olarak yapmıyor.
Şimdi dersiniz bu nerden çıktı!
Bunu izah etmek zorundayım…
Her Hıristiyan, bağlı bulunduğu dine mahsus kiliselere belli bir aidat ödemek zorundadır.
Avrupa’da daha doğrusu Hıristiyan’lar arasında “dinsiz” ibaresini nüfus cüzdanına veya kimliğine işletenler dinsiz oldukları için değil sırf kiliselere aidat ödememek için bu ibareyi kimliklerine yazdırır.
Şimdi gelelim, Hırıstiyan olup da Türkiye’de öldürülenlerin kimliklerinde ki "Din" ibarelerinin yazılı olduğu haneye;
*Trabzon'da “Katolik” kilisesi papazı Santoro
*İstanbul’da Hrant (Fırat) Dink “Ermeni”
*Malatya’da Alman Tilman Ekkehart Geske “Protestan”
Yukarda da görüldüğü üçü ayrı dinden kişiler ve bu kişiler kendi dinlerinde aziz kişiler!
Ve bağlı bulundukları dinlere mahsus Kilislerde çeşmenin başında ki kişiler. Acaba Devletimizin Yetkili mercileri bu yönde çalışmalar yapsalar buralardan elde edilen gelirin hangi yollarla nerelerde harcandığını ortaya çıkartsalar, tüm bu cinayetlerin sır perdesi aralanmaz mı?
Olaya bu yönden bakılması neden akıllara gelmiyor, anlamış değilim.
Yoksa Laik bir Devlet olarak herkes yasalar çerçevesinde her şeyi yapar hatta yine yasalar çerçevesinde Müslüman sokağında salyangoz satar buna hiç kimsenin de itirazı olmaz!
Anladığım bir gerçek var, Türkiye’miz üzerinde oynan kirli oyunlara işsiz-eğitimsiz ve kullanılmaya hazır kişilerin seçilip ve uygulamalarda rol almalarıdır.