Gözde Akedemi Hastanesi Diyetisyeni Dr. Semiha Ekinci Pirinç, ramazan ayında beslenmemize dikkat etmemizi belirterek, şu önerilerde bulundu.
RAMAZAN AYINDA NASIL BİR BESLENME DÜZENİ SAĞLAYA BİLİRİZ?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Semiha Ekinci Pirinç, " Ramazan'da sağlımızı bozmamak adına, sahurda bütün besin öğelerinden dengeli bir şekilde tüketmek gerekiyor.İftar vakti ise aynı şekilde midemize çok yüklenmeden, dengeli bir öğün yapmak gerekiyor.Sahur vaktine mutlaka kalkılmalı ve beslenmeliyiz.Sahur vakti; 1 adet haşlanmış yumurta, peynir, yoğurt, ve ayriyeten meyve tüketmelerinide öneriyorum. Nedeni ise, meyve hem vitamin olarak zengin bir besin kaynağıdır, hemde su oranı yüksektir.Açlık yanında susuzluğumuzu gidermek adına sahur vaktinde meyve tüketilmesini de öneriyorum.En az 1-2 veya 3 porsiyona kadar meyve tüketile bilir.Mutlaka tam buğday ekmeği tüketmeliyiz.Sahur vakti hiç ekmek yememek yanlış bir davranıştır.Hiç ekmek tüketmediğimiz zaman gerekli glikoz ve karbonhidratı vucudumuz almadığı için, kas dokumuzda kayıplar meydana gele biliyor.Kişilerin tercihine göre sahur vakti çorbada tükete bilirler.Burda amaç hem sağlıklı oruç tutabilmek, performansımızı kaybetmeden günümüzü değerlendirmek, hemde tok kalmaktır.
İftarda ise öncelikle 1 kase çorba, yoğurt, komposto suyu ile başlamalarını öneriyoruz.Sıvı bir şeyle başlayıp mideyi derhal katı bir besin ile yormamak.İftarda çorba ile başladıktan hemen sonra 5 dakika veya 10 dakika dinlenmeliyiz.İftar vakti kendi tabağımıza yiyeceğimiz kadar besin alalım, bunun nedeni ise ne kadar besin tükettiğiöizi bilmemiz açısından önemlidir.Kızartma ve ağır yağlı yemekler önermiyoruz.Eğer bu önerileri uygulamassak, Ramazan ayından sonra sağlık problemleriyle karşılaşa biliriz.Ramazan ayında kesinlikle 3 öğün beslenmeliyiz.İftarımızı açtıkdan 2 saat sonra, 1-2 porsiyon meyve tüketilmesini.Kan şekeriniz düşüyorsa, meyvenin yanında yoğurt veya süt ile desteklenmesini öneriyoruz.Bu şekilde beslenildiği zaman, Ramazan ayında vucudumuza vereceğimiz en az zararla, geçirmiş oluruz." dedi.
KİMLER ORUÇ TUTMAMALI ?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Semiha Ekinci Pirinç, "Biz bu duruma uzman doktorlarımız ile hasta muayene edildikten sonra karar veriyoruz.Öncelikle şeker & Diyabet hastaları, insülin veya ilaç kullanıyorlarsa oruç tutmamaları gerekiyor.Bunun nedeni ise şekerin aniden dengesizlikleri ile koma durumuna girme ihtimalleri arta biliyor.18 saat açlık şeker hastası olan bir bünyede bazı sıkıntılara sebep ola biliyor.Yine doktorlarına danışmalarında fayda var.
Hamilelik dönemi, emziren anneler,böbrek ve mide hastaları da oruç tutmamalarını öneriyoruz.Kısacası uzun süreli aç kalmaması zararlı olan kişilerin bu yaz sıçaklarında oruç tutmamaları gerektiğini söylüyoruz.Oruç tutmadıkları zamanda beslenmelerine dikkat etmelilerdir.Bol sıvı tüketmeleri ve az ve sık sık beslenerek gerekli besin öğelerini yeteri kadar tüketmeleri gerekiyor." diye konuştu.
ORUÇ TUTARAK ZAYIFLAYA BİLİRMİYİZ ?
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Semiha Ekinci Pirinç, "Oruç tutarak zayıflarız ancak, zayıfladığımızda sağlıklı bir zayıflama olurmu bunu dikkate almak gerekiyor.Biz sürekli zayıfladığımızda giden dokunun yağdokumu, kas dokumu, veya sudanmı kayıp olduğunu,herzaman önemli olduğunu vurgularız.Bizim amacımız yağ dokudan kilo kaybetmektir, çünkü yağ dokuları bize zararlıdır.Yağ dokudan kilo kaybetmek içinse az ve sık sık beslenmek gerekiyor.Ramazan ayında is böyle bir beslenme söz konusu değildir.18 saat açlık, iftardan sonra 7 saat en az 3 öğünümüz var bu nedenle, kas dokusu ve su dokumuzda azalmalar meydana gelmektedir.Ramazan ayı sonrasında en fazla 2 kilo verebiliriz, ancak yanlış beslenme sonrası 5 kilo ya kadar düşe biliyor.Ramazan ayında zayıflamaya çalışmamayı öneriyoruz.Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirip, vücudumuza zarar vermeden ve özellikle kilo almadan Ramazan'ı atlaktıkdan sonra metabolizmayı hızlandırarak zayıflamaya çalışmak daha güzel ve sağlıklı olacaktır.Ramazan ayında genel olarak vüdumuzda hazır olan enerjiyi tüketiriz.Sahur vakti tükettiğimiz besinler 18 saat boyunca hazır bir enerjidir.Bu enerjimiz bittikden sonra ise vücud için en kolay enerji kaynağı, kastaki glikojen'dir.Kaslarda bulunan glikojen enersi ile zayıflaya biliriz fakat bu enerji ile zayıfladığımız zaman kas dokumuzda azalmalar meydana gelir.Biz kas dokumuzun azalmasını önermiyoruz.Çünkü kaslar bizim vücudumuzun iskelet sisteminden sonra kas sistemi en öenemli yapısıdır.Bir insanın kas sistemi sağlıklı ise bağışlık sistemi ve kan mekanizması daha sağlıklı oluyor, bu nedenle kas dan ve sudan doku kaybı istemiyoruz.Ramazan ayında zayıflamaya uğraşmak yerine, Ramaza'nı sağlıklı bir şekilde geçirip, Ramazan sonrasında metabolizmamızı nasıl hızlandıra biliriz diye sağlıklı adımlar atarak, zayıflamaya başlamaya tavsiye ediyoruz." diye konuştu.