Olağanüstü günler, olağanüstü manevi iklimler yaşanıyor.
Bir yandan alev alev yanan İslâm coğrafyası…
Diğer yanda kavrulan Afrika’da açlığa kurban verdiklerimiz...
Ve Ramazan ayının manevi ikliminde Kadir Gecesi, Ramazan Bayramı derken zaferler ayı Ağustos’u taçlandıran Büyük Zafer’in yeni bir yıl dönümünde 30 Ağustos Zafer Bayramımız...
Olağanüstü günler ise ekonomideki sıcaklık ve Güneydoğu’da azıtan bebek katili örgüte karşı unutulan hava operasyonlarının sonuçları ile beklentiler...
Yazdım, yine yazıyorum; bebek katillerine aman dedirteceksek Kandil’in ikmal yollarının kesilmesi yani bir kara harekatı şart.
Bunu ifade ederken başarılı hava operasyonlarını küçümsediğimi hiç kimse sanmasın. Zaten küçümsenmeyeceği de örnekleri ile ortada...
Bombalar, bebek katillerinin başlarına yağarken onların hamileri feveran ediyorlar.
Neymiş efendim, bombardımanlarda sivil insanlar da ölmüşmüş...
Bir yandan Kuzey Irak’taki peşmerge başı Barzani, diğer yandan Bağdat’taki peşmerge başı Talabani ve güdümündeki hükümet, eli kanlı terör örgütünden farksız, şerefli Türk Ordusu’nu suçlamaya kalkışıyorlar.
Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen hava operasyonları sırasında “yedi kişilik bir aile yok edilmişmiş...”
Bundan önceki yazımızda yazdık yine tekrarlayalım. Barzani’den de Talabani’den de Türkiye’ye dost olmaz. Ankara’ya her gelişlerinde bunların ayaklarının altına kırmızı halılar serilmesi, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır.
Bir araç enkazının Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonuyla ilişkilendirilmesinin palavra olduğu Genelkurmay kaynakları tarafından açık seçik ortaya konmuştur.
Kanıtlar ortadadır, bu kanıtlar karşısında peşmerge başlarının kendine gelmeleri; “düzmece, PKK propagandası”na alet olmamaları Türkiye’nin beklentisidir.
Ama görünen odur ki, Barzani denen peşmerge başı, hala açıklamasından geri adım atmamıştır. Irak Dışişleri Bakanlığı da nasıl PKK propagandası yaptığının ortaya çıkmasına rağmen sessizdir ve Irak Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde iddia hala çıkarılmamıştır.
Bu durum da ortaya şu gerçeği bir kere daha suratımıza tokat gibi yapıştırmaktadır.
Peşmerge başları, PKK’nın hamisidir!
***
Büyük Zafer’in yıldönümünde 30 Ağustos Zafer Bayramı ve mübarek Ramazan Bayramını birlikte kutlayacağız. Türk’ün tarihindeki bu önemli günün kutsal bir bayrama denk gelmesi ne güzel...
Günü en büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk’ün, 30 Ağustos ile ilgili birkaç sözü ile taçlandıralım:
• Zafer, “Zafer benimdir” diyebilenindir Başarı ise, “Başaracağım” diye başlayarak sonunda “Başardım” diyebilenindir.
• Memleketimizi esir etmek isteyen düşmanları behemehal mağlûp edeceğimize dair olan emniyet ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır.
• Harp zaruri ve hayati olmalıdır. Hayatı millet tehlikeye maruz kalmayınca harp bir cinayettir.
• Türk Neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk Neferinin kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelidir ki onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır.