Otomobil lükstür, en ucuzu da olsa lükstür en pahalısı da olsa lükstür.
Bu gerçeği bazı otomobil sürücüleri hala anlamış değil.
Her ne kadarda Devlet İstatistik Kurumu Malatya"nın nüfusunun azaldığını söylese de, otomobil sayısında ki artış göz ardı edilemez derecede artıyor.
Malatya trafiği sözcük anlamı ile trafik karmaşası yaşıyor bu gerçek inkar edilemez.Ana caddelerimiz yetersiz, genişletme şansımız ise sıfır, otopark yetersiz(!) Aslında Değerli otomobil sürücüleri otomobillerini park yerlerine terk etse bu sıkıntı bir nebzede olsa çözümlenir.
Ama maalesef değerli otomobil sürücülerinin çoğunluğu otomobilin lüks olduğunu anlamamış olsa gerek otomobillerini gelişi güzel ana caddeler başta olmak üzere ara sokaklara terk etme alışkanlığından vazgeçemiyor.
Dedik ya otomobil lükstür.
Lüks"ü karşılamak için bazı fedakârlıklar da bulunmamız gerekir.
Avrupa menşeli otomobil kullanmak, çok daha lükstür, eğer bu lüksü kaldıracak (Otopark ücreti için 1-2 YTL, Oto Yıkama için 5 YTL) kapasitemiz yok ise şayet binmeyelim.
Hala ev ve iş yerlerinin kapısına, duvarına Park etmek yasak levhası asmamız gerekiyorsa ki bunu hep yapıyoruz, demek ki lüks"e hazır sürücülere sahip değiliz.
Otopark yerleri ücretli, eğer buralara para harcayacak kadar bütçeye sahip değilsek, demek ki bu lüks bize çok, o zaman toplu taşıma araçlarını tercih etmekten başka çıkar yok.
Otomobil sahibi olup ta hala yol kenarlarında ki çeşmelerden, Camilerden teneke ile su alıp, evlerden hortum çıkartarak otomobilimizi yıkıyorsak, lüks bize fazla demektir.
Tüm bunlara alışkanlık dememiz saçmalık olur!
Bence bu tip alışkanlığı olanlar pintiliklerinden ötürü bu deyimi kendilerine yakıştırıyor.
Otomobil lükstür, bunu istesek de istemezsek de kabullenmemiz gerekir.
Lüks hayatta, el ile cep arasında fazla mesafe gerektirmez.