Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan 2015 15 Eylül 2009 - 11:44 Yorum: 0

Oruç Keffareti

Yan­lış­lık­la, bi­le­rek ve­ya zor­lan­ma so­nu­cu iş­le­nen ba­zı gü­nah­la­rın af­fe­dil­me­si için islâm'da gös­te­ri­len telâfi yol­la­rı­nın her bi­ri­ne “ keffâret ” de­nir.

Oruç Keffareti

Yan­lış­lık­la, bi­le­rek ve­ya zor­lan­ma so­nu­cu iş­le­nen ba­zı gü­nah­la­rın af­fe­dil­me­si için islâm'da gös­te­ri­len telâfi yol­la­rı­nın her bi­ri­ne “ keffâret ” de­nir. Keffâret hem bir iba­det hem de ba­zı fi­il­le­ri iş­le­yen mü'min­ler için dünyevî bir ce­za­dır. İslâm hu­ku­kun­da beş çe­şit keffâret var­dır : Oruç keffâreti, ha­ta­en bir mü'mi­ni öl­dür­me­nin keffâreti, zı­har keffâreti, hac­da ih­ram­lı iken traş ol­ma­nın keffâreti ve ye­mi­ni boz­ma­nın keffâreti .
    
ORUÇ KEFFÂRETİ:
Ra­ma­zan oru­cu­nu bi­le­rek ve özür­süz ola­rak bo­zan bir mü­kel­le­fin müs­lim ve­ya gay­ri müs­lim bir kö­le ve­ya ca­ri­ye azat et­me­sin­den, bu­na gü­cü yet­mez­se iki ay peş­pe­şe oruç tut­ma­sın­dan, bu­na da gü­cü yet­mez­se alt­mış fa­ki­re ye­mek ye­dir­me­sin­den iba­ret bir keffâret çe­şi­di­dir.
Al­lah Teâl⠓Amel­le­ri­ni­zi ip­tal et­me­yi­niz” bu­yur­muş­tur. Oru­cu kas­ten bo­zan kim­se bir suç iş­le­miş olur.

Hz. Pey­gam­ber şöy­le bu­yur­muş­tur: “ Kim Ra­ma­zan ayın­da oru­cu­nu bo­zar­sa, onun üze­ri­ne zı­har ya­pan kim­se­nin üze­ri­ne lâzım ge­len ( keffâret ) var­dır. ”
Ra­ma­zan oru­cu dı­şın­da­ki her­han­gi bir oru­cun bi­le­rek bo­zul­ma­sı ha­lin­de yal­nız ka­za ge­re­kir, keffâret ge­rek­mez. Oru­cun keffâretini bun­dan ön­ce ken­di ko­nu­su için­de açık­la­dı­ğı­mız için kı­sa ge­çi­yo­ruz. (Ora­ya ba­kı­nız )
HA­TA İLE BİR MÜ'Mİ­Nİ ÖL­DÜR­ME­NİN KEFFÂRETİ
Yan­lış­lık­la bir mü'mi­ni öl­dü­ren kim­se­ye di­yet ver­mek va­cip olur. Ay­rı­ca bir de keffâret ver­mek ge­re­kir ki, bu da , mü'min bir kö­le azat et­mek, gü­cü yet­mez­se peş­pe­şe iki ay oruç tut­mak­tır.

Kur'an-ı Ke­rim'de şöy­le bu­yu­ru­lur:“Bir mü'mi­nin di­ğer bir mü'mi­ni, yan­lış­lık ese­ri ol­ma­ya­rak kas­ten öl­dür­me­si ya­kış­maz. Kim bir mü'mi­ni yan­lış­lık­la öl­dü­rür­se, mü'min bir kö­le azat et­me­si ve ( öle­nin ai­le­si­ne ) tes­lim edi­le­cek bir di­yet ver­me­si ge­re­kir. Me­ğer ki, öle­nin ya­kın­la­rı o di­ye­ti sa­da­ka ola­rak ba­ğış­la­mış ol­sun­lar.”
Ava atı­lan bir kur­şun­la bir şah­sın öl­dü­rül­me­si, ha­ta yo­lu ile öl­dür­me ni­te­li­ğin­de­dir.
YE­MİN KEFFÂRETİ
Yap­tı­ğı bir ye­mi­ne ri­a­yet et­me­yip ye­mi­ni­ni bo­zan kim­se­ye ge­rek­li olan bir kef­fa­ret­tir. Şu şe­kil­de ye­ri­ne ge­ti­ri­lir.

1) Gü­cü ye­ter­se bir müs­lim ve­ya gay­ri müs­lim kö­le azat et­mek, ve­ya
2) On yok­su­lu ak­şam­lı sa­bah­lı do­yur­mak, ve­ya
3) On yok­su­lu or­ta hal­de bir el­bi­se ile giy­dir­mek,
4) Bu üç şey­den hiç bi­ri­si­ne gü­cü yet­mez­se üç gün peş­pe­şe oruç tut­mak­tan iba­ret­tir. Bu oru­cun ara­sı­na âdet ha­li bi­le ol­sa bir ke­sin­ti gi­rer­se ye­ni­den tu­tul­ma­sı ge­re­kir.
Şâfiîlere gö­re ye­min kef­fa­re­ti oru­cu­nun peş­pe­şe tu­tul­ma­sı şart de­ğil­dir.
   Kur'an-ı Kerîm'de şöy­le bu­yu­ru­lur: “Al­lah si­zi ka­sıt­sız ola­rak yap­tı­ğı­nız ye­min­le­ri­niz­den so­rum­lu tut­maz. Fa­kat bi­le bi­le yap­tı­ğı­nız ye­min­le­ri­niz­den si­zi so­rum­lu tu­tar.

Bo­zu­lan ye­mi­nin keffâreti; ai­le­ni­ze ye­dir­di­ği­ni­zin or­ta hal­li­sin­den on yok­su­lu ye­dir­mek ve­ya giy­dir­mek ya­hut da bir kö­le azat et­mek­tir. Bu üç şey­den bi­ri­si­ni ye­ri­ne ge­ti­re­me­ye­cek kim­se için de üç gün oruç tut­mak­tır. Ya­pıp da boz­du­ğu­nuz ye­min­le­ri­ni­zin kef­fa­re­ti iş­te bu­dur. Ye­min­le­ri­ni­zi ko­ru­yun. İş­te, Al­lah âyetlerini si­ze böy­le açık­lar ki, şük­re­de­si­niz.”
Ye­min kef­fa­re­ti için on fa­ki­re fı­tır sa­da­ka­sı mik­ta­rı bir şey ve­ril­me­si de ye­ter­li olur. Bir yok­su­la on gün bi­rer fit­re ve­ril­me­si ve­ya on gün sa­bah­lı ak­şam­lı do­yu­rul­ma­sı da ye­ti­şir. An­cak bir yok­su­la on gün bi­rer el­bi­se ve­ril­me­si de ca­iz­dir. Fa­kat on el­bi­se bir gün­de bir yok­su­la top­lu­ca ve­ril­se yal­nız bir el­bi­se ve­ril­miş gi­bi olur. Ni­te­kim bu kef­fa­ret için on fit­re mik­ta­rı bir yok­su­la bir gün­de ve­ril­se yal­nız bir fit­re ve­ril­miş sa­yı­lır.

Fa­ki­re ye­min kef­fa­re­ti için ve­ri­le­cek el­bi­se onun vü­cu­du­nun ta­ma­mı­nı ve­ya ço­ğu­nu ör­te­cek bir hal­de bu­lun­ma­lı­dır. Bu el­bi­se­nin iki ve­ya üç par­ça­dan oluş­ma­sı da­ha iyi­dir. Bu­nun­la bir­lik­te bir el­bi­se kı­sa da ol­sa yi­ye­cek ye­ri­ne bir be­del ola­rak da ve­ri­le­bi­lir.
Kef­fa­re­tin, ye­min bo­zul­duk­tan son­ra ye­ri­ne ge­ti­ril­me­si ge­re­kir. Hz. Pey­gam­ber şöy­le bu­yur­muş­tur: “Bir kim­se bir şey için ye­min eder, son­ra da on­dan da­ha ha­yır­lı­sı­nı gö­rür­se ye­mi­ni­ni boz­sun ve kef­fa­ret ver­sin” 

Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber
casino siteleri