Aydın’ın Söke ilçesinde ebeveynleri ölen yavru leylekler, yerleştirildikleri yeni yuvalarında ilk uçuş çalışmalarına başlarken, Ağustos ayında Afrika’ya kanat çırpacak.

Sulak alanları ile birlikte önemli göç alanlarından olan Aydın, her yıl çok sayıda leyleğe ev sahipliği yaparken, Söke’nin Karacahayıt Mahallesi’nde ebeveynlerinin elektrik tellerine çarpılarak ölmesi sonucu öksüz kalan 3 yavru leylek ilk uçuş denemelerine başladı. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; "Söke’nin Karacahayıt köyünde ebeveynlerinin her ikisi de elektrik tellerine çarpılarak ölen 3 yavru leylekten birinin yaralı olanını Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ne teslim etmiştik. DKMP görevlileri tarafından teslim alınan yavru leylek tedavi için ADÜ Veteriner Fakültesine götürüldü. Sağlıklı olup bakıma muhtaç olan diğer iki yavruyu Kuşadası’na getirip 15 gündür bakım ve beslenmelerini sağladık. Yavru leyleklerin uçma deneyimlerini yapabilmesi ve besinlerini sağlayabileceği sulak alanların bulunduğu Gölbent köyüne getirdik. Gölbent köyünde Yönetim Kurulu Üyemiz Abdullah Kavak’ın çiftliğinde yavruların tüneyebilecekleri bir yuva hazırladık. Yuvada uçma çalışmalarına başladılar. Kısa sürede sulak alanlara giderek besinlerini kendileri bulacaklar. Ağustos ayında da diğer leyleklerle birlikte Afrika’ya yolculuğa çıkacaklar" dedi.

"Birçok çocuğun leylekleri tanımadığını fark ettik"
Yerli ve yabancı çocukların ilgisini çeken yavru leyleklerin ilginç bir durumu da ortaya çıkardığını vurgulayan Sürücü; "Lise ve üniversite düzeyinde birçok çocuğun leylekleri tanımadığını fark ettik. Leylekleri gören çocukların içinde devekuşuna, ördeğe, flamingoya, pelikana benzetenler oldu. Diğer kuşları tanımlamak zor olabilir ancak leylekler Anadolu kültüründe çok önemli yeri olan ve ülkemizde en çok bilinen ve sevilen kuşların başında gelir. Özellikle çocuklu ailelerin çocuklarını doğayla buluşturmaları hem doğa sevgisi hem de doğayı tanımaları açısından çok yararı olacaktır. Gelecekte doğayı ve içindeki canlıların korunması onların doğa bilincine bağlıdır" şeklinde konuştu.