Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Ramazan Durmuş

Ne mutlu, şer hayra dönüşüyor!

25 Nisan 2013 - 15:06 Yorum: 0

Erdem... Şuur... Azim... Ahlâk... Fazilet... Vatanperverlik... Milletseverlik...

Vakit, “Bayrak” âşıklarının vakti...

Vakit, “Vatan”, “Milliyet”, “Milliyetçilik”, “Millet” ve “Türkiye” tutkunlarının vakti...

“Bayrak” İzmir’den doğruldu ve “Bayrak” bazılarının hiç hazetmediği İzmir’de destanlaştı...

Destanlaştı Türk evladı... Ve sonuç ortada Türk milliyetçiliğini ayaklarının altına alma cüreti gösterenler telaşlandı...

Ne mutlu ki, şer hayra dönüşüyor... Türk, Anadolu’nun sahibi olduğunu haykırıyor...

Türk milliyetçilerinin sevinçleri çoğalıyor, Çılgın Türklerin gücü pekişiyor ve perçinleniyor. Şer, öylesine hayra döndü ki, Türkiye’nin ufkunda gün doğuyor, güneş açıyor.

“Çözüm” diye yol verilenler, “Akil” diye sahaya sürülenler “Ay” ile “Hilal”in vuslatını gördükçe akil tutulmasına uğruyorlar!

“Kırmızı” ile “Beyaz”ın düğününde buluşan Çılgın Türkler, ters giden talihi söküp atıyor, karamsarlığı bozguna uğratıyorlar.

Türkmenbeyi Devlet Bahçeli Bey’in ifadesiyle “Milli onur ayağa kalkıyor, milli nabız güm güm atıyor. Ufuktaki aydınlık içimizi ısıtıyor. Gözlerdeki alev geleceğimizi aydınlatıyor.

Evet, ay yıldızlı bayrağım dalgalanıyor, Çılgın Türkler şahlanıyor, Türk vatanı yükseliyor.

Yunus’umuz diyor ki; ‘Ne akilem ne divane... Gel gör beni aşk neyledi?’

İşte böyle, Türk’ün “Tek vatan” aşkı, Türk’ün “Tek bayrak” aşkı, Türk’ün “Tek devlet” aşkı, Türk’ün “Tek millet” aşkı, Türk’ün “Tek dil” aşkı, şerden hayır doğuruyor.

Türk’ün şanlı tarihinin her bölümünde görülen “Tefrika” ve “Nifak” inanıyoruz ki, bir kere daha hüsrana uğrayacaktır. Baksanıza millî çığlık, çığı gibi...

Akilliğe soyunanlar da, BOP eşbaşkanı da bu sese kulak vermek durumundadır. 63 “aklı karışık” bu sesten ürkmelidir.

Evet bu 63 kontenjan seçkinleri, Türklüğü bölücü ve ırkçılık görürken Türk milletinin salonlardan, sokaklardan taşan öfkesini iyi görmelidir.

Bayrağı tahrik unsuru gören, Türkiye Cumhuriyeti ibaresinden rahatsızlık duyan, milli bayramları inkar eden, bebek katili örgütün terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep eden, ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ seslenişini şeytan icadı gören, bölücübaşı katilin elinin boşta bırakılmasına içi acıyan bu 63’lükler PKK sözcülüğünden acilen vazgeçmelidir.

Günlerdir akillerin suratına acı gerçekler birer birer haykırılıyor ama ders alan nerede?

Akillerin savunmaları çok komik... Kimi kendilerini feda ettiğini söylüyor, kimi milletin gazını almakla görevli olduklarını ifade ediyor. Günahı kadar sevmediğini söylediği bebek katilinin planlarına alet olduklarından bihaber olanlar da var. Ya hukuk profesörü beyefendinin ibretlik görüntüsü, gerçekten çok komik. Vatandaşın elindeki ay yıldızlı bayrağımı öperek gaz aldığını sanan zavallılar de... Tam bir akıl tutulması!

Ama içlerinde biri var ki hem vatansever, hem Kahramanmaraşlı olmakla övünüyor... Fransız bayrağı Kahramanmaraş Kalesine çekilince camide minbere çıkarak “Ey cemaat! Kalede Fransız bayrağı varken kıldığınız Cuma namazı kabul olmaz” diye haykıran Rıdvan Hoca’nın torunu bu zat... Buradan bebek katilini günahı kadar sevmediğini söyleyen Ahmet Taşgetiren Beyefendi’ye bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Malum 63 akil içinde bebek katilinin çanağına su taşıyanlar da var... Özellikle biri var ki, çok ciddi suçlardan mahkum olmuş; yıllarca hapiste kalmıştır. Hem polisime, hem Mehmetçiğime, hem de ülkücülere kurşun sıkmaktan mahkum. Bu isimin kim olduğunu Ahmet Hoca, çok iyi biliyor. “Kemalizm Kürtleri katletti” diyen bu zat, üstüne üstelik başkanlığını yaptığı grubun üyesi...

Son sözüm şudur; böyle biriyle akil olmak içine siniyor mu acaba? Hatırlatayım; Milli Mücadele’nin kahramanlarından Rıdvan Hoca’nın torunu olmak yaptıklarını örtmüyor be Ahmet Hoca... Akil olmak lazım, akil!...

YAZARIN DİĞER YAZILARI