Rahatım bozulmasın, canım sıkılmasın, başım ağrımasın diyerek; çoğu zaman bazı olumsuz gelişmelere susarız. Bu suskunluk içimizi kemirerek iliklerimize kadar işler. Yaşadığımız şehirde ister istemez vicdanen rahatsız oluruz. Şehrimize borçlu olduğumuzu hisseder ve elimizden geleni yapmak isteriz. Söz konusu Malatya ise kimseye eyvallahımız olmaz. Bu şehir için akan sular durur.
Bu aralar nazar değmesin, kaysı kentim cinayet haberleri ile gündemden düşmüyor. Bir kaç gün önce kaleme aldığım "Sahipsiz Şehir Teksa'sa Döndü" başlıklı köşe yazımdan sonra yine ardı sıra cinayetlerin arkası kesilmedi. Malatya İl Emniyet Müdürümüz Sn. Ercan Dağdeviren yazımı okumuş ve üstüne alınmış olmalı ki; bütün ekiplerini denetlemeye ve halkla sohbet etmek için sokaklara inmiş.
Yazımı kaleme alırken Emniyet Müdürümüz tek değil; " Kaymakamımız, Belediye Başkanlarımız, Milletvekillerimizin" tamamı suçludur diyerek özellikle belirttim. Emniyet Müdürümüz yinede suçu tek üstüne alarak ekiplerini denetime çıkmış. Zat-ı âline duyarlı davranışından dolayı çok teşekkür ediyorum.
Diğer beyzadelerden ise ne hikmetse tek ses, sedâ yok. Malum 2023 seçimleri yaklaşıyor. TBMM'de koltuk kapmak için yoğun çalışmak lazım. Ankara'ya gitmekten, hediyelik kaysı taşımaktan, ona buna güzelleme, şirinlik yapmaktan şehrin sorunlarına fırsat ayıramıyorlar. Kendilerini gayet iyi anlıyorum.
Onların dertleri zaten şu ana kadar Malatya olsaydı; cennet şehrim bu hâlde olmazdı.
Kim ne yapsın Malatya'yı!
Şehrimde silahlar patlamış, hergün bir cinayet yaşanmış, gençler uyuşturucu bağımlısı olmuş, gasp, yaralama, hırsızlık olayları artmış, ulusal haber sitelerinin gündeminden düşmüyoruz.
Kimin umrunda?
"Susma, sustukça sıra sana gelecek" sözünü çoğunuz belki duymuşsunuzdur. Bugün sustukça emin olun ki; yarın sustuğunuz başınıza mislisi ile gelecektir.
Bu aralar Malatya'da işlenen tüm cinayetler ne hikmetse silah ile işlendi.
Silahları kim veya kimler temin etti?
Silah ruhsatı almak bu kadar mı kolay oluyor?
Her önüne gelene silah vermek doğru mu?
İç İşleri Bakanlığı acilen bu duruma bir çözüm bulsun. Her önüne gelene kolay silah temin edilmesin. Silah sesleri yüzünden halkımız bu şehirde güvende yürüyemiyor. Bu gidişle Teksa'sı geride bırakacağız. Biran önce yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyorum. Anlam veremediğim diğer bir olay Malatya'da bunca suçu işleyenlerin amaçlarının ne olduğudur.
Can almakla ellerine ne geçiyor?
Kendilerini zehirlemekle, intihar etmekle dertlerinden kurtulduğunu mu sanıyorlar?
Bu kavga, öfke, kin, cinayetler şu üç günlük dünya içinse yazıklar olsun onlara!
Ayrıca son zamanlarda uyuşturucu ticareti malumunuz; her ilimizde arama noktası varken uyuşturucu şehrime nasıl girebiliyor?
Geleceğin gençlerini sokak ortasında nasıl kolay bir şekilde zehirleyebiliyorlar?
Uyuşturucu kullanmak neden suç değil?
Sokaklarda madde bağımlısı binlerce kişi ölünce mi uyuşturucu kullanmak suç kapsamına alınacak?
Malatya'da kimlik sorgulaması, üst araması neden ve kimler tarafından iptal edildi?
Neden polislerimiz görevlerini yapamıyor?
Bakın beyler! kimsenin kalbini kırmak değil niyetim. Siyasi görüşümü bir kenarı bırakarak bu şehri yönetecekseniz ya adam akıllı yönetin. Ya da biran önce terkedin gidin.
Artık yeter bu milletin sizden çektiği!
Bu kadar vurdum duymazlık olmaz. Şehriniz için ne zaman harekete geçeceksiniz.
Memleket için
Hizmet " "
Allah için " "
Vatan için " "
Samimi olarak ne zaman halkımızın yanındayız diyeceksiniz merak ediyorum.
Fuzuli der ki; Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil. Çektiğim âlâmı bir ben, bir de Allah'ım bilir. Bizde diyoruz ki bu memleketin çektiği çileleri bir Malatya ve Allah bilir.
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a açık ve net bir çağrıda bulunuyorum.
Bir dahaki bakan atamasında zat-ı âlinizden ricam,
ne olursunuz; "Malatya'ya özel bir İç İşleri Bakanı"atayın, imzayı gerekirse millet atar.
Mutlu, huzurlu, sağlıklı, günlerimize kaysı tadında dönmek dileği ile Malatya'ma selam olsun.
