Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Yerel Seçim 2014 21 Şubat 2014 - 19:21 Yorum: 0

Malatyalı Seçmen "İmar Yolsuzluğu" istemiyor!

Malatyalılar 2014 Yerel Seçimlerinde adaylardan beklentileri "yolsuzluğa" taviz vermemeleri yönünde.

Malatyalı Seçmen 'İmar Yolsuzluğu' istemiyor!

MALATYA GÜNCEL - Malatyalılar 2014 Yerel Seçimlerinde adaylardan beklentileri "yolsuzluğa" taviz vermemeleri yönünde.

Malatya Güncel'in yaptığı araştırmalar sonucu, seçmenler 2014 yerel seçimlerinde aday olanlardan beklentilerinin başında "imar yolsuzluğu"na taviz verilmemesi yönünde.

Bilindiği üzere 2010 yılında Malatya Belediyesi'nde ortaya çıkan "imar yolsuzluğu" olayında, 'sahte hibe tapu senetleriyle haksız imar yoğunluğu alınmasıyla' ilgili olarak 45 eski ve yeni belediye meclis üyelerinin zincirleme olarak görevlerini kötüye kullanmaktan yargılanıyor.

13 ŞUBAT 2013'DE HAZIRLANAN VE DEVAM EDEN İMAR YOLSUZLUĞU DAVASINDA, TCK 257/1'E GÖRE CEZALANDIRILMASI İSTENİLİYOR

Malatya Belediye Başkanı Ahmet Ç. ve yardımcıları Ertan M., Hasan A., Selim P.’inde aralarında bulunduğu 45 şüpheli hakkında 13 Şubat 2013 tarihli hazırlanan iddianamenin detayları belli oldu. Malatya Belediyesi'nde sahte hibe tapu senetleriyle haksız imar yoğunluğu alındığı iddiasıyla 45 kişinin "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik, kamu görevi yapan görevlilerin zincirleme olarak görevi kötüye kullanma" suçlamaları ile yargılandığı davada tüm şüpheliler için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/1,43/1,53 maddesine göre cezalandırılması istendi. Şüphelilerden Nevzat A.,Basri A.,Bekir A., Hüseyin A., ve Haşim O.’nun alınan adli sicil kayıtlarında sabıkalarının olduğu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 58. maddesine göre cezalandırılması talep edildi.

TEKNİK ALTYAPI VE SOSYAL DENGENİN BOZULACAĞI İDDİASI VAR

İddianamede, Malatya Belediye Meclisinin 16.03.2010 tarih ve 64,65,66,67,68 ve 69 sayılı kararları,02.04.2010 tarih ve 85 sayılı kararı,02.06.2010 tarih ve 123 sayılı kararı,02.07.2010 tarih ve 153 sayılı kararı ile yoğunluk transferi olarak adlandırılan farklı bölgelerdeki arsa/arazilerin belediyeye hibe edilmesi ve bu doğrultuda ek inşaat alanı verilmesi uygulamasının yapıldığı, hibe edilecek parselin inşaat ruhsatı alan parselle aynı bölgede olması durumunda yoğunluk transferi uygulamasının encümen kararıyla yapıldığı,3194 sayılı imar kanunu ve ilgili mevzuatta farklı parsellerin bir kamu kurumuna hibe edilmesi neticesinde belirli bir parselin imar planına göre hak etmiş olduğu inşaat alanının arttırılması yönünde bir düzenlemenin olmadığı ve bu tür durumların imar planının donatı dengesini, kentin teknik altyapı ve sosyal dengesini alt-üst edeceği iddia ediliyor.

ÜÇÜNCÜ KİŞİLER LEHİNE MENFAAT SAĞLANDIĞI İDDİASI VAR

İddianamede, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Ç. ve yardımcıları Ertan M., Hasan A., Selim P.’inde imza attıkları meclis kararlarıyla; İmar planında okul, park, sağlık, kültür ve sosyal tesis ile yol ve benzeri kentsel donatı alanlarında kalan, imar uygulaması,kamulaştırma,terk ile kamuya tahsis edilmemiş özel mülkiyetlerin belediyeye hibe edilmesi karşılığı inşaat yoğunluğu kazanılmasına sebep olmak suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları ve atılı bulunan suçu işlemeleri nedeniyle kamu zararının oluştuğu ve 3. kişiler lehine menfaat sağlandığı iddia ediliyor.

CİDDİ BİR EKONOMİK RANT ORTADA MI?

İddianamede, ‘‘Belediyeye hibe edilen ekonomik değerleriyle kişilere yoğunluk artışı verilen yerlerin ekonomik değerleri arasında ciddi farklar olduğu, hibe edilen yerlerin genelde köy sınırları içerisinde bulunan konutlaşmanın yaygın olmadığı, rayiç değerleri düşük yerler olurken, meclis kararlarıyla yoğunluk artışı verilen yerlerin şehir merkezinde çok değerli araziler üzerinde kurulu binalar için söz konusu olduğu ön inceleme sırasında alınan bilirkişi raporlarında da örnek olarak verilen bir yerde bağışlanan yerin ortalama ekonomik değeri 129 bin 684 TL iken, yoğunluk artışıyla elde edilen kat artışından sağlanacak ortalama gelirin 3 Milyon 325 bin TL olduğu ve bu iki değer arasında ciddi bir ekonomik rantın orta çıktığı ve üçüncü kişiler lehine menfaatin sağlandığı anlaşılmıştır.’’ denildi.

DELİLLERİ 665 ADET EVRAK OLUŞTURUYOR

İddianamenin deliller kısmında, 665 adet evraktan oluşan ve toplam 2 klasör olan ön inceleme raporu ve ekleri, İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği’nin 07.09.2011 tarih 13351 sayı Ahmet Çakır ve diğer görevliler konulu İçişleri Bakanı tarafından verilen 01.08.2011 tarihli ve 311 sayılı soruşturma izi verilmesine/verilmemesine dair kararı, Danıştay 1.Dairesinin kararı ve diğer savunmadaki ifadeleri yer aldı.

NOT: TCK 257/1: Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. TCK 43/1: Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.)

Haber Kaynağı: MALATYA GÜNCEL
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Haber
Malatya Güncel Haber
casino siteleri