Malatya'da zanlılar tatbikatta Emre Günaydın'ı suçladı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ, Zirve Kitabevi çalışanı üç kişiyi vahşice öldüren zanlıların terör suçundan tutuklandığını açıkladı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimliğince 11 zanlıdan 5'inin tutuklu, 6'sının da tutuksuz yargılanmalarına karar verildi..
Olay yerinde yakalanan Cuma Özdemir, Salih Güler, Abuzer Yıldırım ve Hamit Çeker'in "terör örgütü kurmak", "üye olmak", "terör örgütü faaliyetleri çerçevesinde adam öldürmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlamasıyla, Emre Günaydın'ın kız arkadaşı olduğu ileri sürülen T.I.'nın da "terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla tutuklandığını açıklandı.
Buraya kadar yapılan çalışmayı titizlikle yerine getiren Malatya Emniyet Müdürlüğünün tüm birimleri olayı en ine noktasına virgülüne kadar tüm ayrıntıları inceleyerek Adli Mercilere şüpheli sanıkların sevkini sağladı.
Evet, her ne kadar Ceza Tasaları karşısında bu olay Terör suçu görünse de, kanımca bu olay 5 kafadarın ortaklaşa verdiği karardan ibaret.
Amaç; Para bulmak!
Bu kadar emin olmamın nedeni, Ülkemizde aşikar Misyoner faaliyetleri yürüten guruplar hakkında yapılan ve bir çoğu “Asparagas” olan haberler.
Misal, Malatya’da Misonerlik faaliyetlerini hiç bir araştırma, inceleme yapmadan yapılan birkaç haber başlığı;
· “Malatya’da faaliyet gösteren Misyoner guruba ait 69 ev bulunuyor!”
· Misyonerler Hıristiyanlığı seçene maaş bağlıyor!
Bu ve benzeri manşetlerle Ulusal Gazetelerde yayımlanan haberlerle, iştahı kabaran birçok kişiden bir kaçı gerçekleştirdi, bu Vahim olayı.
Olayın Failleri iddiası ile tutuklanan 5 kişinin durumu aynı, işsiz, güçsüz tabiri caizse çulsuzlar!
Ne yapar bu insanlar nasıl geçinir, ne yer ne içerler, nasıl bir aile yapısı var? Tüm bunlar aslında cevaplanması gereken sorular!
Daha birkaç yıl önce benzeri bir Cinayet Dershanede işlenmedi mi? Hafızamızı kurcalarsak, çok net bir resim ortaya çıkıyor, Dershane sahibi, dershanenin çaycısı tarafından kendi silahı ile öldürülüp tesadüf eseri ortaya çıkmıştı.
Bu olaydan ne farkı var ki?
O zanlı da, para için soğukkanlılıkla Dershane sahibini öldürüp, ısmarladığı kasa ile olay yerinden uzaklaştırmak isterken “cesedin kokusu” üzerine ortaya çıkmıştı, hatırlarsanız.
Bu olay neden bu kadar yankı buldu da, Dershane Sahibi ve aynı zamanda Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı İlköğretim Okulu Müdürünün cinayeti o kadar yankı bulmamıştı dersiniz?
Basit, burada işlenen Cinayette sayının çokluğu ve birde Yabancı Uyruklu kişinin öldürülmesi var.
Ne fark var Yabancı Uyruklu da insan Türk Vatandaşı da!
Evet normal Vatandaşlar açısından normal denebilir ama bu haber Ulusal Basın Organlarına satılacak cinsten ve getirisi çok fazla olan bir haber…
O kadar maddi getirisi çok ki, Yerel Ajans Temsilciliklerinde çalışan Gazeteci Arkadaşlara “Güvensizlikten” olsa gerek Merkezlerde bulunan Gazetecileri Ajans bünyesine gönderdiler!
Onlarda sağ olsun, “Kuru sıkı tabanca ile atış talimi yapılacağını bile Yaygın medyaya haber olarak geçirdiler, tabi bu habere inanın kargaların okur yazarlığı olsa onlar bile gülerdi!
Hangi kuru sıkı tabanca ile hedefe ateş ediliri ki? Nitekim adından da belli “kuru sıkı!”
Ama sağ olsun yaygın medyanın acar elemanları bunu bile haber yaptıra bildiler…
Kendi haberlerini kendileri yaylamasına rağmen ne ekrandan nede sütunlardan özür dilemediler, en azından hatayı görmek ve düzeltmek erdemliğini yapabilirlerdi.
Olayı tamamen Yılan hikayesine döndürmek için ellerinden geleni yaptıkları gibi, yapmaya da hala özen gösteriyorlar.
Nasıl mı?
Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, Kamuoyunu bilgilendirmek amacı ile Valilik önünde Basın açıklaması yapıyor, Orda Basından gelen soruları yanıtlıyor.
İstanbul’dan gelen Acar bir gazeteci soruyor; “Efendim Olayda gözaltına alınan POLİS Memuru var mı? Vali Bey, net olarak olayda gözaltında POLİS MEMURU YOK! Demesine rağman bizin İstanbul’dan ithal Gazeteci mırıldanıyor, “Sen yok de, Ben yazdım bile!”
Susuyorum, nede olsa misafir gazeteci!
Desem ki Ey bire Asparagas haberci o senin Polis dediğin “Emekli bir Polisin oğlu” ifadesine yalnızca başvuruldu! Olmayacak, yine Murat Çelik Provokatörlük yapıyor, Ulusal Basına Saldırıyor, o nedenle susuyorum!
Haber merkezimize gelip Vali Beyin yapmış olduğu açıklamayı, yazıyorum ve altına not olarakda “göz altına alınanlar arasında Polis Memuru değil, Emekli Polis Memurunun oğlunu bilgi edinmek amacı ile ifadesine başvurulduğunu, geçiyorum…
Belki Ulusal Medya Mensubu ders çıkartır diye ama yok ne akşam Haber Bültenlerinde nede ertesi gün çalıştığı Gazetede veya ajansta bu haber.
Bir sorum var; çözemediğim ve çözmeyi bir yana bırakın mantıklı bir cevap aradığım “İstanbul Merkezli Haber Ajansları ve Yaygın Medya Kuruluşları neden, ‘Malatya’da ki bir pireyi, Fil olarak’ halka arz etmeyi çok istiyor ve hep deniyor?
Evet olay Adlimercilere sevk edildi Adli mercileri yanıltmak veya yönlendirmek amacı taşımadığım için “Bu Vahşeti kısa zamanda çözüme kavuşturan, başta Malatya Valimiz Halil İbrahim Daşöz olmak üzere günlerdir sıcak yemek, sıcak yatak görmeden olayı aydınlatan Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya ve tüm Emniyet Müdürlüğüne sonsuz teşekkür ediyorum, Malatya’yı, Malatya’lıları töhmet altında bırakmadınız.
Malatya'lı hoş görülüdür,
Malatya'lı misafir perverdir,
Malatya'lı saygılıdır,
Malatya'lı herkesi kendi nefsinden üstün görendir.