10 asırlık Poladın nazlı Gıral Depesi
Ellere galmış bakın yeri yurdu hepisi
Tarih gokan Poladın beş asırlık tapısı
Gorkuduyor bizlerli ipotekmi olmuş ne?
Kral Tepesi ya da Polat Ovası insanın Gral Tepesi dilden dile zenginlikleri ile dolaşır durur da yetkililerin ruhu hiç duymaz!
Malum, Kral Tepesi Anadolu"muzun birçok yerinde vardır ama Polat Ovası"nın Gral Tepesi bir başkadır. Yurdumun bu tepelerinde tarihi zenginlikler biliniyor, görülüyor. Ama bu bizim Gral Tepesi bir başka... Diğerlerinde arşın arşın kazılar devam ederken Polat Ovası"nın Kral Tepesi"nde kazılar yıllar yılı el altından sürdürülür durur!
Kral Tepesi"nin yaşadığım, duyduğum bilinen öyküleri var da Google Hazretleri"nde neler ar diye şöyle bir bakayım dedim; bakın neler çıktı:
Kasabanın güneyindeki Kral Tepesi denilen tarihi kalıntılar mevcut olup henüz yeterli bir inceleme yapılmamıştır. Ancak Romalılar devrinde yapılmış gözetleme kulesi olduğu sanılmaktadır. Zaman zaman çeşitli kalıntılar çıktığı gibi ayrıca para, çömlek ve çanak gibi şeylere de rastlamak mümkündür.
Dahası var; Malatya Kültür Müdürlüğü"nün raporlarında şöyle denilir:
İlçelerde kültür ve tabiat varlığı olarak tescile değer görülebilecek yerler arasında Damlataş Mağarası (Polat Kasabası) ve Kral Tepesi (Polat Kasabası) da bulunmaktadır.
Ve, yeni bulduğum bir başka belge: Bir sınır davası münasebetiyle Danıştay 8. Dairesine verilen dilekçede Polat"ın tarihi ile ilgili aynen şöyle denilmektedir:
En küçük bir tarihsel incelemeden anlaşılacağı şekilde Polat kasabası, Büyük roma İmparatorluğu"nun ikiye ayrıldığı tarih olan M.S. 395 senesinde bile, o zamanki değişik adları alan (Züpetra, Zapetra, Zipetra, Subadra) diye anılan bugünkü Doğanşehir ile birlikte mevcuttu.
O zamanki Doğanşehir Kalesi önemli bir gözetleme kulesi teşkil ediyordu. (Bakınız: A. Vahap Kaygusuz ve Metin Günaydın tarafından yazılan Doğanşehir ilçesi-1986, Sayfa: 7-8,
Fütühu"l Büldan adlı tarihi eserin (Bakınız: El-Belâzuri-ölümü 892"den çeviren Prof. Dr. Mustafa Fayda, Türkçesi, Ülkelerin Fetihleri birinci baskı, Ankara 1987) 260 ve 276"ncı sayfalarında İslam akıncıları Anadolu"yu fethettiklerinde Zibatra (Doğanşehir) ile Zibatra"nın uç şehri olan Polat da Müslümanların eline geçmiştir.
Birçok defalar el değiştirilerek yakılıp yıkıldığı için olmalı, Anadolu Selçukluları zamanında Viranşehir adını alan bu bölge ve Polat, o dönemin doktorları bakımından da bir Sanatoryum için gereken hava şartlarına sahip olması nedeniyle ve Hava değişimi için, özel olarak Viranşehir"e gelen Anadolu Selçuklu Hükümdarı 1. İzzettin Keykâvus 1219 yılında burada ölmüştür.
İşte, Kral Tepesi e Polat Ovası için raporlar böyle
5-6 yaşlarında idim; rahmet olsun adıyla bilmez idik Gezgez Emmi"nin bu tarihi tepenin eteklerinde bir üzüm bağı vardı. Rahmetli, bir yandan köyde bulunan oteline müşteri beklerken bir yandan da her gün o üzüm bağının yolunu tutardı. Sonra bir gün kocaman bir küp buldu ve bu küpü de uzun süre otelin önünde sergileyip durdu. Şimdi nerelerdedir bilinmez; köyde kimsecikleri de kalmadı. Yine söz konusu tarihi tepenin bir bölümünde daha parça parça üzüm bağları bulunuyordu.
Sonra yıllar geçti; kadastro geldi ve Polat Ovası yeniden şekillendi Parçacıklar gocaman oldu ve bugünlere gelindi.
Kıymetli okurlarım bu bir dertleşme yazısı ve gecikti. Mart ayı sonlarında geçmişimin ruhuna bir mevlit okutmak için gittiğim Polat"ta duyduklarım karşısında bu yazıyı yazmak ve dilimin döndüğünce Kültür Bakanlığı"nın dikkatini çekmek istemiştim. Hayat sürprizlerle dolu, meliti okutup geldim ama söz konusu yazı şimdi kısmet oldu.
Şimdi bu Kral Tepesi bir özel çiftlik(!) olmuş... Kasabaya ait olması gereken tarihi tepe, bir grubun eline düşmüş... Meyve bahçesi olmuş, çıkmış! Dahası, bu tepeye çıkmak için de sahipsiz mezarlar yakılmış ve araç yolu yapılmış...
İçim parçalanmıştı... Sahibini bekleyen ve eteklerinden kışın kızak kaydığımız Kral Tepesi Polat Ovası"nın elinden uçup gitmiş; hiç ilgisi olmayanların eline kalmış!
Şaşkınım, öfkeliyim ve Polat Ovası"nı yönettiğini sanan dünün ve bugünün belediye başkanlarına da sitem doluyum.
Allah aşkınıza, Kral Tepesi tarihi hazinedir diyeceksiniz sonra da bu tepeye sahip çıkmayacaksınız! Bu nasıl mantık, bu nasıl yöneticilik?
Serzenişimi ve Kültür Bakanlığı"na ihbarımı Polat Ovası"nın bir yiğit delikanlısı Bahattin Yıldırım kardeşimin Polat"ıma ve Polat Ovasına sahip çıkmayanlara serzenişini dile getirdiği uzun şikayetnamesi ile noktalıyorum:
Buyurun, Bahattin Yıldırım"ı dinleyelim:
Gurtpaşam cevizin oluda geçti
Siz gedeli köyün dadıda gaçtı
Devrentte laleler, sümbüller açtı.
Gayrı kimse küşküş nedir bilmiyo
Şakşak"tan sarı lale, nergiz gelmiyo.
Sığırcıda galmadı. Goğurunha diyen yok.
Şeher ekmeği çıktı gınalıyı yiyen yok.
Pileke, darıekmeği tarihe mi garıştı
Çökeliği kim bula gayrı yannık yayan yok.
Ne patoz var ne patoza asılan çocuk.
Boranının adıda değişmiş cacık.
Sümbül, sındı, dırmığı unutan varsa
Saban okluğuyunan dah edin acık.
Hokoku, Çandı, Minçoş, Güvercinin taklası
Hoşhoş, Dokuzaylık bu kimin çağası?
Tek top yeri lisenin torpak sahası
Gemtli topu kim bukı gelip oynasın
Mezerlikde gışın gızak gayardık.
Adadepede yazın incirinen doyardık.
Fehmi, Nazim ganala ambargo gorsa
Pamuklukdan Patırdayana dorgu gayardık
Bize deniz deryaydı aşağı çay olmuş harık
Baloğ İsmail apaçi elinde cemekli sırık
Hellolovello sılogan düşman kimdir bilinmez.
Fişenk Mahmıd cin sanmış çayın gırağına enilmez
Mamı Mahmıt dediki: Bu dere bizim durun
Varolun elinde sırık: Bu Aşağı Obalıya vurun
Su debbosunda gapış gayrı olur mu bilmem
Daha da neler, neler ben anlatam siz sorun.
Antenden dağın atacağı yapan çocuk varmola?
Serum sülgel, yaymanı bilen çocuk varmola?
Gara memmedin düggan harabe olmuş getmiş.
Gız govalayan, çıtbıtı, alan çocuk varmola?
Köşger Bayram İncoğa teze potin getirmiş.
Benim mekabı dikerken bir tekini yitirmiş.
Çefteli Yaşar gamışı dipden ergi kesince
Gılik Üzer hem yorgan, hem döşeğide batırmış.
Ziya Doğan gedeli Münüre ablada gelmiyo
Hılbaçdakı şahreyi yeni yetme bilmiyo
Postal Hayce de geddi, Abızaroğ ne güle
Oğlu Emoş düşünüp de baba evlen demiyo
Köp köp köpürceğinen un bulgur toplaması
Toplanan bulgurunan püsgüvüt, goflet alması
Camcı Nihat Emminin sarı kepek elması
Nede hoş oluyodu gizli gizli çalması
Elimizde bir bocit Beypınarıdan geçtik
Sağırların bakcada davar ayranı içtik
Haytabdılla kirvemin nazlı Yayladeresi
Fındığınan Poladın iki sınır arası
Hüssük Emmim gideli oğlu Apo gelmemiş
Gücük Şaben şen olan obada dad galmamış
İnmeci Cumo, Kisdoğ emmi aman sizde getmeyin!
Şaş Mahabla, Turisi sakın keyif etmeyin.
Müntaz emmi nerdesin? Kimene"ye ne oldu?
Senden soğna Kimene İsak Çağan"a galdı
Ete de güç yetmiyo, kebab yemek ne mümkün
Az çorbayınan, çif ekmek hepsi mazide galdı.
Panoğ Duran gedeli rakı kebap yenmiyo
Yeni çıkan şişeler fıçı tadını vermiyo
Mekanım Çilem 44 gapıların gapanmış
Ne Uğur ne Hotalı borca bira vermiyo.
Postoğ Halil veresiye defterin yırtmış.
Canınız bedeniniz sağ ola gakın!
Bir sene beleşden bira içdiniz.
Mıkdarda olamadık bu köyü yakın!
Şen olasın Aboğ emmi sende mi geddin?
Asırlık Gara Hacıehmet dügganı netdin?
Potin çıktı gara lastiği kim geye gayrı?
Hacasan Mıstafa dügganı bakkal mı ettin?
Gadoğ emmi göçeli guyu vuran olmuyo
Kirvemin değirmene un üğüden gelmiyo
Alıyaman emmimin körüğü yalan oldu.
Demirci Ali netsin? kimse dehre almıyo.
Sela uzun Almancı mı öldü ne?
Halil Emmimdeki şu sese bakın.
Gayrı möylütletler de oldu yahnısız
Hele şu anfinin fişini dakın.
Galoğ Hafıs Hocamız senin sesin gaç oktan?
Sakallı hocada vardı oda yol almış çokdan
Genis Mahmıt emmimin ders evi de gapanmış
Giden geri gelmiyo rahmet diyelim Haktan
İnekler çekilirken gij gij demezsek dutmaz
Keş Emmim de küsmüş meydanda balık satmaz
Şahin Abim cevizli sucuk şeker getirmiş.
Ne Cem Yılmaz ne Beyaz Körbekir Hacıyı dutmaz.
Çapan Seyfi şeherden baklava mı getirmiş?
Kişin oğlu Sabri de gırağını bitirmiş.
Azmi Atif guzenler otuzar datlı yeyince
Nafi"nin elinde boş tepsi evin yolunu yitirmiş.
Nevzat gene çok gızmış milligüvenliğe yazıyo
Birde Doğanımız çıktı çatılarda geziyo
Miracımız bir idi çok şükür ikiledik
Doğan itfayeyi gaçırmış zorunan yakaladık.
O esgidendi Atom yılbaşında yayın yok
Şimdi yayını kim nede? internette dansöz çok
Depedeki çanaklar ekmek sacına dönmüş
Ne Akdaraç, Oklava heç birini bilen yok.
Asim emmi de çökmüş palanları kim dike?
Köylüler motor almış, semerin yüzüne kim baka?
Bakır tasda ayranı hor etmeyi özledik
Hakkı emmi ne edsin? cam bardak galay duta.
Ne gatgatı ne gazel toplayan yok çürümüş
Diritli Kemal emminin bellilik de gurumuş
Kenger, Çildirim, Narpız hepside anı oldu
Dağın, Sürsülük, Alıç sene seksende galdı.
Saime sultan gedeli Memoğ emmim gülmüyo
Düğünler hep dımtıslı davul bile gelmiyo
Gırıkhan, Dokuz hokga oynayan yok kim çala?
Yeni nesil emocu Ciccilloğa kim baka?
Garaosman"ın gınalı kekliği susmuş.
Gayrı bizim köye leylek gelmiyo
Goreli"nin gurduğu duzak bozulmuş
Gurtlar bile bizim köyü bilmiyo.
Nurettin gururumuz Mevlam yanına aldı.
Daniboğ Vefa gardaşım haber askerde geldi.
Ünal abi sen geddin sanmakı seni unudduk?
Necatimin bahdıda, boyundan gısa galdı.
Hey gidi İnce Memmed sen söyle biz ağlayak.
Keşkeş Abdılla gelsin gene gazel söyleyek.
Berber Mısdafa dedi türküler çalınıyo!
Dere ağzı Poladın Arguvan yanılıyo.
Deli Durdu velimiz, galiyeni, yağlığı
Sır oldu Güggük"deki mağarası, varlığı
Hasan Ağa etekden şipşak resim çekerdi
Deli Şeref neşemiz ne maniler yakardı.
Fort bitti Garamıstoğ bir Transit almaz mı?
ÖTV çıktı desek Çefteli Güngör gelmez mi?
İzzedinin emminin Vangılı hayal meyal aklımda
Yeni nesil bunları anlatsak da bilmez ki?
Gulübümüz çok esgi mavi beyaz formamız
Ünal, Said, Copcu, Tevabil ilk seneki garmamız
Uludağ, Gidik, Kenan; Celal Alkan Hocamız
Zabıta Seçkin oldukça unutulmaz armamız.
Hasan Hulki Erdoğan dün duydum oda getmiş
Halkın teveccühüyle iki dönem başkanlık etmiş
Hem hoşgörülü hemde, göğnü zengin biriydi
Danacı Mıstafa üsdadı Hasan gayrı gel dedi.
Çağdaşımız Hasan"ı köye mıkdar eyledik
Biz gediyok şimdilik sen nöbetci gal dedik
Kilitlidaş yollara ne de gözel oturmuş.
İsmet Başkan hele sen bu dönemde gal dedik.
Hasan abimin gahve değişmiş market olmuş
Hasan abim gedeli mektepli yalnız galmış
Gılıç Memmet, Bıyıklı Zeki erken göçüp geddiler.
Demek ki bu günleri o zamandan bildiler.
Şeker Ehmet fasülye işini bitirmiş
Yerine fenni yem, çivit getirmiş
Hükümet beleşden inek verince!
Yem borcundan millet yolu yitirmiş.
Atif abim akıra soba gurdurmuş
Benim danalarım asiri diyo
Gara besi yap dedik Acı Pınarda
Oralar da çok yüksek mal üşür diyo.
Gosga Emmi düdüğünün nokudu düşe
Aloğ Ali gıra gelmesen göbeğin şişe
Ne gır galdı ne gırana sahap bekcimiz
Güleybekir gakıp gelse ne der bu işe.
Fındığın üsyana teze baraj gurulmuş
Fındığınan asırlık dava döğüş durulmuş
Rezilliği siz esgiler çekdiniz emme!
Gilgiloğa, Devrende eller sarılmış.
Tütünler para etti Poladımız şen ola
Gorkarım! Adıyaman demedi ucuzdan ala
Bu kafaya hizmete devam edersek eğer
Uzunokla Devrendin alayı onlara gala.
Adıyaman dedik gülünde geçin
Tallayı, Tumudu onlara açın
Çok değil üç-beş sene sonunda
Elinizi guşgananıza dutunda gaçın.
10 asırlık Poladın nazlı Gıral Depesi
Ellere galmış bakın yeri yurdu hepisi
Tarih gokan Poladın beş asırlık tapısı
Gorkuduyor bizlerli ipotekmi olmuş ne?
Mamo Halil boşuna demedi durun!
Gafanızı Ülgerin punara vurun
Dönüşü olmaz bak bu işin yarın
El sarmaz yaramızı biz sarmayınca.
Kör Apdıllanın Kekede, Gavcı Mıstoğun Gadir
Hepsi köyü unutmuş bu özlemsizlik nedir?
Mahmıt Çavış herslenip size ekolit dese
Hak ettiniz vallahi bu vefasızlık nedir?
Hele gelin bi gedek köyümüze ne olmuş?
Ülgerimiz çukurda, teze park yüksekte galmış.
Hatır, gönül hoşgörü, şen şakrak esgi günler
Mustafa Ürkmez hocanın mısralarında solmuş.
Gahveci Ömer sen er gelki çayımızı demleyen
Gıdik Hasan sende gop gel yaramızı emleyen
Vakas Emmi, Şahin bizi dinlemez oldu
Babasısın sana desin, sen derdini anlayan.
Haydin bizde gayrı birlik olalım
Ramazan Durmuş"a da müjde salalım
Gurulsun meydanda goca bir şenlik
Adınıda tütün savım festivali guralım.
Aloğ Yaşar abimiz gene birde gakıyo
Gendi çokdan tergedi gayrı oğlu bakıyo
Surhanızı salıpda muhacir üsdü gelmeyin
Oğlu Mısdafa cin gibi tek tek dolmuşlara bakıyo.
Daha gaç kıta diyem Polat sığmaz şiire
İşim dalgıçlığıdı döndürdünüz şaire
Ben hangı birinızi diyem hepiniz ayrı gözel
Destan yazdırsayıdınız bu acemi şaire.
Yaş otuzüç Polatlıyım, bir günde ellibir kıta
Nazım geçti yazdım adın belki olmuşdur hata
Benim adım Bayidin, Gırıkcı Hacısmayılın oğluyum.
İçinizden biriyim Çalloba doğumluyum.