Çay ocakları; çay, kahve merubat gibi içeceklerin içildiği, arkadaşların sohbet ettiği yerlerdir. Çay ocakları, çayevi ve çayhane olarak da adlandırılırlar.
Çayevi Türkçemizde bu şekilde tarif edilir.
Malatya’daki çayevleri için aynı tarifi kullanmamız mümkün değil.
Malatya’da 8-10 veya 20 metrekare işyeri olarak kiralanan her dükkân en az 100 metre kare bölgesinde (yaya kaldırımı-sokak) işgal etmezse çayevi olamaz.
Malatya’daki çayevlerini ‘Çayevikondu’ olarak adlandırmamız çok daha uygun olur.
Şimdi nerden çıktı bu mesele diyenleriniz varsa, ki olamaz Malatya’da yaşayan ‘Çayevikondu’ müdavimi olmayan herkes ‘Çayevikondu’lardan etkilenir.
Zaman, zaman yetkililerden (Zabıta’dan) yardım ister.
Birçok kez bu yardım talebinde bende bulundum hatta Zabıta Memurlarına telefonla ‘ikayetimi’ dile getirmekle yetinmeyip Zabıta Müdürü, Zabıta’dan Sorumlu Belediye Başkanı’na dahi ilettim. Bu gün bu saat itibari ile yine ismimi de vererek şikayet ettim. Şikayetimi aynı zaman da Belediye Telsizlerinde dinledim Ekip yönlendirildi. Hayırlısı Allah’tan. Bekleyip göreceğiz Belediye Zabıtası’nın yaptırımını.
Bu tatil sabahı nerden çıktı bı konu, Siz demeden ben açıklık getireyim.
Malatya’nın az da olsa komşuluk ilişkilerinin sürdüğü mahallede ikamet ettiğimden, komşularımızla nasılsın ne var ne yok gibi hal hatır sorma geleneğini sürdürüyoruz.
Akşam iş çıkışı komşumuzun küçük gelini sokağımızda faaliyet gösteren ‘Çayevikondu’lardan şikayetçi oldu her zaman olduğu gibi ve devam etti ‘Murat Abi zaman, zaman Belediye Başkanı ile bir araya geliyorsunuz Allah Aşkına bir gün bu tarafa birlikte gelin görsün sokağımızın halini, günde en az iki kez bu sokağı kullanmak zorundayım, ekmek almak için. Sokak ortasına kurulmuş sehpacık etrafında oturan kişilerin bakışları arasında gidip gelmek zorunda kalıyorum, diye dert yandı ve (sonuna eklediği cümle beni çok etkiledi o nedenle bu yazıyı yazmak zorunda kaldım) Başkan Ahmet Çakır’ı Bizim sokağımıza şayet getirebilirsen soracağım “Kendi eşinin bu sokakta bunca erkeğin bakışları arasında dışarı çıkmasını ister mi?”