Kabiliyetsiz… İradesiz… 25 yıllık emek…
Bakan Fatma Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı...
Görevi; apaçık orta yerde… Aileden ve sosyal politikalardan sorumlu...
Seçim bölgesi Gaziantep, Malatya’mızın da gelini olarak hemşehrimiz...
TEDAŞ Gaziantep Müdürü’ne attığı fırça gündemim…
Mikrofonu açık bulunca coşan Bayan Bakanımız, demediğini bırakmadı TEDAŞ Gaziantep Müdürü’ne…
25 yıldır Gaziantep’te hizmet vermek için alın teri döken bu müdür, gerçekten de Özelleştirme İdaresi’ne devredildiğinden bu yana ne yapacağını şaşıranlardan biri... Özelleştirmedeki yapısal değişikliklerin şaşkınlığını yaşaması pahalıya patladı Müdür Bey için...
Esti, gürledi Bayan Bakan... Geçtiğimiz dönem, AKP Kadınlar Komisyonu Genel Başkanlığı’ndan gelmenin hızıyla demediğini bırakmadı.
Ama Bayan Bakan yanlış yaptı. Bürokratı çalıştırmanın yolu konuştukça alkış tufanı koparan muhtarların yanı olmamalıydı. Özellikle de açık mikrofon ve kameraların önünde bu olayı 74 milyona mal etmemeliydi.
Bir kere toplantının içeriğinde bir yanlışlık var idi... Aileden sorumlu Bakan, seçim bölgesi olsa da muhtarlarla mahallelerindeki sosyal gelişmelerden bilgi alması gerekirken; gündem ajanslara yansıyan bilgilere göre özellikle okul, emniyet binası, yol, sosyal tesis ve TEDAŞ ile ilgili sorunlar idi...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olunca demek ki güvenlikten eğitime her şey onun elinde oluyor ki Müdürü azarlaya azarlaya susturdu, baktı mikrofon da açtı gürledikçe gürledi:
…Müdürüm hikaye okuyorsun, senin para problemin yok, senin yönetim ve tahsilat problemin var. Her seferinde biz muhtarlarla toplanıyoruz sen 'şunları şunları' yaptık, 'bunları bunları yapacağız' diyorsun. Bana göre hakiye okuyorsun.
…O yüzden bu memleketin bu sorunlarını çözemeyip her toplantıda gelip yalnızca konuşup gidecek olursak biz buna müsaade edemeyiz, biz ekip olarak da eğer bir ay sonra baktık bir düzelme yoksa... Bu işte para pul meselesi yok, bu işte yönetim, bu işte bir kabiliyetsizlik ve ciddi bir iradesizlik var. Yönetimine hakim değilsin. 186 çalışmıyorsa, bir muhtar bana ulaşıp sana ulaşamıyorsa bu sorun. Kusura bakma Ali Bey biz kardeşiz ama herkes işini iyi yapacak, ya yapacak ya gidecek, başka hiçbir çaresi yok.
…Ben çok net bir şekilde bunu söylüyorum bu benim için de geçerli. Ya yaparım ya giderim, çok net bir şekilde bunu söylüyorum. Ben bu notları aldım ve bir ay sonra tek tek her bir mahalle muhtarıyla konuşacağız. Düzelmediyse, genel bir düzelmeyle ilgili bir irade yoksa bu ekip toplanacak ve gereğini yapacak. Bu benim için de geçerli valim için de geçerli, belediye başkanı için de geçerli. Biz nasıl milletin önüne gidip hesap veriyorsak, muhtar nasıl gelip hesap veriyorsa, kardeşim atanmışlar da ya işini yapacak ya da gidecek, başka çaresi yok.
Sayın Bakanın bu sözleri bürokratı çalıştırma adına gözdağı olarak nitelendirilse de yakışık almamıştır.
Bu sözlere muhatap olan bir bürokratın artık yaptırım gücü kalmamıştır. 25 yıllık emek bir anda yok olup gitmiştir. Ona düşen görev artık bellidir. Buradan dillendirmeye de gerek yoktur.
Ancak Bayan Bakanın bu denli tehditler savurması da muhtarların alkışları arasında hamasi politikadan başka bir şey değildir, olamaz da...
İşte AKP zihniyetinin geldiği nokta...