Sahil Park
Doğa Veteriner Kliniği
SON DAKİKA
Murat  Çelik

İyi ki Amerikalı değilim

31 Ekim 2010 - 23:03 Yorum: 11

Sabah televizyon izlemek ve kahvaltı yapmak (Pazar ve resmi tatil harici) lükse giriyor.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sabahı nadiren yaptığım kahvaltılardan biriydi. Akşam izlediğim filmden ötürü açılışta da Kanal Türk televizyonunu izlemek zorunda kaldım. Amerika"nın ve dünyanın en büyük kenti New York"taki Manhattan Central Park"ın tanıtım belgeseli yayınlanıyordu “Aş Kendini” adlı programda. Sunucunun tanıtımı yanı sıra parkı ve parka gelen insanları yansıtıyorlardı.

İzlerken, Amerikalıların ne kadar zevksiz insanlar olduğunu paylaştım eşimle… Biran için sustu ve asık bir suratla onu nerden çıkarttın, muhalefet edecek ne buldun? Diye sorunca, bu tepkiyi beklemediğim için bu kez ben sustum… Suskun şekilde izlemeye devam etti(m)k.

Sonunda dayanamadım izah etmem gerekiyordu (eşimin deyimi ile muhalefet etmem gerekti).

Ve başladım sıralamaya,

Muhteşem bir park ama hiçbir yerde "Çimlere Lütfen Basmayın" yazmıyordu.

Koskocaman göl var ama içerisinde ne bir boş pet şişe var.

Kocaman arazi denilecek büyüklükte alan var ve yem yeşil çimen alabildiğine, üzerine oturmuş insanlar yanlarında veya etraflarında "çöp" yok.

Yürüyüş parkurunda insanlar yürürken bisikletliler yalnızca kendilerine ait yolda seyir halinde.

Manhattan Parkı kadar büyük bir park görmemiştim, yürüyüş yapan insanların bir çoğuna “Köpekleri” eşlik ediyor ve parkta bulunan hiçbir çocuk köpeğin arkasından taş atmadığı gibi sataşmıyorda. Köpeklerin tümü sahipli belli boyunlarında tasması var.

Park büyük olunca, parkın içinde küçükte olsa meydancıklar var yolların kesiştiği yerde fakat hiçbir seyyar satıcı, çerez satanı yok.

Gözün alabildiğine yeşil alan ve göl var hiçbir yerden “Mangal Dumanı” çıkmıyor. Dedim ya garip bir millet illa ki barbekü olacak ki bir şeyler pişirsinler.

Çimlere basmamayı bir kenara bırakın büyüklü küçüklü çimlerin üzerinde düşüp kalkıyor ve yuvarlanıyorlardı, bembeyaz kıyafetleri ile üzerleri çamur bile olmuyordu.

Kendi kendime acaba New York"ta belediye yok mu? Diye düşünürken aklıma geldi var belediye başkanları ve meclisleri hatta meclis üyeleri var. Bunu niye düşündüm biliyor musunuz?

Koskoca Park"ta hiçbir büfe yoktu.

Yalnızca büfe mi yoktu?

Hayır, çay ocağı işletmesi olarak kurulup yüzlerce metrekare alanı işgal eden çaycılar da yoktu.

Cafe veya restorant"ta yoktu(!).

Şaşırmamak elde değil.

Manhattan"daki Central Parkı izlerken, çiçeği burnunda bizim Abdullah Gül Parkı ve Orduzu Pınarbaşı mesire alanı gözümün önüne geldi.

Bizim insanımızın zevkine hayran kaldım.

Bir yanda oynayan çocuklar, mangalını tüttüren aileler, başıboş gezen köpekler, etrafa saçılan piknik atıkları, yaya yollarında pervasızca diye adlandırdığımız motosiklet sürücülerinin egzozundan çıkan ses tüm piknik alanını veya park alanını inletircesine seyir etmesi, köşe başlarında gelişi güzel tezgâhlarda satılan kuru yemiş ve oturma bankları civarında ki atıkları, çöp sepetleri dururken etrafında fırlatılmış, boş şişe ve yaz ayı akşamlarının vazgeçilmezi haşlanmış mısırdan geri kalanı vs. vs. vs.

Amerikalıların ne kadar zevksiz olduğunun örneklerini sergilemeye çalıştım, dedim.

Sözün özü iyi ki Amerika"da değilim, iyi ki Amerikalı değilim.

Yoksa nelerden mahrum kalacaktım, diye sözlerime devam ederken, eşimin “Murat bayram kutlama programına geç kalacaksın” uyarısı üzerine, "evet ya bu yıl 29 Ekim Kutlamaları Abdullah Gül Parkı"nda yapılacak" demekle yetindim.

Zaman olsaydı daha ne kadar eleştirecektim şu Amerikalıları ve Parklarını…

YAZIYA YORUM YAP
UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderilen, yorumlar/yorumcuya aittir.
Hiç bir şekilde Malatyaguncel.com sorumlu değildir.
İHA tarafından geçilen tüm haberler, bu bölümde malatyaguncel.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen İHA ajansıdır.
YORUMLAR 11
Yorumcu
Vahap B. 07 Kasım 2010 - 19:46
Murat bey, Central Park’taki köpek tuvaletleri ve köpek gezdirme alanlarında günlük harçlıklarını çıkartmak için "köpek hamiliği" yapan öğrenci Türkleri görünce utandım. Sayısı çok fazla. Osmanlı'da at ve eşeklerin çalışma gün ve saatleri takvimle belirlenirken Avrupa’da değil hayvan hakları, insan hakları mefhum bile yoktu dedim kendime. Ama gel gör ki devran dönmüş, iş değişmişti. Temelini kutsal deryalardan alan o medeniyetin çocuklarının bu medeniyetin dilini ve kültürünü öğrenmek adına verdiği fotoğraf çok acıttı beni. Ama çok zula bir yer biliyorum, etler senden mangal ve kömür benden, biletinde benden. Gidip şu Conilerin forsunu bir bozalım mı? Ne dersin?
Yorumcu
malatyalı 05 Kasım 2010 - 17:32
milli ve dini duygularımızın kabarbası için yıllarca, diğer geri kalmış ülkelerde ki gibi batı düşmanlığı toplumumuza pompalandı.ne oldu peki biz daha geri onlar daha ileri .ne alanda ekonomi mi? evet ,hem ekonomik hemde sosyal alanda ,maneviyatta ilerdeler.biz şöyleyiz böyleyiz hikaye gerçekler ortada orada yaşayanlar bilir.dünyalarını cennete çevirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.zaten insanoğlunun dünyası ne ise ahiretide odur.biz lafla şeriatı yaşıyoruz asıl şeriatı onlar yaşıyor.
Yorumcu
İhsan KALENDER 05 Kasım 2010 - 01:09
Çoçuklarımdan birisi elan NEWYORK'ta ikamet etmektedir. Ne AMERKA'yı nede AMERİKALI'LARI sevmediğim için merak edip sormam bile! Çünkü; İSRAİL'den nefret ederim. Çünkü; EMPERYALİZM'den iğrenirim. Çünkü; çünkü..!..Onların CENNNETİ DÜNYADIR!
Yorumcu
İhsan KALENDER 05 Kasım 2010 - 01:03
Sn. hocam, mesela ben 1966 SENESİNDE KERNEK dağına AĞAÇ DİKEN LİSELİ bir genç idim. MALATYALI LİSELİ GENÇLER olarak binlerce çam ağacı diktik! Sonra ne oldu bu ağaçlar? GE-CE- KON-DU.İstanbul'dan MALATYA'ya her gelişimde şööyle bir bakarım KERNEK dağına! FARKI farkederim!
Yorumcu
Sultan KILIÇ 03 Kasım 2010 - 09:53
Sayın ÇELİK, yaralarım sızladı. Yaramıza bir avuç tuz serptiniz. Yaraya tuz serpene teşekkür edilir mi? Yara, kronikleşmişse, o serpilen tuz da yarayı kangrene dönüştürmekten alıkoyacaksa teşekkür edilir. Malatya'da yaşayan bir dünyalı olarak size teşekkür ediyorum. <br> <br>O parkın resmi adı, her ne kadar tabelada öyle yazıyor olsa da kimsenin o adı kullandığını duymadım. Zaten Abdullah Gül de istememişti, adının parka verilmesini. Halk, şimdiye kadar hangi adla hitap ediyorsa o adı verin parka, demişti. Yağdanlıklara sözünü dinletememişti. <br> <br> O parka sıkça giderim, spor yapmak için. Dediğiniz tüm güzellikler (!) Sümerpark'ta görülüyor. Halkımız, Sümerpark diyor. Ben de Sümerpark diyorum. Adlara takılmıyorum; ama bu böyle. <br> <br>Teşekkür ediyorum.
Yorumcu
ÖNDER-TRABZON 01 Kasım 2010 - 23:33
Her zamanki gibi süpersiniz saygılarımla. Murat ÇELİK için 3 defa oley oley oleyyyyyy
Yorumcu
Hakan 01 Kasım 2010 - 21:44
Bu güzel yazı için teşekkürler. Birde trafikteki farkı görüp yazabilseniz keşke.Ama bizdeki kafa yapısı daha eleştirilerde bile karşımızda. Bizde bir güzellik getirebilir miyizden önce,hemen ABD nin çirkinliklerini yazmaya başlıyorlar.Öncelikle farklı düşünceye geçit yok ki bizde .
Yorumcu
Zuhal Dişer Çelik 01 Kasım 2010 - 08:58
Sevgili eşim, yazını okurken gülümsemeden ve düşünmeden edemiyorum. Evet güzel bir yorum getirdin o gün izlediklerimize umarım okuyanlar biraz düşünürler. Küçük bir alıntıda ben paylaşayım istiyorum. Amerikalıların zevksizlikleri üzerine ... <br>Sunucu hanım programda diyordu ki " Eğer çevreye duyarlıysanız Central Park'a bağışta bulunuyorsunuz ve isminiz tabelalar halinde banklara veya ağaçlara asılıyor ve ölümsüzleşiyor ama galiba çok başvuru var ve bağışlar fazla yapılıyor ki isimler ancak bir yıl ve daha az süre asılı kalabiliyor" "Bu da Amerikalıların ne kadar çevre konusunda zevksiz olduklarının bir göstergesi". Biz bunları küçük bir kıssadan hisse diye yazdık. İyi şeyler varsa örnek alınsın diye yoksa onlara özenilsin diye değil. Kalemine sağlık Murat Çelik saygılar.
Yorumcu
Ali Soylu 01 Kasım 2010 - 07:46
Vitrin park degil, butun parklar oyle. <br>Parklarimizda cop, sokaklarimizda seyyar satici gormedigimiz zaman muasir medeniyeti yasiyor olacagiz <br>Beydagina agac dikelim, kelimizi ortelim
Yorumcu
İhsan KALENDER 01 Kasım 2010 - 00:23
Birleşik Devletlerin her yerinde aynı intizam , aynı özen varmıdır? Sanmıyorum! Köprüaltında yatanlar parklarda pinekleyip sabahlayanlar dilenciler hırsızlar kap-kaççılar uyuşturcu satanlar vs. vs. cehennemidir AMERİKA! Ama siz sadece VİTRİN PARK itibariyle gözlemler iseniz yetmez! Mesela bizdeki GÜLHANE PARKI, şimdi mis gibi bir park. Tek izmarit bile göremezsiniz! İnanmazsanız gelip görün! <br>CEVAP: Değerli Okuyucumuz yazımda da bahsettiğim gibi "Parkları kıyasladım" arka sokakları kıyaslamadım Ama emin olabilirsiniz arka sokakları gösteren belgesel izlersem o konuda da kıyaslama yaparım. Saygılar. (Murat Çelik)
Yorumcu
... 31 Ekim 2010 - 23:43
Kalsaydın yamalı kaldırımları,köşe başlarında zabıtalardan kaçak sigara satıcılarını, hergün kazılan yolları, görmezdin:)) Sabahları simitçilerin sesini duyamazdın.. yüzüne rüzgar uçuşan poşetleri fırlatmazdı.. seyyar satıcıların mahalle arasındaki gel abla kilosu .... almazsan pişman olursun sözlerini duyamazdın.. Tükürükle yıkanmış caddelerden mahrum kalrıdın.. son ses arabeks çalan kasteçişleri bulamazdın..en önemlisi gelmeseydin senden ve güzel paylaşımından mahrum kalırdık abi saygılarımla.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
casino siteleri