Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, yaptığı açıklamada, Almanya'nın Goethe Enstitüsü, İngiltere'nin British Council, İspanya'nın Cervantes Enstitüsü, ABD'nin Amerikan kültür merkezleri, Kore ve Çin'in kültür merkezleri vasıtasıyla yapığı kültürel diplomasi faaliyetlerini Türkiye'nin de 2009 yılından beri Yunus Emre Enstitüsü'yle gerçekleştirdiğini kaydetti.
Develi, Türk uygarlık ve kültürünü tanıtmaya yönelik kültür-sanat faaliyetleriyle de ön plana çıkan enstitünün, kısa zamanda etkinlik alanlarını genişleterek 30 ülkede Türkçe eğitimi verilen şahıs sayısını 15 binin üstüne çıkarttığını belirtti.
Yurt dışındaki faaliyetlerinin ilk gösterimini Türkiye'de yaparak Yunus Emre Enstitüsü'nün yurt içindeki bilinirliğini de artırmak istediklerini anlatan Develi, enstitünün iş sahasına dair 'Biz elbette Yunus Emre'yi, Mevlana'yı, Hacı Bektaş-ı Veli'yi de araştırır tanıtırız anlatırız fakat asıl işimiz memleket dışında Türkiye'yi tanıtmak. Türkiye'nin vitrini şekilde etkinlik göstermek' ifadesini kullandı.
Develi, 2009 yılından beri 5 yılda 30 ülkede 38 Türk Kültür Merkezi'ne ulaştıklarını, nihai amaçlarının Türkiye'nin kültürel imajını üst seviyeye çıkartarak yurt dışındaki müspet algıları geliştirmek olduğunu vurguladı.
Türkçe Yeterlilik Sınavı
Türkçe öğrenenlerin lisan bilgisini ölçmek için yapılan Türkçe Yeterlilik Sınavı'nın (TYS) uluslararası geçerlilik kazanması için lüzumlu tüm başvuruların yapıldığını belirten Develi, şöyle devam etti:
'Sınavlarımızı TOEFL, IELTS ve gibi sınavların nitelik ve niteliğinde yapıyoruz. Yalnız akredite olması için bir rasat süreci gerekiyor. İlgili kuruluşlara başvurularımızı yaptık. Sürecin 1 sene içerisinde tamamlanmasını ve Türkçe Yeterlilik Sınavı TYS'nin TOEFL ve IELTS gibi uluslararası geçerliliği bulunan bir İmtihan olmasını bekliyoruz.'
Develi, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurumu, üniversiteler ve büyükelçiliklerinin tanıdığı bu sınav sonucunda verilen 'Türkçe Yeterlik Belgesi' sayesinde iş olanağı da sağlanabildiğini kaydetti.
Türkçeye istek artmaya devam ediyor
Bir dilin öğretilmesi için evvela istek edilmesi gerektiğinin altını çizen Develi, 'Yakın vakte kadar Türkçe çok çok istek edilen bir lisan değildi. Ama bugün dünyanın oldukça çok yerinde Türkçeye geniş bir alakanın olduğunu gözlemliyoruz. Araştırmalar da Türkçeye gösterilen alaka ve alakanın artacağını gösteriyor' diye konuştu.
Yurt dışındaki kültür merkezlerinde Türkçe eğitimine devam eden 4 binin üstünde öğrencileri bulunduğunu anlatım eden Develi, şunları kaydetti:
'Ayrıca Bosna Hersek, Polonya, Gürcistan, Romanya, Ürdün başta olmak üzere muhtelif devletlerde 6 binin üstünde gence ikinci yabancı lisan şekilde Türkçe öğretiyoruz. Türkiye'nin ekonomik, kültürel, bilimsel canlılığı, sanat ve bilhassa sıra sektöründe gösterdiği hareketlilik Türk kültürüne ve ticari hayatına daha çok çok kişinin alaka duymasını sağlıyor. Bu da Türkçe öğrenilmesi için yeni yöntemler açıyor. Türkçe öğrenmeye hummalı bir talep var, henüz bu alakanın ne kadarını karşıladığımızı bile bilemiyoruz.'
Yunus Emre Enstitüsü, 2007 yılında çıkan kanunla kurulan Yunus Emre Vakfı bünyesinde Türk uygarlık ve kültürünü tanıtmaya yönelik memleket dışında kültürel diplomasi faaliyetleri yürütüyor. İlk kültür merkezini 2009'da Saraybosna’da açarak kültür-sanat alanındaki çalışmalarına başlayan enstitü, 5 yılda Avrupa, Asya ve Afrika'daki 30 ülkede açtığı 38 Türk Kültür Merkezi'yle 15 binden çok gence Türkçe öğretmesiyle tanınıyor.
Kaynak: AA