Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok suikastlerine yönelik davada dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu ile avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan avukat Turgut Kazan, suikastın 1993’te yaşandığını belirterek, “1996’da Susurluk kazasına kadar cinayetler yaşandı. Bunun başrol oyuncusu dönemin çeşitli görevlerinde bulunan Mehmet Ağar’dır. Soruşturma da en başından beri yanlıştır. 26 Ocak 1993 günü ortaya bir tanık çıkıyor. Teşhisi yapıyor ama 26 Ocak yerine 23 Ocak yazılıyor, bu hataya da ‘sehven’ yapıldı deniliyor. Dönemin o ’şanlı’ savcısı Ülkü Coşkun, tanık hakkında İslami hareket aleyhine iftira suçu işlediği için soruşturma başlatıyor” dedi.
Kazan’ın ardından mahkeme başkanının söz vermesi üzerine konuşan Güldal Mumcu, 1996 yılında dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar’dan randevu talep ettiklerini aktararak, “Avukatım ile birlikte görüştük. Bana ‘Tuğlayı çekemem’ dedi” beyanında bulundu.
İfadelerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın tanık olarak dinlenmesine ve sanık Oğuz Demir’in ve ailesinin Türkiye’de yaşayıp yaşamadığına ilişkin fiili araştırma yapılması için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına hükmetti. Bir sonraki duruşma 12 Mayıs’a ertelendi.
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerinin de arasında olduğu çok sayıda olayı kapsayan "Umut" operasyonuna ilişkin açılan ve Yargıtay’ın bozma kararının ardından tekrar görülen dosyada 3 sanık yasa dışı "Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu" örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan 12 yıl 6’şar ay, 5 sanık ise aynı örgüte üyelikten 6 yıl 3’er ay hapis cezası almıştı. Sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 12 yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına mahkum edilmişti. Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın da "silahlı suç örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3’er ay hapis cezası almışlardı.