Sivas’ta bu siren 85 yıldır hiç susmadı

Sivas’ta 85 yıldır saat kulesinde her gün aynı saatlerde siren sesi yankılanıyor.Sivas’ta 1939 yılında ulusal ve uluslararası demiryolu sektöründe kullanılan farklı tip ve özellikteki yük vagonlarının bakım, onarım ve imalatı, her türl...

Sivas’ta 85 yıldır saat kulesinde her gün aynı saatlerde siren sesi yankılanıyor.
Sivas’ta 1939 yılında ulusal ve uluslararası demiryolu sektöründe kullanılan farklı tip ve özellikteki yük vagonlarının bakım, onarım ve imalatı, her türlü raylı sistem aracına ait yedek parçaların üretimi için kurulan TÜRASAŞ Sivas Bölge Müdürlüğü, ülke ekonomisine sunduğu katkının yanında tarihi saat kulesi ve kuleden yayılan siren sesiyle de dikkat çekiyor. Su deposu olarak kurulan 44 metre uzunluğundaki kule, zamanla işlevini yitirerek saat kulesine dönüştürüldü. 85 yıl önce çalışanların zamanı takip edebilmesi için tasarlanan saat kulesine bir de boru sesi eklendi. Günümüzde hala işlevini sürdüren saati gören çalışanlar mesainin başladığını, molanın geldiğini ve mesainin bittiğini saatte bakarak öğrenirken, saati göremeyen çalışanlar ise çıkan boru sesinden vaktin geldiğini anlıyor. Kentin simgesi haline gelen saat kulesi ve boru sesi, kentte yaşayan herkes tarafından biliniyor. TÜRASAŞ Sivas Bölge Müdürü Atanur Karadağ, günümüzde olmasa da geçmişte bu sesi duyan kadınların eşlerinin bu borudan çıkan sesten sonra eve geleceğini anlayıp yemek yaptığını belirtti.

“Hanımlar beylerini bu atölye borusuyla yolcu etmişler”
Atölye borusu ve saat kulesinin adeta şehrin simgesi haline geldiğini ifade eden Karadağ, “Bu kule kurulduğu günden bugüne dek kurumla birlikte dimdik ayakta kalmış. Bu atölye borusunun ve saat kulesinin asıl kuruluş amacı su deposu olarak kullanılmasıymış. O yüksekliği temin etmesi için de kule şeklinde yapılmış. Asıl amacı su deposu olan bu kulenin dış yüzüne bir saat yapılmış. Zamanın imkânları çerçevesinde şehrin insanlarının saati görerek zamanı ayarlaması amaçlanmış. Atölye borusu ve saat kulesi kurulduğu günden bugüne dek gerçekten her şeyiyle şehrin sembolü olmuş. Sabah, öğlen, akşam çaldığı saatlerde insanlar bu atölye borusuyla saatlerini ayarlamış. Hanımlar beylerini bu atölye borusuyla yolcu etmişler. Akşam atölye borusuyla eşlerinin geleceklerini anlayıp yemeğinin başına geçmişler” dedi.

“Vatandaşlar sabah, öğlen ve akşam saatlerini boruya göre ayarlardı”
"Atölye borusu artık şehre öyle bir hâkim olmuş ki şehrin ayrılmaz bir parçası, kültürü haline gelmiş" diyen Karadağ, “Daha önce içerideki çalışmalardan dolayı kesildiği anda bile şehirde büyük bir infiale neden olmuş, eksikliği hissedilip tekrardan konulan bir değerimiz. Vatandaşlar sabah, öğlen ve akşam saatlerini boruya göre ayarlardı. Saati olanlar dahi saatin ileri gidip gitmediğini, geri kaldığını, kurması gerektiğini bu boruya göre ayarlardı. Çünkü boru çok dakik ve yerinde. Saatleri çok belli. Sivas’ın bir nevi zaman akışına yön veriyormuş diyebilirim. 1939 yılında kurulduğu günden bugüne çalışan atölye borusu ve saatimiz var. Saat kulesinin dört yanına kurulu mekanik sistemi de hiç değişmeden o günkü haliyle bugüne gelmiş ve hala çalışıyor” şeklinde konuştu.

Kültür Haberleri

Hereke halı mirası bu merkezde gelecek nesillere aktarılacak
Muğla Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı yeni döneme hazır
Ayvacık’ta darbukacı ve davulcu iki kadın, düğünlerin vazgeçilmezi oluyor
Arabanlı öğrencilere gezi programı düzenlendi
Beyazperde ve ekranların efsanevi oyuncusu Mehmet Aslantuğ’dan kırk yıllık samimi gözlemler
10 Ekim Dünya Saatçilik Günü olarak kabul edildi
Akbank’ın tarihi ve gelecek vizyonu, Refik Anadol’un eserinde buluştu
Kafa Sahne yeni sezonu ‘Nevbahar’ ile açtı
Kalaycılık mesleğini ayakta tutmak için torununa öğretti
6 asırlık Somuncu baba değirmeni restore edildi