Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, terör örgütü IŞİD'in elindeki Musul ilinin kurtarılması için Şii Araplar ve Kürtlerin yanı paradigma Sünni Arapların da operasyon planına dahil edilmesi gerektiğini belirtti.
Yaver, Peşmerge ve Irak ordusunun IŞİD'le mücadelesi, koalisyon ülkeleriyle İran ve Türkiye'nin Irak'a desteği konularında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
'Musul'un özgürleştirilmesi süreci fazla aşırı çetin, ağır ve zor olacak' diyen Yaver, 'Musul için Irak merkezi hükümetinin, büyük hazırlıklar yapması gerektiğini' vurgulayarak şöyle konuştu:
'Koalisyon güçleri, belde halkı ve bölgedeki aşiretler de operasyona dahil edilmelidir. Sadece Peşmerge veya Şii kardeşlerimiz, Musul'u kurtarma sürecini yürütürse bu, bir iç bir savaşa dönüşür. Şiilerle Sünniler yahut Kürtlerle Araplar içerisinde bir harp çıkar. O sebeple Musul'un kurtarılması sürecine herkes dahil edilmelidir'
Yaver, iyi bir proje hazırlanması zorunda Peşmergenin de operasyona destek vereceğini kaydederek, 'Koalisyon güçleriyle bölge halkının içerisinde yer alacağı bir operasyona şüphesiz Kürdistan yönetimi de destek verir. Kendimizi bundan ırak tutamayız. Çünkü Musul'un bir bölümünde Kürtler yaşıyor. Zaten hali hazırda Musul'un batısındaki yerleri ele geçirerek, operasyon sürecine destek veriyoruz' dedi.
Musul'un 'kesinlikle özgürleştirilmesi' gerektiğini vurgulayan Yaver, bu il kurtarılmadan binlerce bireyin terkettiği evlerine dönemeyeceğinin altını çizdi.
'Irak hükümetinin Musul'u kurtarma planı yok'
'Musul'un kurtarılması için Irak hükümetinin henüz bir planı olmadığını' iddia eden Yaver, şunları söyledi:
'Herhangi bir plan, program yokken Bağdat'taki yetkililerin, bizimle görüşmesi imkansız. Musul'un 2015 yılının sonuna kadar özgürleştirilemeyeceği anlamında iddialar var. Bu, bizim düşüncemiz değil ancak buna dair söylentiler dolaşıyor. Merkezi hükümet, bölge halkının da dahil olabileceği bir proje hazırlamalıdır. Irak ordusunun daha önce Musul'da 23 bin polis gücünün yanı paradigma 2 ordu birliği vardı. Yani merkezi hükümetin 60-70 bin silahlı gücü, Musul'u koruyamadı. Şimdi ortada mühim bir askeri efor hazırlığı yokken hangi özgürleştirme operasyonundan bahsediyoruz? Her şeyden evvela hiç olmazsa Selahaddin vilayetinin alınması lazım.'
'IŞİD hala varlığını koruyor'
Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, Başika nahiyesi yakınlarında eğitilen 6 bin polis gücüyle Musul'un kurtarılamayacağını, operasyon için hususi eğitilmiş askerlerden oluşan iri bir efor gerektiğini anlatım etti. Ramadi, Selahaddin, Hit ve Belet'te IŞİD'in varlığını koruduğunu aktaran Yaver, geniş bir coğrafyaya sahip Musul'un kurtarılması için evvela bu bölgelerdeki militanların temizlenmesi gerektiğini dile getirdi.
'Buralar alınmadan merkezi hükümet, nasıl bir operasyon yapmayı düşünüyor acaba' diyen Yaver, 'Havadan helikopterlerle Musul'a birlik mi indirecekler? Bu nedenden diyorum mühim bir hazırlık gerekiyor. Uzman askeri kadrolar, bu işin başına geçmeli ve süreci yönetmelidir' ifadesini kullandı.
Türkiye'nin askeri yardımları
Cabbar Yaver, bir soru üzerine Türkiye'nin, Kürt dalında askeri gücü olmadığını belirterek, 'Türkiye'nin de öteki devletler benzeri sahamızda sadece askeri eğitim uzmanları var. Bunlar NATO gücünün bir parçası şekilde Peşmergeyi eğitiyor. Türkiye'den gelen askeri uzmanların sayısı 20-30 civarındadır' halinde konuştu.
IŞİD'le savaş için Türkiye'nin, bazı patlayıcı maddeler gönderdiğini aktaran Yaver, şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye'ye çok teşekkür ediyoruz. Bu süreçte Kürdistan'ın, IŞİD tehdidine karşı korunması için destek oldular. Ayrıca Türkiye, Peşmergenin kendi sınırlarından Kobani'ye geçişine izin verdi. Yollarda Kürdistan bayraklarıyla yapılan neşe gösterileri, halkın Peşmergeye gösterdiği ilgiye karşın Türkiye, ağır silahların, kendi sınırından Kobani'ye geçmesine destekçi oldu. Bu noktada Türkiye'den razıyız.'
Kürt bölgesindeki yabancı yurt askerlerinin, yalnızca Peşmergeye eğitim verdiğini, harp sürecine dahil olmadığını söyleyen Yaver, bu askerlerin her çeşitli masraflarının ve maaşlarının ülkelerince ödendiğini dile getirdi.
Koalisyon güçlerince gönderilen askeri yardımların, başkent Bağdat'ta denetim edildikten sonra Erbil'e sevk edildiği bilgisini paylaşan Yaver, yardımların doğrudan Erbil'e gelmesi için Irak Savunma Bakanlığı'ndan 6 askerin Erbil'de görevlendirilmesini Öneri ettiklerini lakin henüz bir netice alamadıklarını ve görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.
İran harp uçakları Irak'ta iddiası
Yaver, 'İran harp uçaklarıyla Irak'ta, IŞİD'i vurdu mu' sorusuna, ' İran harp uçaklarının, bu sürece dahil olup olmadığını bilemiyoruz. Çünkü Kürdistan bölgesi şekilde radar sistemimiz yok. Ancak Diyala'nın Sadiye nahiyesinin alınmasında İran askeri uzmanları vardı. Bu da saklı saklı bir konu değil. Herkes İran askerlerinin orada olduğunu biliyor' yanıtını verdi.
Yaver, Irak ordusunun çekilmesinin arkasından Peşmergenin kontrolü sağladığı bölgelerden çıkmasının söz konusu olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Neden devamlı Irak Anayasası'nın 140. maddesi kapsamındaki sorunlu bölgelerden çekilmemiz konusu gündeme getiriliyor. Biz İsrail gücü değiliz ki veya Güney Afrika'dan kalkıp gelmedik. İki ayrı devlet de değiliz. Irak savunma sisteminin bir parçası şekilde o yerleri koruyoruz. Neden çekilelim.'
Peşmergeye yönelik ağır silah yardımına da yer veren Yaver, istedikleri bir takım silahların geldiğini açıklayarak, 'Mesela Almanya'dan milan anti-tanklar ve doçkalar geldi. Biz özellikle tank, top ve hummer askeri araçları talep ettik. Çünkü karşımızdaki hasım bunlara sahip. Bütün devletler talebimizi müspet karşıladı. Ancan bunun için siyasal bir karar gerekiyor. O ülkelerin hükümetlerinin karar alması lazım. Gelecekte Kürdistan bölgesinin ağır silahlara sahip olması zor olmayacaktır' değerlendirmesinde bulundu.
Yaver, Irak'ın 2015 bütçesinden Peşmergeye 1 milyar dolar ödenek ayrılacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA