Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Irak toprakları üstünde hiç bir biçimde yabancı güç istemediklerini belirterek, 'Hiçbir dünya ülkesinden ülkemize kara kuvvetleri göndermesini istek etmiyoruz. Bizim için bu kırmızı çizgidir. Ancak Irak Silahlı Kuvvetleri bu görevi üstlenecektir' dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Caferi, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'nda (USAK) düzenlenen 'Bölgesel Gelişmeler Işığında Türkiye-Irak İlişkileri Konferansı'nda değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'ye düzenlediği ziyaretle ikili ve bölgesel ilişkileri güçlendirmeyi hedeflediklerini belirten Caferi, iki yurt içinde tarihsel ve toplumsal ortaklıkların söz konusu olduğuna dikkati çekti. Tüm komşu ülkelerle ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını aktaran Caferi, 'Türkiye'nin tecrübesi bizim için saygıya kıymet bir tecrübedir' diye konuştu. Caferi, Irak şekilde Türkiye'nin politik alanda, demokrasinin derinleştirilmesi konusundaki tecrübelerinden yararlanmak istediklerini söyledi.
İki yurt ilişkilerinde yakın sürede kocaman gelişmeler yaşanmasını beklediklerini belirten Caferi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu Irak Başbakanı Haydar el-İbadi hesabına Irak'a çağrı ettiğini açıkladı. Caferi, Davutoğlu'nun en kısa sürede bu ziyareti gerçekleştirmek istediğini dile getirdiğini aktardı.
Uluslararası bütün temaslarda stratejik hususların yanı paradigma güvenlik konularının da gündeme geldiğine değinen Caferi, Birleşmiş Milletler'de düzenlenen toplantıda bütün devletlerin IŞİD terör örgütüyle mücadelesinde Irak'da destek verdiğini hatırlattı. Caferi, 'Ülkelerin takınmış oldukları bu tutum, her ne kadar vatandaşları Irak'taki sulh ve güvenliği tehdit eden IŞİD'de yer almaktadır olsa da bizlere 'halklarımızı temsil eden hükümetler şekilde Irak'ın birlikte yer alıyoruz' mesajını vermiştir. Irak'ı yalnız bırakmayacaklarını söylemişlerdi. Bu uluslararası toplumun verdiği bir mesajdır ve bu mesajı saygı ile karşıladık' ifadesini kullandı.
Caferi, IŞİD'le mücadelelerinin süreceğine vurgu yaparak, 'Bizler Irak toprakları üstünde yabancı kuvvetleri hiç bir biçimde istemiyoruz. Hiç bir dünya ülkesinden ülkemize kara kuvvetleri göndermesini istek etmiyoruz. Bizim için bu kırmızı çizgidir. Ancak Irak Silahlı Kuvvetleri bu görevi üstleneceklerdir. Peşmerge ve Silahlı Kuvvetler bu görevi üstlenecekler' dedi. Caferi, eğitim, donanım ve istihbaratla ilgili konularda istikbal yardımlara açık olduklarını belirtti.
Güvenlikle ilgili gelişmelerin insani konularda kocaman gereksinimleri ortaya çıkardığına belli eden Caferi, IŞİD'in saldırıları itibarıyla fazla aşırı sayıda Iraklının konutlarını terk etmek mecburiyetinde kaldığını, kış mevsiminin yaklaşmakta olduğunu hatırlattı ve bu şahısların ihtiyaçlarının karşılanması konusu için çağrıda bulundu.
Caferi, hem Irak'taki halka hem de Türkiye'ye sığınan Iraklılara gösterilen yardımlar itibarıyla başta Kızılay olmak üzere Türkiye'ye teşekkür etti. IŞİD'in ülkedeki altyapıyı da maksat aldığına dikkati çeken Caferi, altyapının tekrar inşa edilmesi konusu için da destek istedi.
Bazı kesimlerin IŞİD'in saldırılarına mezhepsel kalite kazandırmaya çalıştığını kaydeden Caferi, 'Bilindiği bu şeklinde saldırıya maruz kalan yerler Sünni şehirleridir. Musul, Ambar, Selahaddin ve Tikrit Sünni şehirleridir. Cani, Sünni olduğunu iddia ediyor, oysaki Sünnilikle hiç bir ilişkileri yok' diye konuştu.
Konferansın arkasından katılımcıların sorularını yanıtlayan Caferi, Irak hükümeti ve güncel konular ile alakalı değerlendirmelerde bulundu.
Irak'ta Sünnilerin niteliğine ve dışlanmışlık algısının giderilmesi için atılacak adımlara ait soruyu yanıt veren Caferi, siyasetle güvenlik içinde naturel bir ilişki olduğunu, Irak vatandaşlarının menfaatlerini dışlanmış hissetmelerini IŞİD ve Irak'ın düşmanlarının kullanımı isteyeceğini belirtti. Irak hükümetinde Irak'taki bütün unsuraların yer aldığını söz eden Caferi, 'Aynı sürede yapılan çalışmalarda bakanlıkların altındaki öteki alt kurumlarda da denge sağlanması için adımlar atılmakta. Toplumun bir kesiminin temsil edilip başka bir kesiminin yer almaması söz konusu olmayacak, denge sağlanacak' ifadesini kullandı.
Sünnileri kapsama ve kucaklama konusunda Irak'ın stratejinin ne olduğunu sorulması üstüne Caferi, Irak'taki güvenlik güçleriyle peşmerge ve öteki güçleri IŞİD'e karşı destekleyeceklerini ve her kentte mahalli güçler oluşturacaklarını söyledi. Irak'ın bütün şehirlerinde Sünnilerle Şiilerin bir arada yaşadığını kaydeden Caferi, şöyle devam etti:
'Irak'ın bütün şehirlerinde Şiiler ve Sünniler mevcuttur. Irak'ın kocaman aşiretleri de Sünni ve Şiilerden oluşmaktadır. Ayrıca Sünnilerle Şiiler içinde evlilik oranı yüzde 27 dolayındadır. Basın bu meseleyi fazla aşırı abartıyor. Belli odaklar matbuat üstünden mezhepsel arbede ortamı oluşturmaya çalışıyor. Savunma bakanı, parlamento başkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları Sünni'dir. Irak'ın politik haritasını göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum. Basında yer sektör aldatıcı ifadelere aldanmayın. Şiilerle Sünniler arasında çok güzel bir hayat söz konusudur.'
Caferi, yeni hükümetin Irak'taki Türkmenlerle Kerkük, Tuzhurmatu ve Telafer'in istikbaline dair düşüncelerinin sorulması üzerine, Türkmenlerin geçmişte katliamlara maruz kaldıklarını, yeni hükümet şekilde vatandaşlar arasında başkalık gözetmeksizin Türkmen kardeşlerinin yanında yer aldıklarını söyledi. Caferi, Türkmenlerin Irak'ın oluşturulmasında kocaman yardımı olduğunu dile getirerek, 'Irak'ta yaşayan 400 bin Türkmen kasıtlı şekilde ihmal edilmedi. Hatta bir Türkmen kardeşimi 2005'te ben bakan yaptım. Ayrıca Türkmenlerin içinde iyi eğitimli kardeşlerimiz de var' dedi.
Irak'ta 2007'de nüfus sayımı ve arkasından referandum yapılmasının planlandığını hatırlatan Caferi, 2014 yılına gelinmesine karşın henüz bu nüfus sayımının yapılamadığını, Türkmenlere ait problemlerin anayasal çerçevede çözülmesini ve Türkmenlerin haklarını alabilmesini istediklerini anlatım etti.
Irak petrollerinin satışında stratejilerinin ne olduğu sorusuna karşılık Caferi, anayasada petrolün bütün Irak'ın müşterek serveti olduğunun belirtildiğini, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin bütçeden yüzde 17 hisse aldığını kaydetti.
Caferi, güvenlik güçlerinin oluşturulmasında Türkiye'den talebine ait soruya cevaben, kardeş ve komşu yurt bulunan Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesini istediklerini, güvenlik, iktisat ve hizmetler konusundaki desteklerin politik ilişkilerin de büyümesine yardım sağlayacağını belirtti.
Ahmet Esad Şani, Sinan Polat