Genç nesiller yeni toplumsal mutabakat istiyor

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'İslam dünyasındaki genç nüfus yeni bir toplumsal mutabakat istiyor, yeni demokratik yönetimlere güven duymak istiyor' dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Küresel ölçekte sulh için uluslararası bir binanın ortaya çıkartılması, bunun için savaş edilmesi, uluslararası arenada faaliyet gösteren tüm şirketlerin beraber hedeflerinden biri olmalıdır' dedi.

Kurtulmuş, 30. İSEDAK Toplantısı kapsamında düzenlenen 'İslam Ülkelerinin Kalkınma Sorunları ve 2015 Sonrası Kalkınma Gündemi' başlıklı hususi celsede yaptığı konuşmada, İslam ülkelerinin 2015 sonrası kalkınma gündemine harcayacakları çabanın sırf kendi coğrafyalarında değil, dünya genelinde karşılık bulacağını belirtti.

Sadece ekonomik tedbirler alarak, bu imkanlar üstünde yoğunlaşarak yeryüzünde küresel ölçekte bir kalkınmanın sağlanmasının olası olmadığını dile getiren Kurtulmuş, bunun yanında dünyadaki siyasal hastalıkların nasıl aşılacağının da önemli olduğunu kaydetti.

Kurtulmuş, adalet, özgürlük ve fırsat eşitliği çerçevesinde yeni bir küresel sistemin nasıl kurulacağının, kalkınmanın gerçekleşmesini sağlayacak esas noktalar olduğunu vurgulayarak, yeni bir barış sisteminin kurulması konusuna en az kalkınma kadar yoğunlaşmak gerektiğini söyledi.

Kalkınmanın küresel ölçekte yaygınlaşmasının önemine yer veren Kurtulmuş, 'Üzülerek anlatım ediyorum ki bugün dünyada yaşadığımız uluslararası düzen hangi olanağı kullanırsa kullansın, hangi uluslararası inisiyatifler ortaya konulursa konulsun maalesef küresel ölçekte kalkınmayı sağlayamıyor. Çünkü uluslararası düzen küresel ölçekte barışı da sağlayamıyor. Küresel ölçekte sulh için uluslararası bir binanın ortaya çıkartılması, bunun için savaş edilmesi, uluslararası arenada etkinlik gösteren tüm şirketlerin beraber hedeflerinden biri olmalıdır. Bu istikamette atılacak adımlar muvaffakiyetli sonuçlanamazsa dünyanın, ekonomik kalkınmayı da yeterince hissedilen kurda sağlaması olası olmayacaktır' biçiminde konuştu. 

 

- 'Aldığımız ara yeterli değil'

 

Kurtulmuş, İkinci Dünya Savaş'ından sonra kurulan BM'den IMF'ye ve Dünya Ticaret Örgütü'ne kadar tüm uluslararası sistemin ne yazık ki arzulanan düzeyde dünya barışını veren firmalar olmaktan aşırı uzaklaştığını belirterek, BM'nin barışı veren müessese olmanın ötesinde, güçlülerin dayattığı siyasal sistemin kabul ettirilmesinin vasıtası olduğunu söyledi.

İSEDAK toplantıları yardımı ile 30 sene içinde İslam ülkeleri arasında çok sayıda kuruluşun doğduğunu, bunlarla ekonomik ve siyasal dayanışmaları gerçekleştirmek için mühim adımlar atıldığını dile getiren Kurtulmuş, 'Aldığımız ara küçümsenecek bir ara değil. Ama tıpkı sürede aldığımız ara yetinecek, muvaffakiyet sağladığımız noktada değil. İslam devletleri kocaman potansiyellere sahip olmasına rağmen, hem nüfus hem yetişmiş insan gücü olmasına rağmen, petrol ve doğalgaz bu şeklinde kaynaklara rağmen ne yazık ki bu gücün gerektirdiği performansı ortaya koyamamaktadır' dedi.

Kurtulmuş, İslam ülkelerinin dünyanın en stratejik branşında olduğunu, çok sayıda olanakları bulunduğunu aktararak, ancak İslam dünyasının bugünkü vaziyetinin hiç iç açıcı olmadığını vurguladı.

Numan Kurtulmuş, 'İslam dünyası silkinmek, kendine gelmek zorundadır. Yoksa, toplanır toplanır dağılırız. Güzel güzel adları bulunan firmalar kurarız fakat bu şirketlerin neticesinde ulus aya giderken biz yaya kalırız. Sorunlarımızın başında gelen şey, kuruluşlarımıza ruh verecek binanın yeterince sağlam olmamasıdır' diye konuştu.

 

- 'Genç nesiller yönetimlere itimat hissetmek istiyor'

 

Müslüman devletlerin aydınlarının, siyasetçilerinin ve üst gruplarının Batı medeniyeti karşısında yenilgi psikolojisi arasında olduğunu belirten Kurtulmuş, bu psikolojiyi ortadan kaldıracak her çeşitli tedbiri almak ve çabayı ortaya koymak gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, İslam dünyasında siyasi irade zaafı bulunduğunu, beraber sorunlarda dahi beraber siyasal perspektifin ortaya konulamadığını, İslam coğrafyasında geçmişe oranla yetişmiş insan gücünün olduğunu ancak bunun konsolidasyonunun sağlanamadığını anlattı.

İslam devletleri arasındaki ticaretin güçsüz olmasının nedenlerinden birinin, beraber üretim ve dağıtım imkanlarının sağlanamaması olduğunu anlatım eden Kurtulmuş, her bölgede ortaklaşarak yeni planların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kurtulmuş, sorunların çözümü için daha çok bütünleşmenin sağlanamadığını dile getirerek, sosyal adaletsizlikler, bölgeler ve sınıflar arasındaki farklılıklar ile gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini kaydetti.

Yeni bir toplumsal mutabakatla İslam ülkelerinin kendi içindeki birliğin ve dirliğin de sağlanması gerektiğine belli eden Kurtulmuş, İslam dünyasındaki demokratik standartların yüksek seviyeye gelmesinin zorunluluğuna değindi.

Kurtulmuş, toplumlar arasındaki demokratikleşme talebinin asla rafa kaldırılamayacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: 

'İslam dünyasındaki genç nüfus yeni bir toplumsal mutabakat istiyor. Genç nesiller yeni demokratik yönetimlere itimat hissetmek istiyor. Ama ülkelerinin yöneticilerinden de kendi gelecekleri meselesinde teminat almak istiyor. Bu itimat ve teminat dengesi üstünde toplumların özgürleşmesini sağlayabilirsek İslam dünyasının geleceği parlaktır. Siyasetin demokratikleşmesiyle beraber genç nüfusun siyasal düzene dahil edilmesi, itimat ve teminat ekseni üstünde yeni bir toplumsal mutabakatın tek tek tüm devletlerde inşa edilmesi, İslam dünyasının öncelikli meselelerindendir. Siyasal sistemi özgürleştirelim, genç kitlelerin önünü açalım, piyasayı özgürleştirelim. Bu üç şeyi sağlarsak, 10 sene sonra bambaşka bir İslam dünyasını konuşmuş oluruz.' 

 

Kaynak: AA

Dünya Haberleri

Japonya'daki depremde can kaybı 30'a yükseldi