Arıcılar da dijitalleşiyor

Mersin Teknopark’ta bir firmanın geliştirdiği Kovan Takip Sistemi ve Kovan Güvenlik Kartı ile arıcılık dijital ortama taşınıyor. Arıcılara kovan başına gitmeden günlük bal üretim miktarı, koloni sağlığı, koloni nemi, koloni sıcaklığı gibi b...

Mersin Teknopark’ta bir firmanın geliştirdiği Kovan Takip Sistemi ve Kovan Güvenlik Kartı ile arıcılık dijital ortama taşınıyor. Arıcılara kovan başına gitmeden günlük bal üretim miktarı, koloni sağlığı, koloni nemi, koloni sıcaklığı gibi birçok veriye akıllı telefondan ulaşma imkanı sunan sistem sayesinde, kovanın bulunduğu bölgede çıkan yangınlar ile zirai ilaçlama hakkında da anında bilgi aktarılıyor. Kovan peteğine gizlenen Kovan Güvenlik Kartı ise hırsızlıklara karşı alarm sistemini devreye sokarken, kovanların bulunduğu mekanı GPS üzerinden bildiriyor.
Mersin Teknopark’ta faaliyet gösteren BioCoder adlı teknoloji geliştirme firması ürettiği ürünlerle arıcılığı dijital ortama taşıyor. Arıcılardan gelen talepler doğrultusunda ürettiği ürünlere her geçen gün yeni teknolojiler ekleyen firma, arıcılara kovan başına gitmeden uygulama üzerinden birçok veriye ulaşma imkanı sunuyor.

Arıcılardan gelen talep üzerine sistem geliştirildi
Firmanın yöneticisi Mehmet Ali Kan, 2014 yılında Muğla’da arı noktalarını sayısallaştırma projesini sürdürürken, arıcıların "Telefonla teknolojiyi biz de yakalamak istiyoruz, kovanlarımızı dijital ortamda takip etmek istiyoruz" şeklinde talepleri olduğunu söyledi. Bunun üzerine çalışma başlattıklarını anlatan Kan, 2020-2021 yıllarında devletten aldıkları KOSGEB desteği ile Kovan Takip Sistemi’ni geliştirmeye başladıklarını kaydetti. Bunu yaparken de dünyadaki birçok örnekleri incelediklerini dile getiren Kan, "Bu örnekleri incelerken bir nokta keşfettik. Bu da ses frekansıyla kovan takibi. Bunu dünyada yapabilen çok az bir firma var. Arılar dışarıda arı dansıyla hareket ederler. İçeride ses frekansıyla haberleşirler. Kraliçe arıyla diğer arılar bir frekansta haberleşir. Ve bu frekansın belli bir değerler, ölçüleri vardır. Bu ölçülerin altına veya üstüne çıktığı zaman kovanda sıkıntı var demektir. Arılar oğula gideceği zaman kovanı terk edeceği zaman da biz buradan direkt takip edebiliyoruz" dedi.

"Arıcılarımız günlük ne kadar bal verimini aldıklarını takip edebiliyorlar"
Arıcılar için sıcak ve nemin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Kan, "Arıcıların bizden istedikleri neydi? Sıcaklık ve nemi takip etmek istiyorlar. Çünkü sıcaklık ve nemi takip edemedikleri zaman; yani kovanda sıcaklık yükseldiği zaman arı çalışmıyor, nem yükseldiğinde ise arı hastalıkları oluyordu. Arıcılarımız artık sıcaklık ve nemi takip ederek, kovanlarına müdahale edebiliyorlar. Ayrıca sistem sayesinde kovanımızın ilk ağırlığını kaydediyoruz. Ondan sonra sistem her gün kovanı günde bir defa tartıyor ve ağırlığını kaydediyor. Bu şekilde arıcılarımız günlük ne kadar bal verimini aldıklarını takip edebiliyorlar. Konum bize iki türlü lazım. Hırsızlık olduğu zaman GPS’den konumunu takip ediyoruz. Artı burada üreticimiz balını satmak istediği zaman, ’ben bu arıların ballarını Van bölgesinde aldım’ dediğinde, uygulama üzerinden arıların hangi bölgede ne kadar kaldığı görülebiliyor" diye konuştu.

Orman yangınları ve zirai ilaçlamaya karşı uyarı
Arıcılar için diğer ciddi sıkıntının orman yangınları ve zirai ilaçlama olduğunu dile getiren Kan, "Bal ve bal mumu müthiş bir yanıcı bir maddedir. Yangın bölgelerine giden arıcılarımız, o bölgede yangın olduğu zaman sistem sayesinde anında haberdar olabiliyorlar. Biz burada yangının yanı sıra zirai ilaçlama kontrolü de yapabiliyoruz. Bunun dünyada birçok örneği var ama bu zirai ilaçlama ve yangını aynı anda takip edebilen bir cihaz neredeyse yok. Biz bunu Türkiye’de ilk defa yaptık. Arıların konulduğu bölgelerde yangın çıktığı zaman veya zirai ilaçlama yapıldığında arıcıyı direkt uyarıyoruz. Böylelikle kovan, kalite ve verim kaybının önüne geçiyoruz" dedi.

"Kovandaki değişimlerden anında haberdar oldukları için kısa sürede müdahale ediyorlar"
Günümüzde iklim kriziyle birlikte hava şartlarının hızla değişebildiğine işaret eden Kan, "Bundan 10 yıl önce iklim krizine karşı mücadele veriyorduk. Şu an iklim krizine uyum bölümüne geldik. Artık havalar çok hızlı değişkenlik gösteriyor. Eskiden mevsimler belli bir normalde geliyordu, arıcılar da ona göre hazırlıklarını yapıyorlardı. Ama şimdi her gün hava değişimi var. Mevsimler kısalıyor, bazen uzayabiliyor, sıcaklar çoğalabiliyor, geçişler çok hızlı bir şekilde oluyor. Artık arıcılar bunu takip edemiyorlar. Takip edemedikleri için belli bir ihtiyaç doğuyor. Bu ihtiyacı da arı kovan takip sistemi ile karşılıyorlar. Özellikle havalarda hızlı değişkenlik yaşanmaya başlamasının ardından kovan takip sistemine talepler gelmeye başladı. Çünkü arıcıların kovanlarını koydukları bölgelerde bir anda yağmur, fırtına yaşanabiliyor. Buna bağlı olarak da kovanın dengesi bozulduğu için kovandaki sıcaklık artabiliyor, düşebiliyor ya da nem artabiliyor, düşebiliyor. Bunu arıcı anında fark edemiyor. Ama takip sistemi sayesinde kovandaki değişimlerden anında haberdar oldukları için kısa sürede müdahale ediyorlar ve çözüm üretiyorlar" diye konuştu

"Peteğe gizlediğimiz bir kovan güvenlik cihazı yaptık"
Arıcıların talepleri doğrultusunda sistemi sürekli geliştirdiklerini ifade eden Kan, "Özellikle Doğu Karadeniz bölgesindeki arıcılarımız, ’bizim bölgede ayı saldırıları çok oluyor, hırsızlık çok oluyor. Bununla ilgili nasıl bir çözüm üretebilirsiniz’ dediler. Biz de peteğe gizlediğimiz bir kovan güvenlik cihazı yaptık. Bu kovan güvenlik cihazı herhangi bir kovanda hareketlilik olduğu zaman direkt üreticiyi uyarıyor. Cep telefonu, SMS ve alarmla üreticileri uyarabiliyoruz. Simkart da takılan bu cihazımız sayesinde üreticiler çalınma durumunda da GPS’den kavanlarını takip edebiliyorlar" dedi.

"Arıcılar artık kovanları rahatlıkla bırakıp istediği yere gidebilir"
Kovan Takip Sistemi ile günlük verilerin izlenmesinin yanı sıra, hastalıkları önleme konusunda arı ve kovan kayıplarının önüne geçileceğini, kalite ve verimin artacağını kaydeden Kan, "Günlük gelişmeleri telefonla takip edebilen arıcılar artık kovanları rahatlıkla bırakıp istediği yere gidebilir. Kendi işlerini halledebilirler. Sürekli kovanın başında olmalarına gerek yok. Zaten çalınmayla ilgili, ayı saldırılarıyla ilgili güvenlik cihazımız olduğu için arıcılar artık çok rahat bir şekilde kovanlarını bırakabiliyorlar" ifadelerini kullandı.

"Devletimiz arıcılara yüzde 60-70 oranında destek vermektedir"
Arıcıların sistemin devlet desteğine alınması konusunda kendilerine talepleri olduğunu vurgulayan Kan, "Artık devletimiz de bu olayın farkında olduğu için destek kapsamının içine aldı. Artık devletimiz kovan takip sisteminde arıcılara yüzde 60-70 oranında destek vermektedir" dedi.
Sistemin kurulumun yapılmasının ardından kullanımının basit olduğunu belirten Kan, "Zaten cihazı aldıktan sonra direkt kayıt oluyor ve cihazı kullanmaya başlıyor. Arıcılarımız da zaten teknolojiye çok meraklı olduğu için bu sistem onların işlerini bayağı bir kolaylaştırıyor" şeklinde konuştu.

"Arıları 1-1,5 sene sonra Varroa’dan kurtarabiliriz"
Arıcıların taleplerine yönelik yeni çözümler üretmek için de çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Kan, "Arıcılarımızın bizden bir talepleri daha var. Arıcılığın dünyada en büyük sıkıntılarından biri ’Varroa’ dediğimiz bir hastalık var. Bu Varroa, arının üzerine yapışan kene gibi bir şey. Biz buna ’arı kenesi’ diyoruz. Arıcılarımız onunla ilgili bizden bir çözüm istiyorlar. Biz de bu sorunla ilgili bir çözüme aslında ulaştık. Tamamen rastlantıyla ulaştık. Şu an onunla ilgili çalışmalarımız devam ediyor ve arıları 1-1,5 sene sonra Varroa’dan kurtarabiliriz.

Vanlı arıcı memnun
Van’da arıcılık yapan Fatih İşlek de kullandığı Kovan Takip Sistemi ve Kovan Güvenlik Kartı hakkında bilgi verdi. Sistem sayesinde işlerinin kolaylaştığını dile getiren İşlek, cihazı kovan üzerinde göstererek, faydalarını anlattı.

Teknoloji Haberleri

ARİNKOM TTO, ÜSİMP Ulusal Patent Fuarına katıldı
Vazgeçilmez yemeklere bilimsel dokunuş: Patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak
Başkan Akın, “Oyun oynayan değil, oyun kodlayan bir gençlik yetişecek”
SBTÜ’den çağ atlatacak buluş
Geliştirdikleri robotla yarışmaya katılacaklar
Bu da ‘Dijital Vatan’
Bilişimin kalbi bir kez daha Antalya’da atacak
Türkiye’nin dayanıklılık sertifikasına sahip ilk bilgisayarı satışa çıktı
Hamsi atıklarıyla gül yetiştirildi: Hamsi gülü
Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. yıl dönümü