Arakan'daki duruma "zehirli karışım" nitelendirmesi

Uluslararası Kriz Grubu, Myanmar'ın Arakan eyaletindeki durumu 'zehirli karışım' olarak nitelendirdi.

Uluslararası Kriz Grubu'nun, 'Myanmar: Arakan Eyaleti Politikaları' başlıklı raporunda, Arakan eyaletinin, devlet ve toplumu karşı karşıya getiren arbede ortamı, Müslüman azınlığı hedef sektör dinler ve topluluklar arası çatışma, çok yoksulluk ve az gelişmişlikten oluşan 'zehirli bir karışım içerdiği' belirtildi. 

Raporda, bu zehirli karışımın, 2012 yılında eyalette patlak sağlayan ve sonrasında devam eden şiddet olaylarına yol açtığı, ülkede siyasal havanın hala gerilmiş bulunduğu ve 2015 sonunda yapılacak umumi seçime hazırlanırken gerilimin artmasının beklendiği kaydedildi. 

Arakan'daki var durumun, Myanmar hükümetinin uluslararası destek ve yatırıma azami gereksinim duyduğu bir çağda itibarını ciddi biçimde zedelediği ve ülkede dönüşümün başarısına mühim tehdit oluşturduğu anlatım edilen raporda, konuya yönelik herhangi bir siyasal yaklaşımda, sorunun hızlı ve pratik çözülmeyeceğinin farkındalığıyla devinim edilmesi gerektiği vurgulandı. 

Uluslararası Kriz Grubu, Arakan eyaletinin karşı karşıya bulunduğu hastalıkların kökenlerinin, yıllardır devam eden silahlı şiddet, otoriter İdare ve ülke ile toplumu karşı karşıya getiren arbede ortamı olduğuna dikkati çekerek bu krizin, eyaletteki bütün toplulukları etkilediğini, sorunun sürdürülebilir ve çok yönlü bir cevap gerektirdiğini, ters bir dumumun tüm ülkeye yansımaları olabileceğini bildirdi. 

Raporda, Arakan eyaletinde, Myanmar'ın öteki etnik azınlıklarının karşılaştığına benzer problemler yaşandığı belirtilirken, bunlar, etnik azınlıkların kendi meseleleri üstünde siyasal manada söz sahibi olmaması, ekonomik ötekileştirme, insan hakları ihlalleri, lisan ve kültürel ifadeye getirilen kısıtlamalar şekilde sıralandı. 

Myanmar'da başta Rohingyalar olmak üzere Müslüman toplulukların, yıllardır artan bir biçimde sosyal ve siyasal hayatta ötekileştirildiği anlatım edilen raporda, Müslümanların kocaman kısmına tam vatandaşlık verilmediğine ve şu anda parlamentoda Müslümanların oy hakkının kaldırılması anlamında çabaların varlığına işaret edildi, bunların, kışkırtıcı eylemler olabildiği değerlendirmesinde bulunuldu. 

Rohingyaların, oylarını, siyasetle kalan son bağları olarak gördüğü, bu haklarının ellerinden alınması durumunda, sivil itaatsizliğin, hatta organize şiddetin ortaya çıkabileceği uyarısında bulunuldu. 

Myanmar hükümeti için, Arakan'da Budistlerin ve Müslüman toplulukların beklenti ve taleplerini karşılamanın kocaman bir savaş sektörü olduğu, Arakanlıların endişelerini gidermenin yollarını bulmanın, tıpkı sürede esas hak ve özgürlükleri garantiye almanın elzem bulunduğu belirtildi.

Radikallik ve nefret söylemiyle mücadelenin önemine de değinilen raporda, şiddete karışan insanların hızla adalet önüne çıkarılmasının da siyasi istikrara yardım sağlayacağı ve barışçıl çözüm olasılıklarını artıracağı kaydedildi.

Dünya Haberleri

Japonya'daki depremde can kaybı 30'a yükseldi