AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Türkiye bir hukuk devleti. Anayasal düzlemde herkesin hem kanunlara hem yönetmeliklere hem de diğer mevzuata uyma zorunluluğu var. Ancak son dönemlerde görüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı dahil milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları veya Belediye Başkanları kendilerini başka bir aleme taşıdılar.
Güler, Samsun milletvekili Ersan Aksu, Osmaniye Seyid Yusuf Gülsoy ve Kars milletvekili Adem Çalkın ile birlikte açıklama yaptı. Güler, 26 maddelik Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sunduklarını ifade etti.
Güler, 29 Kasım Filistin Halkı Uluslararası Dayanışma Günü olduğunu hatırlatarak, Filistin’in yanında olduklarını kaydetti. Güler, “Dün akşam Beşiktaş ile oynadığı maçta attığı golden sonra kameralara koşup formadaki İsrail bayrağını gösteren ve ardından asker selamı veren Maccabi Tel Aviv’li futbolcunun da binlerce masum çocuğumuzu, evladımızı, kadınımızı şehit eden, bu katliamları da sanki onaylıyormuş gibi gösteren asker selamını da kınadığımızı ve buradan da UEFA yetkililerinde neler yapacağını da izlediğimizi ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz tamamen bu topraklara ait bir Bozkurt işaretini yapan futbolcumuz Merih Demiral’a iki maç ceza veren UEFA’nın bu kadar açık bir hadsizliği, pervasızlığı ve saygısızlığı ifade eden adeta katliamları onaylayan bu asker selamına da ne yapacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Kanun teklifi hakkında bilgi veren Güler, “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Teşkilatı’nda personel istihdamına dair mevcut uygulamamızda yer alan hususların kanun düzeyine taşınmasını burada hedefliyoruz. Bununla birlikte meskur teşkilatın üstlendiği görevlerin daha da güçlü bir mesleki omurgayla yürütülebilmesini teminen kariyer meslek personeli istihdam edilebilmesi yönünde düzenlemeler de teklifimizde yer almaktadır. Halihazırda kariyer meslek personeli kadroya bağlı süreli olarak geçici görevlendirme yoluyla Cumhurbaşkanlığımızda istihdam edilmektedir. Teklifimiz ile bu nitelikteki personelin kamuda kariyer meslek anlamını düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ek kanunun ek kırk birinci maddesi çerçevesinde kadro olarak ve bir kariyer sistemi dahilinde çalıştırabilmesini öngörüyoruz. Kanun teklifimizde ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin üst kademe kamu yöneticilerini düzenleyen üç sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hakkında verdiği iptal kararlarının gereği olarak 375 sayılı ve 399 sayılı KHK’larda gerekli uyum düzenlemeleriyle Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı personelinin ek göstergelerinin diğer kurum ve kuruluşlarındaki emsalleriyle aynı eşit dereceye getirilmesiyle ilgili olarak 7417 sayılı kanun hükümlerinin gerektirdiği uyum düzenlemelerinde bu teklifimizde yer veriyoruz. Kanun teklifimizde yurt dışı daimi görevlere atanmayla ilgili genel usul ve esasları kanun düzeninde yeniden tarif ediyoruz. Bu çerçevede esas olarak mevcut uygulama korunmakla birlikte yine memurlarımız bakımından önemli bir iyileştirici düzenleme yapılarak bu görevlere atanmayla ilgili disiplin şartının yönetici görevlere atanmadan alan disiplin şartlarıyla aynı şekilde belirlenmesini de sağlamayı öngörüyoruz” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Esenyurt Belediye eski Başkanı Ahmet Özer’i ziyaretinden sonra yaptığı açıklamaları sert dille eleştirdi. Güler, Özel’in açıklamalarının çok talihsiz olduğu nitelemesini yaparak, “Türkiye bir hukuk devleti. Anayasal düzlemde herkesin hem kanunlara hem yönetmeliklere hem de diğer mevzuata uyma zorunluluğu var. Ancak son dönemlerde görüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı dahil milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları veya Belediye Başkanları kendilerini başka bir aleme taşıdılar. Adeta hiçbir kanunun kendilerinin muhatabı olmadığını kanunlardan münezzeh olduklarını, kanunların onları ilgilendirmediği gibi tavır ve davranışlarına girdiğini görüyoruz. Esenyurt Belediyesi’yle ilgili sürdürülen soruşturma Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu 157. maddesi kapsamı içerisinde gizli bir soruşturmadır. İddianame hazırlandığında ve mahkemece kabul edildiğinde ilgili Belediye Başkanı hakkında nelerin olduğunu hangi iddiaların, hangi şüphelerin olduğunu veya hangi suça karıştırıldığını göreceğiz. Ondan sonra da yargılama başlayacak. Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince 157. maddesi kapsamında gizli olarak yürütülen bu soruşturma ve henüz iddianameye dönmediyse şimdiden ilgili kişiyi suçsuz ilan etmek suçu olmadığını söylemek acaba ne biliyorlar da böyle bir kanaate sahipler? Çok merak ediyorum. İkincisi özellikle kamu görevi ifade eden, başsavcıların, savcıların, hakimlerin de yine son dönemlerde maalesef ilgili Cumhuriyet Halk Partili yetkililer tarafından tehdit edildiklerini görüyoruz. Adeta onlara parmak sallandığını görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi der ki; Türk milleti adına yargılamalar, yargı süreci bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülür. Dolayısıyla anayasamızın onuncu maddesi kapsamında hiçbir zümre, hiçbir siyasi oluşum, hiçbir kişi, hiçbir dernek, vakıf, siyasi parti bunların ne yöneticileri ne üyeleri kanunlardan kaçamazlar. Herkes kanunlar önünde eşittir. Kim suç işliyorsa kim bir suça karışmışsa bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap vereceklerdir” dedi.