ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan yapılan açıklamada, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Odierno’nun, Batı Afrika’da ölümcül Ebola virüsüyle savaş kapsamında o alanda olan askeri personelin “21 gün kontrollü gözetim altında tutulması” buyruğu verdiği kaydedildi.
Açıklamada, Odierno’nun askerlerin, ailelerinin ve toplumlarının güvende olmalarını sağlamak için Önlem amaçlı, sağlıklarını korumaya dönük lüzumlu adımlar çerçevesinde böyle bir buyruk verdiği belirtildi.
ABD, ölümcül virüsle mücadelede lojistik ve insani yardımda bulunması, sıhhat üniteleri inşa edilmesine destekçi olması için takribî 4 bin askeri personelini Batı Afrika’ya gönderme taahhüdünde bulunmuştu. Pentagon verilerine göre, takribî 700 askeri personel Batı Afrika konuşlanmış bulunurken, bunların 600'ü Liberya'da, art kalanı ise Senegal'de tutuluyor.
Batı Afrika'ya yaptıkları Ebola katkısı görevinden döndüğü belirtilen ABD Ordusu Afrika Komutanı Tümgeneral Darryl Williams ve 10 askerin, dün, İtalya'nın Vicenza kentindekiABD askeri tesisinde 21 gün Ebola ayrımı altında kalacağı açıklanmıştı. Tümgeneral Williams ve ekibi, Ebola itibariyle ABD'nin Batı Afrika'ya yapacağı askeri yardımın sağlanması meselesi için çalışmalarda bulunmak amacıyla gerçekleştirdikleri 30 günlük Batı Afrika'ya ziyaretini hafta sonu tamamlayarak İtalya’daki birimlerine dönmüştü.
Sağlık görevlilerine karantinaya tepki
Öte yandan Ebola virüsünün Batılı devletlerde de salgına dönüşmesinin engellenmesi için tahsil edilen önlemlerden birileri muhtelif firmaların tepkisini çekti.
Ebola ile savaş için Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü ile olduğu Gine'den dönen ABD'li Doktor Craig Spencer'a birkaç gün sonra Ebola tanısı konması New York ve New Jersey'de paniğe sebep oldu.
Craig'in tanı konulmasından bir gün evvela metro ile yolculuk etmesi, bowling oynaması ve bir restoranda yemek yediğinin ortaya çıkması yetkilileri, Batı Afrika'dan dönen sıhhat görevlilerine yönelik daha sıkı önlemler almaya itti.
Spencer'ın Ebola virüsü taşıdığının açıklanmasının ardından, New York Valisi Andrew Cuomo ve New Jersey Valisi Chris Christie, Batı Afrika ülkelerinden gelen ve virüs taşıyan kişilerle temasta olan havayolu yolcuları için 21 günlük mecbur karantina kararı aldı.
Federal bir müessese olan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) bölgeden ABD'ye dönenlere sağlıklarını denetim ettirmeleri ve halkın sıkı şekilde bulundukları yerlere zaruri olmadıkça gitmemelerini tavsiye ederken, her eyalet salgını önlemek için kendi önlemlerini alabiliyor.
Cumo ve Christie'nin kararlarından ilk etkilenen ise Ebola'yla savaş kapsamında bir zaman hizmet ettiği Batı Afrika'dan New Jersey'e döndükten sonra mecbur karantinaya tabi tutulan hemşire Kaci Hickox olmuştu.
New Jersey Valisi Christie'yi, 'temel insan haklarını ihlal ettiği' ve kendisini 'açıkça hasta' gösterdiği gerekçesiyle eleştiren Hickox, tepkilerin ve hastalık semptomlarının görülmesi üstüne dün mecbur karantinadan çıkarılmıştı.
MSF'ten 'bilimsel değil ve misal oluşturur' uyarısı
Zorunlu karantina uygulamasının gönüllü şekilde alana gidecek sıhhat görevlilerini etkilemesi bekleniyor. Bu karara reaksiyon işaret eden Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) kararın bilimsel temeli olmadığını savundu.
MSF ABD İcra Direktörü Sophie Delaunay, yaptığı açıklamada, 'Ebola belirtileri göstermeyen sıhhat çalışanlarına mecbur karantina uygulaması bilimsel bir dayanaktan yoksundur ve Ebola'yı yerinde yenme çabalarına ziyan verebilir' ifadelerini kullandı.
Karantina yerine bu ülkelerden dönenlerin sıhhat durumlarının titiz bir biçimde gözlenmesinin tercih edilebileceğini kaydeden Delaunay, Ebola ile mücadelenin rehberinin panik değil İlim olması gerektiğini dile getirdi.
Mart'tan bu güne MSF sebebi ile 700'den çok uluslararası sıhhat görevlisinin Batı Afrika'ya gönderildiğini vurgulayan Delaunay, ABD'de mecbur karantina önlemi uygulamasının öteki devletlerde de aynı uygulamalara geçilmesine yol açabileceği uyarısı yaptı.
BM ve Beyaz Saray da uyardı
Zorunlu karantina uygulamasına Batı Afrika ülkelerinde çok birçok çalışanı vazife oluşturan ve umumi merkezi New York'ta yer piyasa Birleşmiş Milletler'den de reaksiyon geldi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, yaptığı açıklamada, Ebola salgını görülen ülkelerden dönenler için oldukça çok ülkede kullanılan kısıtlayıcı önlemlerden ötürü duyduğu kaygıyı bildirmişti.
Bu önlemlerin bilhassa Ebola ile ön cephede savaşan sıhhat görevlileri için baskı oluşturacağını vurgulayan Ban, 'Batı Afrika ülkelerinden dönen sıhhat çalışanları menfaatlerini insanlığa adamış müstesna insanlar. Bu insanlar bilimsel temele dayanmayan sınırlamalara tabi tutulmamalı. Enfeksiyon kapanlar da damgalanmamalı, aksine desteklenmeli' ifadesini kullanmıştı.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest de New York ve New Jersey'deki uygulamalara ilişkin sorular üstüne yaptığı açıklamada, 'Bu ülkede Amerikan halkını korumak için yaşama geçirilen politikalar, doktorlar ve hemşirelerin Ebola hastalarını tedavi etmek amacıyla Batı Afrika'ya gitmeye gönüllü olmalarını caydırıcı nitelikte olmamalı. Bu çeşit politikalar, bilimi esas almalı' demişti.
Öte yandan, ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power da temaslarda bulunmak için Ebola salgını görülen Batı Afrika ülkelerine gitti. Gine ve Sierra Leone'da araştırmalarda bulunan, yetkililer ve hastalıktan kurtulanlarla görüşen Power'ın, New York'a dönüşünde 21 günlük karantinaya alınıp alınmayacağı BM'deki diplomatlar içinde münakaşa konusu oldu.
Muhabir: Erkan Avcı, Mustafa Keleş