Selam kelimesi, dilimizde sıkça kullanılan kelimelerden birisidir.
Selam kelimesi Arapça “sağlam, eksiksiz, temiz” anlamlarına gelen “se- leme” kökünden türetilmiştir. İbrani ve Arami dilinde de yer alan bu kelime, “barış, esenlik, temizlik ve rahatlık” anlamına da gelir. Gelip geçici olmayan yani baki olan anlamında da Allah'ın 99 isminden biridir.
İnsanların birbirine selam vermesi dostluğun, sevginin, tanışmanın, kelamın olmazsa olmaz kuralıdır. Bazen yüz yüze bazende teknolojinin bize sunduğu imkanlar ile bütün dünyaya selam göndeririz.
Kimlere selam vermeliyiz sizce dostlar!
Hadi gelin hep birlikte bir selam yolculuğuna çıkalım.
Selam olsun;
"Suriye, Filistin, Kudüs, Arakan, Bankladeş, Türkmenistan, Afganistan, Azerbaycan,
libya'da" zalimin karşısında duran cesur kardeşlerimize.
Selam olsun;
Çocuklarının parçalanmış bedenlerini kolları arasında tutan Gazze’li babalara.
Selam olsun;
Sapan taşları ile füze kovalayan erkek çocuklarına.
Selam olsun;
İslam coğrafyalarında savaş mağduru olan,
bir başına yaşam mücadesi veren hanım kardeşlerimize.
Selam olsun;
Babasını ve annesini savaşta kaybetmiş müslüman yetim çocuklara.
Selam olsun;
Son nefesini verirken sizi Allah'a şikayet edeceğim diyen Suriye'nin evlatlarına.
Selam olsun;
Cesedi sahilde bulunan kız çocuklarına, yıllardır mucizenin nasıl bir şey olduğunu bize gösteren Kudüs'ün onurlu halkına…
Selam olsun;
Ümmetin ve tüm ezilmişlerin yanında duran, zulme "One Minute" ile dur diyen, yiğitlere.
Selam olsun;
Dünya 5'ten Büyüktür! diyerek mazlumların yanındayız diyen güzel ülkeme.
Selam olsun;
Devletime, milletime, liderime.
Selam olsun;
Hain, alçak terör örgütleri tarafından şehit edilen; (Yasin Börü, Aybuke Yalçın, Fethi Sekin, Ömer Halis Demir, Eren Bülbül, Semih Özbey, Songül Yakut) kahraman şehitlerimize.
Selam olsun;
15 Temmuz hain darbe girişimine direnirken şehit olan 251 şehidimize, 2 bin 734 gazimize ve adını sayamadığım bütün şehitlerimize.
Selam olsun;
Yeryüzünü kana ve sömürüye boyayan emperyalist, siyonist, şer odaklarına karşı çıkanlara.
Selam olsun;
Elleri tetikte, gözleri ufukta vatan nöbeti tutan şahin bakışlı yiğitlerimize.
Rabbimiz yüce kitabımız "Kuran-ı Kerim'de" şöyle buyurur:
"Müslümanlar bir zulme uğradıklarında birlik olup karşı koyarlar!"(Şura Suresi, 42/39)
İslam coğrafyası yıllardır kan- revan içinde. Göz yaşlarının ve acının dinmediği topraklarda bütün dünya adeta sessizliğe bürünmüş. Söz konusu müslümanlar olunca sağır ve dilsiz kesilenler; kendi mezhebi ve meşreblerinden (Ukrayna) olunca bütün dünya ülkelerini ayağa kaldırıyorlar. Dostlar; biz müslümanlar ise kendimiz ile uğraşmaktan başka birşey yapmıyoruz. Dikkat ederseniz; dünyada bu yüzden en çok müslümanlar ölüyor. Bütün İslam ülkeleri biraraya gelse vallahi karşımızda durabilecek tek bir ülke yok.
Zaman mezhepçilik, meşrepçilik, ülkecilik ve ırkçılık yapma zamanı değildir. Zaman tarihsel sorunları, öfkeleri, hırsları gündeme taşıma fırsatçılık yapma zamanı da değildir.
Zaman ortak hareket etme, birlik olma zamanıdır!
Zaman; İslam ülkelerinin fikri, siyasi, askeri, kültürel ve ekonomik adımlar atması gereken zamandır. Zaman elimizle ve dilimizle kötülüğe engel olmamız gereken zamandır. Haydi dostlar! Gelin hep birlikte kendimize çeki düzen verelim. Ne olursunuz; ülkemizin, devletimizin, milletimizin, bayrağımızın, ezanımızın, maddi ve manevi değerlerimizin artık kıymetini bilelim. Zaman birlik olma zamanıdır.
Bu vatan bizim!
Bu memleket bizim!
Başka gidecek yerimiz yok!
Su uyur düşman uyumaz!
Yüreği vatan için çarpan, milletime selâm olsun.
