İslami faaliyetlerin kâfirleri, münafıkları, müşrikleri, iblisleri rahatsız ettiği şu günlerde; İslamofobi ve özgürlük adı altında dini değerlerimize yönelik saldırılara ne yazık ki toplum olarak maruz kalıyoruz. Suratlarına tükürsen kendini insan suretine koyacak, yalnız insan diyemeyeceğimiz aşağılık mahlukatların, dünya genelinde türediğini üzülerek görmekteyiz.
Kendini bilmez bu hadsiz güruhlar, lağam çukuruna bürünmüş ağızları ile İslam'a saldırdıkları yetmiyormuş gibi sahnelerde sergiledikleri ahlak yoksunluğunun en üst perdesi olan hareketleri ile de artık mide bulandıran bir hâl aldı.
Sahnelerde çıplaklığın sergilendiği ve sanat adı altında her türlü rezilliğin kol gezdiği konserler; toplumun ahlâkî yapısını bozduğu gibi sahnelerde de sanatçılar değil; adeta soytarılar yetişti. Ne yazık ki toplumda utanması gereken hayasızlar, ahlaksızlar, karaktersizler, alçaklar yine toplumumuz tarafından ilgi gördü. Toplumdan cesaret alarak her sözü söyleyebilme özgürlüklerini kendilerinde buldular.
Bir kaç gün önce kendini bilmez sözde bir sanatçı müsveddesi olan "Gülşen Bayraktar'ın" İmam-hatipli kardeşlerimize yönelik sarfettiği iğrenç sözleri hepiniz duymuşsunuzdur. Zihni ne ise fikride kendi gibi olan bayan her ne kadar söylediği sözlerle bir o kadar suçlu ise; onu konserlere davet eden ahlaksızlar, imansızlar, hayasızlar ve ona alkış tutanlar da bir o kadar suçludur.
Siz kendinizi ne sanıyorsunuz...
Her seferinde İslam'i kesime saldıran aşağılık yaratıklar size meydanları boş bırakacağımızı mı sandınız?
Ey kâfirler topluluğu! Allah'a ve kıyamet gününe yemin olsun ki; meydanları size ve avanelerinize asla bırakmayacağız.
İslam'a sövmekten başka fikri ve zihni olmayan embesiller sürüsü; fikrin değil, İslam'a sövmenin hürriyetini arıyorsanız, yanlış adrestesiniz, son nefesimize kadar karşınızda olacağımızı iyi bilin.
Dini değerlerimize, devletimize vatanımıza, milletimize, bayrağımıza, ezanımıza dil uzatan her kim olursa olsun baş üstünde baş, taş üstünde taş bırakmayız.
Aziz milletimizin sabrını daha fazla sınamayın, zararlı çıkarsınız!
Ya bu ülkede adam akıllı yaşamayı öğrenin yada defolup gidin.
" Papazın Kilisesine, Rahibenin ocağına, Avrupa'nın kucağına, Çan sesine " meraklı olanların bu ülkede yeri yoktur.
Şu gerçeklere biran önce kendinizi alıştırın:
Ezanlarımız kıyamete kadar okunacak, başörtüsü ilelebet serbest olacak,
İmam- hatip okulları eğitim vermeye devam edecek, Yüce kitabımız "Kur'an-ı Kerim" her zaman yolumuzu aydınlatan nurumuz, rehberimiz olacak, ay yıldızlı bayrağımız semalarda sonsuza kadar dalgalanacaktır.
Yüce Rabbimizin ayeti ile sözlerime son verirken;
Onlar ağızlarıyla Allah'ın nûrunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır." (Saff, 61/8)
Ey Kâfirler, münafıklar, alçaklar topluluğu! Ne yaparsanız yapın kirli emellerinize asla ulaşamayacak ve başaramayacaksınız. İslam'ın son kalesi, ümmetin tek umudu, cennet vatanımız olan Türkiye'mizi asla yıkamayacaksınız.
Dini değerlerimize saldırmanıza asla müsaade etmeyeceğiz. Dini değerlerimiz kırmızı çizgimizdir.
Kutsal kitabımıza, sevgili Peygamberimize, dini kurumlarımıza, dini değerlerimize çamur atmanıza zarar vermenize seyirci kalmayacağız.
Biran önce adam olun, haddinizi bilin!
ve ne yaparsanız yapın ne söylerseniz söyleyin:
"Yarın elbet bizim, elbet bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış alayınıza karşı ebet bizimdir."